Eserin ne basılı ne de dijital formatta herhangi bir fiziksel temsili yok. Varlığını doğrulamanın tek yolu, alıcının elindeki orijinallik sertifikasıyla mümkün.
Italy24 News’in aktardığına göre çalışmanın, herhangi bir engelin olmadığı özel bir odada 150×150 santimetre boyutlarındaki bir alanda sergilenmesi gerekiyor.
Haberde, Garau’nun “yeni bir tarihi değere sahip olduğu ve günümüzün mükemmel bir metaforunu temsil ettiği” yazıldı.
Sanatçının soyut çalışmalarının çevreye hiçbir etkisi olmadığının altı çizildi.
Garau eserini şöyle anlatı:
Müzayededeki başarılı sonuç, reddedilemez bir gerçeğe işaret ediyor:
Boşluk, enerji dolu bir alandan başka bir şey değildir. Boş bıraksak ve geriye hiçbir şey kalmasa bile, belirsizlik ilkesine (kuantum fiziğinin oluşmasına büyük katkılar yapan Werner Heisenberg tarafından 1927’de ortaya atılan ilke) göre hiçliğin bir ağırlığı var. Bu nedenle boşluk, yoğunlaşan ve kendisini kısacası içimizdeki parçacıklara dönüştüren enerjiye sahip.
Belirli bir mekanda fiziksel varlığı olmayan bir heykeli ‘sergilemeye’ kara verdiğimde, bu alan belirli bir miktar ve yoğunluktaki düşünceyi kesin bir noktada yoğunlaştıracak. Kendi koyduğum isimden (Ben) çok çeşitli biçimlere bürünecek bir heykel yaratacak. En nihayetinde, hepimiz hiç görmediğimiz bir Tanrı’ya şekil vermiyor muyuz?
Independent Türkçe, Italy24 News, autoevolution
YORUMLAR