“Doğayı seviyoruz ve Türkiye sahillerini temizliyoruz” adlı etkinlikler, “Biz İYİ doğa ve İYİ çevre dostuyuz” sloganı ile yapılırken, Mudanya sahillerindeki anlamlı eylem, İYİ Parti Doğa ve Çevre Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yusuf Özgan, İYİ Parti Mudanya İlçe Başkanı Hüseyin Hatipoğlu, İl ve İlçe Teşkilatı mensuplarınca gerçekleştirildi.

MARMARA CAN ÇEKİŞİYOR

İYİ Parti Doğa ve Çevre Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Yusuf Özgan, “Geleceğimiz için, Yaşama hakkı için, Çocuklarımız için, İYİ doğa için, İYİ çevre için Türkiye genelinde farkındalık yaratmak için Dünya Çevre Günü’nde tüm Marmara sahillerindeyiz” diyerek yaptığı açıklama aynen şöyle:

Günlerdir Marmara Denizi’ndeki bu ölümcül “ deniz salyası” salgınını çaresizlik içinde izliyoruz. İlk etapta Şarköy ve civarında görülen ve hızla tüm Marmara ve kuzey Ege’ye yayılan deniz salyası ekosistemi tehdit etmektedir.

Marmara Denizi, aylardır yüzeyini ve derinlerini saran “deniz salyası” olarak da adlandırılan müsilaj yoğunluğuyla mücadele ediyor. Deniz salyasının yoğun ve kalıcı olması büyük bir tehlikeyi haber veriyor yani Marmara denizi ölüyor.

Tabii ki bunun en önemli sebeplerinin başında;

Bölgedeki yerleşim alanları ile sanayi tesislerinden doğrudan gelen atıklar;

Akarsu, nehir, dere gibi dolaylı olarak gelen yüzeysel sular;

Deniz araçlarından direkt gelen atıklar;

Vasıtası ile denize azotlu/fosforlu bileşikli besin maddeleri gelmiş oluyor.

CANLILAR YOK OLUYOR!

Bir kapalı deniz olan Marmara’da, akıntıların ve sirkülasyonun azalması ve küresel ısınma; besin maddelerinin taşınması ile ortamdaki su bitkilerinin (algler) aşırı şekilde çoğalmasına ve ortama salyalarını(müsilaj) bırakmasına neden oluyor.

Müsilaj, sadece Bursa kıyılarında değil Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm şehirlerimizde de etkisini gösteriyor. Marmara’ya kıyısı olan şehirlerde ülke nüfusunun yaklaşık 3’te 1’i kadar nüfus yaşıyor ve Türkiye sanayisi de ağırlıkla bu bölgede bulunuyor.

Ve güzel denizimiz; Marmara Denizinin milyonlarca yılda oluşmuş doğal ekosistemi bozulmuştur. Yüzeyde sadece Marmara Denizi Kıyılarında gözlenen deniz salyası, tabanda Kuzey Ege’ye de yayılmış durumdadır. Deniz tabanına yayılan miktar, deniz yüzeyinde görülen miktardan çok daha fazladır… Denizin 30 metre altına kadar yayılmış olan bu jel ağ tabaka, deniz canlılarının yaşam alanlarını kötü etkilediği için toplu balık ölümlerine neden olmaya başlamıştır. Kısa bir süre içerisinde de bu ölümler balıklarla sınırlı kalmayıp birçok deniz canlısı türünü yok edecektir.

Çok kısa bir süre sonra bunun balıkçılık ve turizm üzerine olumsuz etkilerini de yaşayacağız.

BÖLGE NÜFUSU TEHDİT ALTINDA!

Marmara denizindeki yüzeysel devinim, Karadeniz’den gelen akıntılar ile oluşuyor.

Yani Karadeniz’den akıntı gelmediğinde, Marmara’daki üst akıntı da azalıyor ve körfezlerde sirkülasyon kalmıyor. Bundan dolayı müsilaj dağılamıyor ve etkisini artırarak devam ediyor.

İYİ Parti Doğa ve Çevre Politikaları Başkanı Arzu Önşen’in de belirtiği üzere bu noktada yapılması gereken; denizlerimizin her birinin kendi doğal yapılarına ve çevresel koşullarına yönelik uzmanlaşmış “Deniz ve Deniz Dibi Araştırma Enstitüleri” kurulmasıdır. Bu sayede dün Akdeniz’de balon balığı istilası, bugün Marmara’da müsilaj yoğunluğuna bağlı deniz kirliliği şeklinde kendini gösteren sorunlar öngörülebilir ve önlenebilir.

BU ÜLKE HEPİMİZİN…

Marmara Denizimizi tamamen kaybetmemek ve bir an önce kurtarabilmek için her kişi, kurum, kuruluş birlikte çalışmalı ve bu ortak değerimize sonuna kadar sahip çıkmalıdır. Gerek Türkiye genelinde gerekse Marmara Bölgesinde ekosistemi bozacak Her Çılgın Projenin karşısındayız.

Bu Dünya hepimizin.

Bu Ülke hepimizin.

Hepimiz İYİ bir doğayı, İYİ bir çevreyi hak ediyoruz.

Kamuoyuna saygılarımızla.”