Kurtuluş Savaşı’nın lojistik merkezlerinden İnebolu Limanı, 3 yıl boyunca silah ve cephanenin Anadolu’ya giriş kapısı oldu. İstanbul’dan kaçırılan binlerce ton silah ve cephane ile diğer askeri malzemeler ve Rusya gibi ülkelerin yardım hedefli gönderdiği silah ve mühimmatlar, güvenli olduğu gerekçesiyle Kastamonu’nun İnebolu ilçesine getirildi. Gemiler, iskelenin düzgün olmaması nedeniyle limana yanaşamazken, açıkta demirleyen gemilerdeki cephane dolu sandıkların tahliye işini İnebolulu kayıkçılar üstlendi. Yörede “denk kayığı” adıyla bilinen tekneleriyle fırtınalı havalarda dev dalgalara göğüs gelerek gemilerdeki binlerce ton cephaneyi salimen karaya çıkaran İnebolulu kayıkçılar, 3 yıl boyunca bu mücadelesini sürdürdü. İnebolulu kayıkçılar, 1921’de Kars Kalesi’nde ele geçirilen tekerlekli ağır topların da cepheye ulaşmasını sağladı.
İSTİKLAL MADALYALI TEK İLÇE
Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından, Atatürk başkanlığındaki TBMM’nin 11 Şubat 1924 tarihli oturumunda, Milli Mücadele’ye katkılarından dolayı İnebolu Mavnacılar Loncası’na (Kayıkçılar Cemiyeti) Beyaz Şeritli İstiklal Madalyası verilmesi kararlaştırıldı. Türkiye’nin İstiklal madalyalı tek ilçesi olan İnebolu’da Milli Mücadele’ye katılan “denk kayıkları”nın büyük çoğunluğu zamanla yok olurken, sadece bir tanesi koruma altına alınabildi. İnebolu Kaymakamlığı tarafından çalışma başlatılarak İnebolu ilçesinde de sergilenmek üzere orijinal denk kayığı yapımına başlandı. 6 ay önce başlanılan denk kayığı, tamamlanarak 9 Haziran İnebolu’nun Şeref ve Kahramanlık Günü’nde Karadeniz’e indirilecek ve vatandaşlar tarafından Kurtuluş Mücadelesinin ve İstiklal Yolu’nun simgesi haline gelen denk kayığı görülebilecek.
Denk kayığının İnebolu için oldukça öneme sahip olduğunu söyleyen İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, “İstiklal Yolu, İnebolu’dan başlıyor. Milli Mücadele Döneminde atalarımız cephane ve silah sıkıntısı yaşadılar. Milli Mücadeledeki bu sıkıntının çözümü İnebolu’dan oldu. İstanbul ve Rusya gibi yerlerden deniz yoluyla cephaneler geldi, İnebolu açıklarında demirleyen gemilerden denk kayıklarıyla karaya taşınıp milli ordumuza, Ankara’ya buradan cephaneler ulaştırıldı. Bu yolculuk İnebolu’dan sadece Kastamonu’ya dört gün sürdü. Bu cephaneleri ve silahları ordumuza ulaştıramazsak, milli ordumuz silahsız kalacaktı ve bizim demiryolları, karayolları, maalesef itilaf devletlerinin denetimi altındaydı ve kontrol ediliyordu. Atalarımızın ve Kuva-yi Milliye’nin böyle bir problemi bulunuyordu. Cephane ve silahta buradan sağlandı. İnebolu’da denk kayığı locası vardı, hiçbir ücret almadan atalarımız bu işi yaptılar. 3 yıl boyunca atalarımız hiçbir karşılık beklemeden ve hiçbir para almadan denk kayığıyla deniz yoluyla, karadan da öküzlerin sürdüğü kağnılarla Ankara’ya ulaştırıldı. Bazen de kendi sırtlarında yürüyerek Ankara’ya kadar bu yolculuk, silah serüveni devam etti. Bununla birlikte Kurtuluş Savaşı’nın geleceği değişti. Denk kayığı dolayısıyla medarıiftiharımız. Hem onu kullanan atalarımız olunca hem de denk kayığı artık milli mücadelenin de bir sembolü haline geldi. Bu yüzden ilçemize gelenler hep merak ediyordu. Ama İnebolu’da ne yazık ki denk kayığını gösterebileceğimiz herhangi bir kayık kalmamıştı. Bizim insanlarımıza bunu gösterebilmemiz gerekiyordu, merak edenler vardı. Bunu neslimize anlatmamız lazım. Çocuklarımıza, gençlerimize göstermemiz gerek. Dolayısıyla fikir buradan çıktı. Sadece ve sadece tek denk kayığı İstanbul’da Deniz Müzesinde bulunuyor. İnebolu’dan İstanbul’a Deniz Müzesine gidip denk kayığını görmekte herkese nasip olmuyor. Bizler de bu fikirden dolayı denk kayığına başladık. Yaklaşık 6 aydır devam etti. Şu anda görmüş olduğunuz denk kayığının son aşamasına geldik. Başlangıç aşamasından bu aşamaya gelene kadar her aşamasıyla yakından ilgilendik. Geleneksel yöntemlere uygun olarak yapmaya gayret ettik. Mehmet ustamız da bu işin ustalığını üstlendi, işçiliğini herhangi bir karşılık beklemeden büyük bir gayret ve fedakarlıkla yapıyor. Kestane ağacından yapılıyor. Tamamını hayırseverlerimizin sayesinde İnebolu Kaymakamlığının yaptığı organizasyonla bu aşamaya getirdik. İnşallah 9 Haziran’da İstiklal Yolu yürüyüşü başlıyor. Denk kayığını bir tören ile 9 Haziran’da denize indirmeyi planlıyoruz” dedi.
Denk kayığının yapımını herhangi bir ücret talep etmeden üstlenen Mehmet Aksoy ise, “Denk kayığını yapmaya 6 ay önce başladık. Doğal kestane ağaçlarından yapıyoruz. 10×20 metre boyutu bulunuyor, 2,60 metre de genişliği var. Şu anda denk kayığı temizlendi ve macunlamasını yapıyoruz. 9 Haziran’da denize indirilmek için kayığımızı hazır edeceğiz. Denk kayığında çok kaliteli malzemeler kullandık. Eğrileri doğal malzemelerden seçtik. Kayığı bu yörenin kestane ağaçlarından yaptık. Denk kayığı tamamen doğadan elde edilen ürünlerden, doğal bir şekilde yapıldı. Düz ağaçlardan çıkartma yapmadık, eğri olan gövdesi ormandan doğal ağaçlardan seçtik. Çok sağlam bir tekne yaptık. Denk kayıklarından motor kullanılmıyor, bu kayıkta kürek kullanılıyor” diye konuştu.
YORUMLAR