Gül, Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin kurucu ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekerek, kendisinin de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde 10 yıl milletvekili olarak görev yaptığına işaret etti. Gül, “O dönemde Sayın Cumhurbaşkanı hapse girmişti ve biz sosyalistlerin desteğiyle kendisi için hazırladığımız metne 90 imza toplamış, konuyu Avrupa’nın gündemine taşımıştık” dedi.

“Olay buraya getirilmemeliydi. Bu Türkiye için büyük bir yük” diyen Abdullah Gül, büyükelçilerin Osman Kavala açıklamasında, merkezlerinin talimatını yerine getirdiğini anımsatarak şunları söyledi:

“Yapılan kabul edilemez. Ancak, Dışişleri zaten çağırıp gerekli mesajları vermiş. Adı üzerinde elçiye zeval olmaz. Artık bu konuyu çok daha büyük krizlere dönüştürmek ülkenin çıkarına değil. Başka krizlerin önünü açar. Bu işi Dışişleri Bakanlığına bırakmak, yeni problemleri ortaya çıkarmamak, çıkışı olmayan noktalara götürmemek lazım.”