AV. ESRA AYDIN EKİCİ – Haksız tahrik nedir? Her eylem haksız tahrik sayılabilir mi? Haksız tahrik olması halinde cezadan ne kadar bir indirim öngörülüyor? b
Haksız tahrik TCK 29’da şöyle düzenlenmiş.
“- (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.”
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki haksız tahrik bir hukuka uygunluk nedeni değildir. Yani kişinin cezasını kaldırmaz veya ceza almasını engellemez. Fakat haksız tahrik altında o suçun işlenmesi halinde kanunda yazılı cezalardan belli bir indirime gidilir.
Yüksek mahkeme içtihatları doğrultusunda haksız tahrik oluşması için belirli şartlarında bulunması gerekir. Bunlardan ilki haksız tahrike neden olacak bir fiil bulunmalıdır ve bu fiil haksız fiil olmalıdır. Yani mağdurun hukuka uygun fiili veya hiçbir eylemde bulunmaması halinde haksız tahrikten bahsetmek mümkün olmayacaktır. Burada en önemli husus ise kişi kendisine bir haksız fiil yapılacağı inancıyla mağdura karşı suç işlemesi halinde haksız tahrik gündeme gelmeyecektir. Mesela failin mağdur bana vuracak gibi sinirli bakıyordu ben de o bana vurmadan ona vurdum demesi halinde haksız tahrik gündeme gelmeyecektir. Çünkü mağdurun faile vuracağı kesin değildir.
Yine aynı şekilde bu haksız fiilin faile veya failin bir yakının veya değer verdiği bir kişiye karşı işlenmesi gerekecektir. Failin kendi haksız fiili neticesinde bu olay vuku bulmuş ise tabi ki yine haksız fiil gündeme gelmeyecektir. Yine mağdurun bu haksız fiili failde hiddet veya şiddetli eleme yol açmalı ve bu duygu durumu sebebiyle o suçu işlemelidir. Burada haksız fiilin hiddet ve şiddetli eleme yol açıp açmadığı ise, her olaya özgü ayrı ayrı incelenmesi gerekir. A kişisi için şiddetli eleme yol açan bir haksız fiil B kişisi için aynı eleme sebep olmayabilecektir. Ayrıca hiddet ve şiddetli eleme sebep olacak haksız fiil o an işlenmiş olmalıdır. Örnek vermek gerekirse A’ nın B ile yıllardır süren bir husumeti olduğunu varsayalım. B A’ yı dövmek için evinin önünde onu beklemektedir. A geldiğinde ise aralarında ki husumet yüzünden tartışmaya başlasınlar ve A B’ ye hakaret edince B A’ yı öldürsün. Bu durumda B haksız tahrik indiriminden yararlanamayacaktır. Çünkü B’ nin A’ yı öldürmesinin sebebi hakaret değil, aralarında gelen husumettir. Zaten B A’ yı dövmek için beklemektedir.
Haksız tahrikte bir önemli husus ise, fail haksız tahrik konusunda yanılma halinin olabileceğidir. Yani fail haksız tahrike neden olacak bir eylemin varlığı hususunda yanılgıya düşmüş olabilir. Örneğin kızını rahatsız eden bir erkeği döven baba bakımından kızın sevgili olmak istediği fakat erkeğin kabul etmediğinden kaynaklı bu şekilde bir yalan söylediği ortaya çıkması halinde babanın haksız fiil bakımından yanıldığından yine de haksız tahrik indiriminden yararlanması söz konusu olacaktır.
Haksız tahrik altında işlenen suçlar bakımından kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on sekiz yıldan yirmi dört yıla ve müebbet hapis cezası yerine on iki yıldan on sekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirim yapılması söz konusu olacaktır.
Şimdi ise güncel olaylar bakımından inceleyelim. Her ne kadar çoğu olay bakımından bu indirime gidilmesi söz konusu olsa da dosyanın içeriğini görmeden yorum yapma şartıyla haksız tahrik işlenen suçlar bakımından salt indirim nedeni olarak görülmemelidir. Sadece sanığın beyanı ile bu indirimin yapılması mümkün değildir. Yani eşini öldüren sanık sadece bana beni aldattığını söyledi beyanı ile bu indirim yapılmamalı, beyanın doğruluğu başkaca ek delillerle tanık vs. ispatlanmalıdır. Sadece beyana dayalı bir ceza indirimi haksız tahrikin kişilerin cezadan indirim yapılması için bir yol olarak kullanılması anlamına gelecektir.
YORUMLAR