Bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağladıkları, ihmali davranışlarda bulunarak bebek ölümlerine neden oldukları iddia edilen ‘Yenidoğan Çetesi’ operasyonu sonrası aralarında çetenin yöneticisinin de olduğu belirtilen 47 sanığın yargılandığı davanın 2’nci duruşmasına dün başlandı. Duruşma Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2’nci günüyle devam ederken İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner de hastanelerde gerçekleştirilen denetimler ve sürece ilişkin İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu.
“Kötüleri ayıklamak için bu denetimlerimize devam ediyoruz”
İstanbul’da sağlık kuruluşlarında denetimlere hiç aralık verilmeden devam edildiğini aktaran İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner, “Bilim komisyonlarının da içinde olduğu büyük bir organizasyonla, personelle beraber denetimlerimize devam ediyoruz. Yenidoğan yoğun bakımlarda, yoğun bakımlarda, ameliyathanelerde, acillerde, kamu özel ayrımı olmaksızın sunduğumuz bu üst akademik hizmetin devamlılığı, sürekliliği, kötüleri ayıklamak için bu denetimlerimize devam ediyoruz. Toplumun yanlış bildiği bir şey var, iki tür denetim var; olağan ve olağan dışı denetimler. Olağan denetimler ruhsatla, bina yapısı, fiziki, kalite şartlarıyla alakalı denetimler bir de olağan dışı denetimlerimiz var. Bunlar; şikayet veya hiçbir şey olmadan, kendi şüphemize binaen yaptığımız denetimler. Aksaklığı, usulsüzlüğü yakalamak için bunlar çok daha değerli, biz her türlü noktada kimsenin haberi olmadan hem denetlenenin hem denetleyenin haberi olmadan bu uygulamaya çift kör diyoruz. Kapalı zarflarda sadece hastanelerin kapılarında denetçilerin öğrendiği sistematik denetimlerimize devam ediyoruz” dedi.
“Yakalamak için bu mücadeleye devam edeceğiz”
Doç. Dr. Güner, “Sayın Bakanımızın da tabiriyle çürük elma operasyonu, insanlıktan nasibini almamışlar çetesi olarak bunu değerlendiriyoruz. Yargı tarafında, onun hakkında çok bir şey söylemeyeceğim ama kim varsa usulsüzlüğe meyleden, bu sistemi baltalamaya çalışan peşinde olacağız. Sağlık sistemimize, sağlıkçımıza, tababetimize bir saldırı olarak addediyoruz. Sağlıkçılar olarak buna isyan ediyoruz. Bu usulsüzlüğün sona ermesi, bitmesi için onlar nasıl kendini geliştiriyorsa biz de onları yakalamak için bu mücadeleye devam edeceğiz. Bir taahhüdümüz vardı, ‘Koşacağız, sağlık sistemini daha yukarı taşıyacağız’ diye. Biz koşuyoruz, olması gerekeni, yapmamız gerekeni yapıyoruz. Vatandaş şu konuda müsterih olsun; her noktada Sağlık Bakanlığı, devletimiz milletimizin, vatandaşımızın yanında. Her türlü noktada onların daha düzgün hizmet alabilmesi, usulsüzlüğün sona ermesi için biz onların yanında olacağız” şeklinde konuştu.
“Elimizden gelen her şeyi yapacağız, sistemimizi daha güzel noktaya getireceğiz”
Yaşananlar nedeniyle görevini layıkıyla yerine getiren sağlıkçıların emeğinin yok sayılmaması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Güner, sözlerine şöyle devam etti:
“Hekim, hemşire, sağlık memuru, ebemiz olsun kim olursa olsun her zaman bunlar bu vatanın evlatları diyoruz. Kardeşimiz, çocuğumuz, bizim evladımız onlara sahip çıkmamız lazım. Sıkıntıların farkındayız, problemler, eksiklikler olabilir, bunların önüne geçmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve sistemimizi daha güzel noktaya getireceğiz. Biz onları kendi evlatlarımızdan biliyoruz, bakıyoruz, bu konuda müsterih olsunlar. Biz onların da bir evladıyız ve bütün hastalarımıza kendi ailemizin bir bireyi gibi bakmaya da devam edeceğiz.”
Öte yandan, Yenidoğan Çetesi operasyonu sonrası Türkiye genelinde özel ve kamu hastanelerindeki denetimler artırılırken Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun talimatıyla Türkiye’nin önde gelen yenidoğan uzmanlarının yer aldığı “Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu” oluşturuldu. Komisyonun kamuda ve özeldeki bütün hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarında işleyiş ile denetim süreçlerini takip edeceği öğrenildi.
YORUMLAR