İletişim Başkanı Fahrettin Altun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımında, “Ana muhalefet partisinde yaşanan iç çekişmeler ve bu süreçte kamuoyuna yansıyan iddialar dehşet vericidir. Ne yazık ki, bu kadar ciddi iddialar karşısında mahcubiyet duyması gerekenler, kamu vicdanına hesap vermek yerine, yalan ve iftira siyasetini sürdürmekte, ‘yavuz hırsız’ misali algı operasyonlarına başvurmaktadır” ifadelerini kullandı.
“Bu söylemler sadece siyasi nezaketsizlik değil, aynı zamanda organize kötülüğün dışavurumudur”
Organize küfür kampanyaları ile dine, Türk Halkının kutsalına ve Cumhurbaşkanına yönelik edep dışı söylemlerle toplumun huzurunun hedef alındığını söyleyen Altun, “Bu söylemler sadece siyasi nezaketsizlik değil, aynı zamanda organize kötülüğün dışavurumudur. Ana muhalefet kadrolarının sömürgeci zihniyeti çağrıştıran tutumlar içine girerek uluslararası odaklardan siyasi meşruiyet devşirme gayretleri ise ibret vericidir. Ekonomik istikrarımıza yönelik tehditlerin ve yatırımcı güvenini zedelemeye dönük açıklamaların içerideki bazı çevreler eliyle dışarıya servis edilmesi, bir siyasi rekabetin ötesinde milli menfaatlerimize karşı sabotaj girişimidir. Kendilerini hâlâ vesayet Türkiye’sinin imtiyazlıları zanneden bu azgın azınlık bilmelidir ki Türkiye, birilerinin birtakım küresel güçlere sırtını dayayıp parmak sallayabileceği bir ülke değildir” açıklamasında bulundu.
“Türkiye artık vesayet odaklarının, küresel güçlerin arka bahçesi değildir”
Türkiye’nin küresel güçlerin arka bahçesi olmadığını vurgulayan Altun, “Türkiye artık vesayet odaklarının, küresel güçlerin arka bahçesi değildir. Gücünü milli iradeden alan bir liderliğin öncülüğünde yoluna kararlılıkla devam etmektedir. Neredeyse on yıldır değiştiğini, geliştiğini, helalleştiğini iddia edenlerin Gezi kalkışmasından bugüne bir arpa boyu yol alamadığı ortaya çıkmıştır. Sürekli kendini tekrar eden bir faşizan tavrı içinden bir türlü atamayan bu zihniyet, çirkin bir üslup eşliğinde mahalle baskısı oluşturmaya, kendileriyle aynı görüşü paylaşmayanları sindirmeye çalışmaktadır. Farklı görüşlere tahammül edemeyen, kendinden olmayanı yaftalayan, hatta tehdit eden bu faşizan anlayış, demokratik olgunlukla, birlikte yaşama kültürüyle asla bağdaşmaz” dedi.
“Sektörün haklarını savunmaya devam edeceğiz”
İletişim ekosisteminin güvenliğini sağlamak için atılan adımlarla birlikte sektörünü haklarını savunmaya devam edeceklerini belirten Altun, “İletişim ekosistemimizin güvenliğini sağlamak üzere attığımız her adımda sektörün haklarını savunmaya devam edeceğiz. Görüşünden ötürü birilerinin baskısıyla yer verilmedikleri her alanda biz olacak, onları yalnız bırakmayacağız. Bir kez daha gerçek yüzü ortaya çıkan kifayetsiz muhterislere şunu söylüyoruz bu ülkede artık bu faşist söylemlerinizin, bu ayrımcı tutumlarınızın, bu kışkırtıcı, ötekileştirici dilinizin bir siyasal karşılığı kalmamıştır” ifadelerini kaydetti.
Siyasi rekabetin ilke ve vizyon ile yapılacağını, tehdit ve sindirme ile olmayacağını söyleyen Altun, şunları kaydetti:
“Siyasi rekabet, ilke ve vizyonla yapılır, tehdit ve sindirme ile değil. Muhalif görüşlere sahip vatandaşlarımızın siyaset kurumuna yönelik talep ve beklentilerini, kendi şahsi çıkar hesaplarına adeta kurban eden, onların umutlarını bozuk para gibi harcayan müflis siyaset tüccarları ve onların kayığına binip sağa sola nizamat vermeye çalışan ‘kültürel hegemonya’ bekçileri, ortaya koydukları bu faşist yaklaşımın sonuçlarıyla yüzleştiklerinde ne kadar büyük bir yanlışın içine sürüklendiklerini anlayacaklardır. Türkiye kararlıdır, güçlüdür ve yoluna milletin iradesi ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde devam etmektedir.”
YORUMLAR