Kripto para piyasasında son dönemde hareketli bir süreç yaşandı. Temmuz sonunda 70 bin dolar seviyesinde işlem gören Bitcoin, Fed’in politika faizini sabit bırakması ve ABD’de işsizliğin son yılların en yüksek seviyesine ulaşmasıyla düşmeye başladı.
Ülkede ekonomik aktivitenin öngörülenden daha sert yavaşlayabileceği endişesi, satış baskısının derinleşmesine neden oldu. ABD ekonomisinin resesyona gireceğine yönelik endişeler ve küresel pay piyasalarındaki sert düşüşlerle birlikte Bitcoin’deki değer kaybı yüzde 20’ye ulaşırken geçen hafta Bitcoin 50 bin dolar seviyesinin altına indi. İlerleyen günlerde resesyon endişesinin azalmasıyla küresel piyasalarda toparlanma görülürken kripto para piyasası da kayıplarının bir kısmını telafi etti.
“RUSYA SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYOR”
Kadir Has Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Öğretim Görevlisi İsmail Hakkı Polat, son haftalarda ABD’deki resesyon endişeleri ve Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz artırması sonrası kripto paraların diğer yatırım araçlarından daha fazla değer kaybettiğini söyledi.
Ekosistemin kayıpların bir kısmını geri kazandığına dikkati çeken Polat, ilerleyen süreçte ABD seçimleri ve ülkedeki faiz kararının piyasa açısından belirleyici olacağını bildirdi. ABD’de eski Başkan ve Başkan adayı Donald Trump’ın kripto paralara ilişkin söylemlerini anımsatan Polat, şu değerlendirmede bulundu:
“Kripto paraların sonbaharda, ekosisteme dair vaatkar davranan Trump’ın ABD seçimlerindeki durumuna göre biraz daha şekil alması söz konusu. Trump’ın seçilme veya seçilmemesine göre onunla orantılı hareketler beklemek mümkün. Eylüldeki Fed toplantısı da belirleyici olacak. Faiz indirimi, bu indirimin miktarı, bu sene içinde kaç kere yapılacağıyla ilgili Jerome Powell‘ın açıklamaları önemli.”
Rusya’nın kripto para madenciliğini yasallaştırdığına dikkati çeken Polat, bu durumun Donald Trump’ın “ABD’yi kripto paraların merkezi yapma” vaadiyle çelişebileceğini dile getirdi. Polat, “Rusya, Bitcoin ve kripto paraların üretimi ve yönetiminde söz sahibi olmak istiyor. Trump’ın ‘Kripto ekosisteminin lideri olacağız’ söylemiyle değerlendirildiğinde, özellikle Bitcoin ve kripto paralarda devletler arası bir rekabetin başlayabileceğini söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.
Kripto para ekosisteminin yüksek oynaklığa sahip olduğunu hatırlatan Polat, deneyimi olmayan yatırımcıları da risklere karşı uyardı.
MAKROEKONOMİK GELİŞMELERE DUYARLILIK ARTTI
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Bora Erdamar ise BoJ’un kararı, jeopolitik gerginlikler ve ABD’de resesyon endişesi sebebiyle 5 Ağustos’ta kripto para piyasalarından 1,02 milyar dolar değerinde likidasyonun yaşandığını söyledi.
Erdamar, buradaki en büyük etkenin, hem spot Bitcoin ETF hem spot Ethereum ETF onayları sonrasında makroekonomik gelişmelere karşı kripto para piyasalarının duyarlılığının artmış olması değerlendirmesinde bulundu.
Piyasaların yakın dönemde en çok beklediği haberin Fed’in faiz indirimi olduğunu vurgulayan Erdamar, bu beklentinin artması veya azalmasının etkilerinin fiyatlamalarda gözlemlendiğini bildirdi.
ABD’de yaşanan gelişmelere dikkati çeken Erdamar, şunları kaydetti:
“ABD başkanlık seçimi kampanyalarında Donald Trump ile başlayan şimdi de Kamala Harris için yapılan ‘Crypto for Harris’ kampanyası ile devam eden kripto para ekosistemine ılımlı bir yakınlaşma süreci görüyoruz. Son olarak Ripple Davası’nda da beklentinin altında bir ceza gelmiş olması ABD tarafında kripto paralara karşı eskisine nazaran daha az sert bir tutum olduğu yönünde yorumlandı. Jeopolitik riskler artmazsa Fed’in beklenen faiz indirimi ve kripto para dostu ABD başkan adaylarının kampanyaları temkinli bir iyimserlik olarak piyasalara yansıyabilir.”
YORUMLAR