CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Silivri Değirmenköy Mahallesi’nde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca (İBB) organize edilen mazot ve buğday dağıtım törenine katıldı.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun herkesin huzur içinde yaşaması için elinden gelen bütün çabayı gösterdiğini, İBB’nin tarım ve kırsal alan çalışmalarına önem verdiğini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, burada yaptıkları konuşmaların ardından, “Ekmeklik Buğday Tohumu ve Mazot Desteğiyle Üreticinin Yanındayız” etkinliğine katıldı. Etkinlikte konuşan Kılıçdaroğlu, tarıma desteği nedeniyle İBB’ye ve İmamoğlu’na teşekkürlerini iletti.
‘ŞİKAYET ETMEYECEKSİNİZ’
“Ekrem Başkan’ı dinlediniz. Gerçekten de İstanbullunun rahat etmesi için ister kırsalda, ister şehir merkezinde olsun, herkesin İstanbul’da huzur içinde yaşaması için elinden gelen bütün çabayı gösteriyor” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“O nedenle hepinizin huzurunda Ekrem Başkan’a teşekkür etmek, benim de görevimdir. Hakkını yemeyelim; diğer belediye başkanlarımızla aynı şekilde çalışıyorlar. Nitekim Ekrem Başkan da bunu vurguladı. Engel çıkarıyorlar; biliyorum. Engeller devam ediyor; bunları da biliyorum. Ama arkadaşlarıma şunu söyledim; Hangi engeli çıkarırlarsa çıkarsınlar, şikayet etmeyeceksiniz. Engeli aşacaksınız ve vatandaşla kucaklaşacaksınız. Onların taleplerini yerine getireceksiniz.”
İstanbul için yapılanları Türkiye için de yapacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’de kırsalda çalışan kadınlar ve gençler, kırsalda çalıştıkları sürece sigortalı olacaklar. Sigorta primlerini devlet ödeyecek. Bizim hedeflerimizden birisi bu. Dolayısıyla kırsalda çalışan kadınlar, kırsalda çalışan gençler mutlu olmuyorlar. Sosyal güvenlikleri sağlanmıyor. Gençler alın terinin karşılığını alamadıkları için, büyük kentlerin varoşlarında ‘Acaba asgari ücretle bir iş bulabilir miyim’ diye oturuyor, uğraşıyor, çalışıyor. Toprağını terk ediyor. Çiftçiyi, üretici, balıkçıyı, besiciyi toprağa küstürürseniz, denize küstürürseniz, o millet aç kalır. Sizler üretmediğiniz takdirde, 85 milyon insan olarak biz, gideceğiz buğdayı, arpayı, yulafı, mısırı, eti, canlı hayvanı, nohudu, mercimeği dışarıdan alıyoruz. Niye dışarıdan alıyoruz? Bereketli topraklarımız var. Çalışkan insanlarımız var. Üretiyorlar ama emeklerini karşılığını alamadığı zaman, toprağa kesiyorlar. ‘Ekmeyeceğim’ diyorlar.
İktidar kanadının seçimlerden önce, “Bakın ha! CHP’li belediyelere oy verirseniz, yardımlar kesilir. Bir daha yardım alamazsınız’ diyorlardı” sözlerinin söylendiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Sizler bunlara inanmadınız ve o belediye başkanlarına destek verdiniz. Onlar seçimle geldiler. Makamlarına oturdular. Bırakın yardımları kesmeyi, onların bir dönem gözümüze soka soka yaptıkları yardımların çok daha fazlasını, hiç kimseyi rahatsız etmeden yapmaya başladı belediye başkanlarımız. Ekrem Başkanımız söyledi. Ne dedi? 172 bin evladımıza süt veriyoruz. Söz verdi ‘Vereceğim’ diye. Aradan bir süre geçti, Başkan seçildi. Birisi dedi ki hani, ‘Siz süt sözü vermiştiniz çocuklara. Neden süt dağıtmıyorsunuz’ diye. Oysa Ekrem Başkan, aylardır süt dağıtıyordu. Ama bunu politik bir malzeme haline getirmedi. Hiç kimsenin yoksulluğunu teşhir etmedi. Kimin fakir olup olmadığını, insan onurunu koruyarak, saklamaya çalıştı. Süte ihtiyaç olan her eve sütü götürdü ve teslim etti. Bizim inancımızın ve ahlakımızın da gereği olan, sağ elin verdiğini sol el görmedi. Onların yaptığı gibi yapmıyoruz. Biz, insan onurunu koruyarak, insan haysiyetini koruyarak bunların tamamını yapıyoruz” dedi.
‘SİYASET, ZENGİNLEŞME ARACI DEĞİLDİR’
Kendi iktidarları döneminde tarıma ve üretime verecekleri destekleri sıralayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bu ülkede herkesin ürettiği, herkesin kazandığı, her evde huzurun olduğu, her evde bereketin olduğu, kavganın olmadığı bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Kimlikler üzerinden siyaset değil, inançlar üzerinden siyaset değil, yaşam tarzı üzerinden siyaset değil, ahlak temelli bir siyaset yapmak istiyoruz. Siyaset, vatandaşa hizmet etme alanıdır. Biz, size hizmet etmek istiyoruz. Siyaset, zenginleşme aracı değildir. Siyaset, köşeyi dönme aracı değildir. Siyasete giren kişiler, halkın paralarını, sizlerin paralarını alıp, bir avuç kişiye veremezler. Yani beşli çetelere, sizlerin milyar dolarlarınızı veremezler. O paraları da alacağım. Hiç endişe etmeyin. Alacağım derken, zorla değil. Adaletle alacağım. Haksızlık varsa, milleti soyuyorsanız, ‘Efendim Bay Kemal bunu seyretsin. Seyreder miyiz? Yemezler. Seyretmem. Paraların tamamını alacağım. Bu milletin hakkıdır. Bu millete vereceğim.”
YORUMLAR