Su rezervlerinin yüzde 70’ten fazlası tarım alanlarında kullanılıyor. Su kıtlığı ve iklim değişiklikleri düşünülerek kullanımın azaltılması şart. Suyu etkin ve planlı kullanarak vahşi sulama gibi yöntemlerden daha verimli yöntemlere geçilmesi gerekiyor. Bandırma’ya bağlı Doğanpınar Mahallesinde yaklaşık 20 yıldır tarımla ilgilenen Ahmet Kula, son 3 yıldır makaralı su püskürtme sistemine geçerek 15 günlük işi 3 güne düşürdü. Hem zamandan hem de sudan tasarruf etti.

Suyun kontrolsüz ve ölçülmeden toprakla buluşturulması olarak bilinen vahşi sulama, hem toprağa hem ürüne hem de su kaynağına zarar veriyor.

Kontrolsüz bir şekilde toprağa verilen suyun hem israfa neden olduğunu hem de ürüne ve toprağa büyük zararlar verdiğini belirten Kula, vahşi sulama yöntemine devam edildiği takdirde barajlardaki suların ciddi oranda azalmasına, yer altı sularının düşmesine ve çiftçilerin alacağı üründe yüzde 40 oranda azalmaya neden olabileceğini ifade etti.
Vahşi sulamada su, kontrolsüz ve ölçülmeden toprağa veriliyor; aşırı su kullanımı öne çıkıyor. Bu durum hem toprağa hem ürüne hem de su kaynaklarına zarar veriyor. Çiftçinin bilinçlenmesi ve yapılan çalışmalarla vahşi sulama azaltılmaya, su daha verimli kullanılmaya çalışılıyor.

Kula, “Suyun bir damlası kıymetli bunu israf edemeyiz. Damla ve yağmurlama sulama, yüzey altı damla sulama yöntemleri de bitkiye, şartlara ve su kaynağına göre belirli desteklemelerle yaygınlaşması söz konusu olan bir zorunluluktur. Düne kadar mısır ektiğimde aralarına girerek salma sulama yöntemi yapıyordum. O da bana yüksek maliyet ve hem de su israfına neden oluyordu. Yaklaşık 3 yıl oldu makaralı sulama sistemine geçtim, bir kerede 50 metre açılan kollar sayesinde 15 günlük işimi 3 güne düşürdüm. Aynı zamanda benim de yoğun işim nedeniyle birde sulanması için birini tutuyorduk ve bize ekonomik olarak külfet oluşturuyordu. Şimdi çok rahatım hem zamandan hem de sudan tasarruf ediyorum” dedi.