Demir Kubbe, İsrail’in geliştirdiği ve yaklaşık 10 yıldır kullandığı hava savunma sisteminin adı.
BBC’nin haberine göre, Demir Kubbe, İsrailli savunma şirketi Rafael ile İsrail devletine ait Hava ve Uzay Sanayileri kurumu tarafından geliştirildi. Sistemin üretimi İsrail’in kuzeyindeki tesiste yapılıyor. ABD’den alınan finansal destek karşılığında sistem bileşenlerinin yarısı da ABD’de üretiliyor.
ABD DE SATIN ALMAK İSTİYOR
ABD’nin İsrail’in füze savunma sistemleri programına yıllık 500 milyon dolar destek vermesi öngörülüyor. Bu miktarın 73 milyon dolarlık bölümü de Demir Kubbe programına ayrıldı. ABD ordusu ayrıca bu sistemi satın almak için görüşmeler de yürütüyor.
İsrail, Demir Kubbe sistemini 2011 yılında kullanmaya başladı. Bu, İsrail’in farklı menzillerdeki füze saldırılarına karşı geliştirdiği üç hava savunma sisteminden ilkini oluşturuyor.
Demir Kubbe, roket, füze ve havan toplu gibi kısa menzilli saldırılara karşı kullanılıyor.
Rafael, internet sitesinde Demir Kubbe’yi “etkinliği muharebe ortamında kanıtlanmış dünyanın tek çok amaçlı sistemi” olarak tanımlıyor.
İsrail’in diğer hava savunma sistemleri de uçak, insansız hava aracı ve uzun menzilli füzeler gibi orta ve uzun menzilli tehditlere karşı geliştirdiği Davut’un Sapanı, atmosferin en üst katmanlarına kadar ulaşan Ok 2 ve atmosfer dışına çıkabilen Ok 3 olarak sıralanıyor.
DEMİR KUBBE HAVA SAVUNMA SİSTEMİ NASIL ÇALIŞIYOR?
Demir Kubbe, her türlü hava koşulunda gece gündüz çalışacak şekilde tasarlandı.
Demir Kubbe kapsamında tehdidi algılayan radar sistemi yer alıyor. Bu radarlar, gelen roketin ne ölçüde bir tehdit oluşturduğunu tespit ediyor. Atılan roketin yerleşim yerlerine ya da önemli altyapı tesislerine yönelmesi halinde ise bunu imha etmek üzere füze gönderiliyor. Bu füzeler, mobil üniteler ya da sabit noktalardan ateşlenebiliyor ve bunlar aracılığıyla gelen roket havada imha ediliyor.
Savunma şirketi Rafael’e göre, sistem yüzde 90 başarı oranına sahip.
KARA HAREKATINA GEREK BIRAKMIYOR
Demir Kubbe, İsrail’in özellikle Gazze’den Hamas ve İslami Cihad tarafından atılan roketlerin can ve mal kaybına yol açmasını engelleme çabalarında önemli rol oynuyor.
Demir Kubbe sayesinde İsrail’in kendisine yönelik tehdidi azalttığı ve özellikle 2010’larda gerilimin yükseldiği dönemlerde bu sayede kara harekatına gerek kalmadığı ifade ediliyor.
İsrail’in Gazze’den gelen tehditler karşısında bu sisteme fazla güvendiği ve diğer güvenlik artırıcı önlemlere yeterince kaynak ayırmadığını düşünenler de var. Bunların başında da roket saldırısı anlarında erken uyarı sisteminin yeterince etkin çalışmaması ve yeterli sayıda sığınak olmaması geliyor.
HAMAS DEMİR KUBBE’Yİ NASIL YORUYOR?
Hamas’ın çoğu “ev yapımı” birkaç yüz dolar değerindeki roketlerine karşı Demir Kubbe’de kullanılan savunma füzeleri 20 bin ila 100 bin dolara mal oluyor.
Hamas’ın ucuz roketlerle, gelişmiş savunma sistemini yorduğu ve peşinden gelen roketlerin füze kalkanını bu sayede aşabildiği belirtiliyor.
Analistler, aynı anda onlarca roket atılması halinde Demir Kubbe’nin bazılarını imha etmekte yetersiz kaldığının görüldüğünü söylüyor.
Demir Kubbe’nin etkinliğiyle ilgili araştırmalar yapan Kanada’daki Brock Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Michael Armstrong, 2019’da bu konuyla ilgili yazdığı bir makalede, “1 saatte 117 roket atıldığı görülüyor. Tüm bunların hepsi aynı anda atıldığında tamamını durdurmak imkansız. Ancak bir saatlik zaman dilimine yayılarak fırlatıldıklarında bunlar çok daha kolay imha edilebiliyor” dedi.
Jerusalem Post gazetesinde konuyla ilgili yayımlanan bir makalede, 2014’te çatışmalar sırasında Hamas’ın 50 gün içerisinde yaklaşık 4 bin roket attığını ve bu roketler zamana yayıldığı için Demir Kubbe tarafından rahatlıkla imha edildiği belirtildi.
YORUMLAR