İnşaat sektörü paydaşlarından ortak ses

İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) ev sahipliğinde akademik odaların ve sektör derneklerinin başkan ve yöneticileri bir araya gelerek, son dönemde inşaat malzemesi ham madde ve yarı mamullerinde görülen enerjide ve dövizdeki artışı da aşan fiyat artışlarına dikkat çekti.

İnşaat sektörü paydaşlarından ortak ses

İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İMSİAD) ev sahipliğinde akademik odaların ve sektör derneklerinin başkan ve yöneticilerinin de katıldığı basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda son dönemde inşaat malzemesi ham madde ve yarı mamullerinde görülen dövizdeki artışı da aşan fiyat artışları dile getirildi.

Toplantıya TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar, İçmimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Ali Gözütok, Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel, HKMO Bursa Şubesi Başkanı Başar Bulut, Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Engin Er, Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Bursa Şubesi Başkanı Esra İnhanlı, BURTİMDER Başkanı Murat Çakmaker, DEMSİAD Başkanı Alptekin Şahintürk, Ahşap Sanayici ve Profesyoneller Derneği Başkanı Erkan Kalafat ile İMSİAD Başkan Yardımcısı Şeref Demir de katıldı.

İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç toplantının açılışında yaptığı konuşmada, inşaat sektörünün ülke ekonomisinin lokomotif sektörleri arasında yer aldığını, 250 farklı iş alanıyla ustasından taşeronuna, mühendis-mimarından müteahhidine doğrudan veya dolaylı etkileşim halinde olduğunu söyledi.

Milyonlarca ailenin geçim kapısı olan inşaat sektöründe giderek artan daralmaya dikkati çekmek için bir araya geldiklerine işaret eden Andıç, “Halkımıza ev fiyatları ve kiralarda rekor artış olarak yansıyan inşaat sektörünün bu daralması, biz geçimini inşaat sektöründen kazanan, ustasından taşeronuna, mühendis-mimarından müteahhitine kadar her bir kesimde belirsizlik, iflas ve işsizlik olarak yansımaktadır. Hem en temel insan ihtiyaçlarından biri olan barınma ihtiyacına cevap veren, hem de ülkemiz ekonomisinin taşıyıcı sektörlerinden biri olan inşaat sektörü, inşaat malzemelerinin ham madde ve yarı mamullerine gelen dövizdeki artışı aşan zamlar nedeniyle, ülkemize sağladığı katma değeri ve istihdamı sürdürmekte zorlanmaktadır” dedi.

Andıç, inşaat sektörünün kullandığı ham madde ve yarı mamullerde döviz arttığında artıp, düştüğünde inmeyip kalıcı hale gelen her fiyat artışının, gayrimenkul maliyetini arttırdığını, bunun da halkı ev sahibi olma hayalinden uzaklaştırdığı gibi, kentsel dönüşümü engellediğini ve inşaat sektörünün istihdam ettiği yüz binlerce insanı işsiz bıraktığını vurguladı.

Andıç, şöyle devam etti:

“İnşaat sektörünün kullandığı ham madde ve yarı mamullerde yaşanan bu fiyat artışının arka planına baktığımızda, iç piyasa ihtiyaçları karşılanmadan yapılan ihracatı görmekteyiz. Halbuki, halkımızın barınma ihtiyacı gibi en temel insan ihtiyaçlarından birini sağlayan ve yüz binlerce kişinin geçim kapısı olan inşaat sektöründe iç piyasa taleplerinin gözardı edilmesinin kaybedeni hepimiz olmaktayız. Bu nedenle, inşaat malzemesi fiyatlardaki aşırı artışın engellenmesi için, inşaat sektörünün kullandığı ham madde ve yarı mamullerde ihracatın, iç piyasa ihtiyacı karşılandıktan sonra yapılabilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılması ve keyfi fiyat artışlarının engellenmesi gerekmektedir. Burada ayrıca, artan maliyetler nedeniyle bir ödenek karşılığında kamuya iş yapan müteahhit firmaların ve onlara iş yapan ustasından taşeronuna, mühendis-mimarından müteahhitine ve onlara malzeme üreten fabrikalara kadar her bir kesimin iflas ve işsizlikle yüz yüze geldiğini dikkatinize sunmak istiyoruz. Bu çerçevede, kamuya yapılan işler için, ek fiyat farkının devam eden işler için iş bitim süresine kadar ödenmesi ve fiziki gerçekleşme oranı henüz yüzde 80’i geçmemiş işler için tasfiye hakkının tanınması gerekmektedir. Aksi takdirde olan ev hayali kuran, kentsel dönüşüm bekleyen milyonlara ve nihayetinde hepimize olacaktır.”

Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, şu anda meslektaşları arasındaki işsizlik oranının yüzde 35-40 civarında olduğunu belirterek, “Nitelikli okullardan mezun olan mimar ve mühendis arkadaşlarımız maalesef asgari ücretle çalışıyor ve bu yüzden çok mutsuzlar. Bu duruma acilen müdahale edilmeli ve daha istikrarlı bir ortam yaratılmalı. Artık dayanacak nokta kalmadı. Umarım daha iyi günler görürüz” dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ülkü Mercan Küçükkayalar da sektörde yaşanan her sıkıntının meslektaşlarına yansıdığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Son 10 yılı baz alırsak genç işsizlik oranımız yüzde 50’lere çıktı. Meslektaşlarımızın çoğu düşük ücretle çalışmak zorunda. Çalışanlar da işlerini kaybetme korkusundan dolayı mutsuzlar. Biz de bu tür organizasyonlarla sorunlarımızı ifade etmeye çalışıyoruz. Daha güzel günler görme arzusundayız.”

Jeoloji Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Engin Er, zemin iyileştirmelerinde kendilerinin de özellikle beton ve demir ile uğraştıklarını belirterek, “İnşaat yapılırken öncelikle bize gelinir. Biz Bursa’da kimin ne kadar inşaat yaptığını en iyi bilen akademik odalardan birisiyiz. Ortalama yılda 6 binin üzerinde ruhsatlandırma yapılıyor Bursa’da. Bize gelen raporlardan da görmekteyiz ki gerçekten sektörde bir kriz var. Gelen rapor sayısı az. Meslektaşlarımızın yaptığı arazi araştırmalarında azalma var” şeklinde konuştu.

Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel, sektör olarak sıkıntılarını gördüklerini, bununla ilgili acilen ikinci aşamaya geçilmesi gerektiğini, bu türde bir organizasyonun çalıştaya dönüştürülmesi önerisinde bulundu.

HKMO Bursa Şubesi Başkanı Başar Bulut ise inşaat sektörünün ekonominin lokomotifi olduğunu belirterek, “Görünen o ki, ülkemiz ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektörü durmak üzere. Özellikle lojistik ve malzemeye ulaşım noktasında ciddi sıkıntılar var. Öte yandan bir diğer nokta da konutlardaki arsa payı. Zamlar arsa fiyatlarına da yansıdı. Bursa’da arsa konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bursa, Türkiye’nin 4. büyük kenti. Arsa üretme konusunda yeni bölgelerin belirlenmesi lazım” dedi.

İçmimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Ali Gözütok, pandemi döneminde işlerinin arttığını ifade ederek, “Birçok kişi pandemi döneminde yaşadığı ortamları değiştirmek istedi. Bu dönemde bütün yapı sektörünün paydaşları olabildiğince ürün sattı. Fakat daha sonra gelinen süreçte maliyetlerin artmasıyla yapı maliyetleri arttı. Bir kişinin bir yapıya sıfırdan ulaşması zorlaşınca insanlar ellerindekini kıymetini bilip, onlara yeni fonksiyonlar kazandırma anlamında tadilat yaptırmak istediler. Bir daire tadilatının maliyeti, kişinin daireyi aldığı fiyatlara gelmiş durumda. Bunlarla ilgili malzeme anlamında alternatif üretiyoruz” diye konuştu.

Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Bursa Şubesi Başkanı Esra İnhanlı, sektörün daralmasından en fazla etkilenen kurumlardan bir tanesi olduklarını anlatarak, “Bizlerin 4708 sayılı yasaya göre istihdam etmesi gereken minimum personel sayısı var. Kuruluş şartlarımız o yasaya göre belirleniyor ve dolayısıyla sektördeki daralma direkt bize yansıyor. Bu süreçte yaşanan ekonomik sıkıntılar hepimizi mağdur etti. Bu mağduriyetlerin önüne geçilmesi için de sektördeki tüm paydaşların ortak hareketini çok önemsiyorum” diye konuştu.

Ahşap Sanayici ve Profesyoneller Derneği Başkanı Erkan Kalafat ise inşaatlarda betonarmeden sonra en büyük kalemin ahşap olduğuna işaret ederek, “Maalesef pandeminin başından bu yana yaşanan zamlar hepimizi zorluyor. Biz ahşap iş kolu olarak devlete bağlıyız. Tek ana kaynağımız ormanlarımız. Orman maliyetlerimize baktığımızda 2020’den bu yana metreküpte 300 lirayla ihaleye çıkılırken pandemi sonlarına doğru bin liraya, şu anda 2 bin 500 lirayla ihaleye çıkılıyor. Devletin dışında ahşabı temin ettiğimiz iki ülke Rusya ve Ukrayna. Bu iki ülke arasında yaşanan kriz, maalesef oradan gelecek ağaç girişini kısıtlayacağı ve kısıtlamaya da başladığı için zamlar devam edecek gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

BURTİMDER Başkanı Murat Çakmaker de sektörlerinin sanayici ile tüketici arasındaki zincirde yaşadıkları sorunların başında kur ve fiyat artışlarının geldiğini söyledi.

Son olarak da enerji maliyetlerinin artmasıyla sıkıntı yaşadıklarını belirten Çakmaker, “İnşaat maliyetlerinin artmasındaki en büyük etken üretilen mamul ve yarı mamullerin sanayide üretilirken yüzde 70 oranında bir enerji girdisinin olması. Enerji girdisi de sadece yılbaşında yüzde 125 arttı. Bir diğer konu da kur krizinden sonra inşaat sektörünün tamamına özel ve devlet bankaları batık gözüyle bakıyor. Bu nedenle kredi ve finansman konusunda bankalar sıkıntı yaşatıyor. Bu nedenle hem gayrimenkul geliştiricilerinin, hem de gayrimenkul yatırımcılarının finansa erişimi kolaylaştırılmalı.” dedi.

DEMSİAD Başkanı Alptekin Şahintürk de trenin raydan çıktığını, fiyat artışlarının süreceğini söyleyerek, enerji krizine dikkat çekti. Dünyada enerji krizinin başladığını ve artarak devam edeceğini ifade eden Şahintürk, Yeşil Mutabakat ile maliyetlerin daha da artacağına işaret etti.

İMSİAD Başkan Yardımcısı ve Kentsel Dönüşüm Komisyonu Başkanı Şeref Demir ise sektör paydaşlarının daha sık bir araya gelmesi gerektiğini belirterek, “İnşaat sektörü, ekonominin lokomotif sektörlerinden biri. Toplumun en alt kesimini istihdam ediyoruz. Sektörün durması halinde başka bir yerde iş bulamayacak bir kesimden bahsediyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye’de yaklaşık 7 milyona yakın riskli yapı rezervi var. Buraların acilen dönüşmesi gerekiyor. Dolayısıyla bu sektörün canlı kalması gerekiyor” diye konuştu.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir