Tatvan ilçesinin bir köyünde yaşayan 70 yaşındaki kadın hasta, sabah uyandığında kulağında bir şeylerin hareket ettiğini hissetti. Tatvan Devlet Hastanesi acil servisine başvuran kadın hasta, doktorların kulağında hareket halinde olan keneyi tespit etmesinin ardından Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Hakan Tuhan’a sevk etti. Op. Dr. Hakan Tuhan, kısa süreli operasyonla 70 yaşındaki kadın hastanın kulağında hareket halinde olan keneyi başarıyla çıkarttı. 10 gün boyunca takibi yapılan hasta sağlığına kavuşarak taburcu oldu.
Bir hafta içerisinde 3’üncü kulakta kene vakasıyla karşılaştıklarını söyleyen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Hakan Tuhan, “70’li yaşlarda kırsalda yaşayan bir kadın hastamız sabah saatlerinde ‘kulağıma bir şey kaçtı ve hareket ediyor’ şikâyetiyle acil servise başvurdu. Acil serviste kulağında kene olduğu tespit edilen hasta tarafıma yönlendirildi. Baktığımızda dış kulak yoluna gömülü ve canlı halde olduğunu gözlemledik. Sorunsuz bir şekilde çıkardık. Bu şekilde bir haftada gelen 3’üncü kulakta kene vakasıydı. Diğer 2 hastanın birisi çiftçi, birisi de hayvancılıkla uğraşıyordu. 3 hastamızı 10 gün boyunca takip ettik. Herhangi bir semptom ile karşılaşmadık” dedi.
Kenelerin tehlike oluşturabileceğini söyleyen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Hakan Tuhan, “Dış kulak yolu tüm vücut yüzey alanımızı ele aldığımız zaman aslında sınırlı bir bölge. 1 hafta içerisinde 3 kulakta kene vakasıyla karşılaşmam aslında ne kadar yaygın olabileceğini bize dolaylı yoldan göstermekte ve bu konuda dikkatli olmamız gerektirmektedir. Kenelerin tutunması mutlak hastalıkla sonuçlanmak zorunda değil, çünkü bütün keneler hastalık taşımıyor. Öbür yandan hastalık taşısalar bile belirli bir süre tutunması ve hastalık yapacak kadar toksini vücuda enjekte etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşların keneler konusunda duyarlı olması gerektiğini söyleyen Hakan Tuhan, “İlkbahar ve yaz aylarında karşılaşıyoruz. Keneler kışın kış uykusunda oluyorlar. Veterinerler, hayvancılıkla uğraşanlar, tekstil fabrikasında çalışanlar, askerler, tarım işçileri, kamp yapan insanlar, kasaplar ve sağlık personelleri en büyük risk grubunu oluşturmaktadır. Ağrı-sızı yapmadıkları için ve küçük oldukları için fark edilmeleri pek kolay değildir” diye konuştu.
Uzun kollu ve uzun paçalı kıyafetler giyilmesi hususunda uyarılarda bulunan Tuhan, “Çoğu zaman hastalar tarafından vücutlarında ben ya da leke olarak algılıyor olabiliyorlar. Vücudun açıkta kalan bölgelerine tutunduğu için uzun kollu ve uzun paçalı kıyafetler öneriyoruz. Vücudun açıkta kalan kısımlarına sinek kovucu ilaçlar sürülebilir. En güzel yöntem eve gidince soyunup vücuda tutunmuş bir kene var mı diye kişinin kendini kontrol etmesidir. Kene tutunduğunu algıladığımızda 1-2 saat içerisinde bir sağlık kuruluşuna başvurabilecek imkân söz konusu ise başvurmalarını, böyle bir imkân söz konusu değilse kendilerinin çıkarmasını istiyoruz. Kene çıkarma işlemi basit ama dikkat gerektiren bir işlem. Bu işlemdeki en önemli nokta kenenin midesini bulandırmamak ve kusturmamaktır. Üzerine kolonya, tentürdiyot, aseton ve zeytinyağı gibi ürünler sürülmemesi lazım. Bunlar kenenin kusmasına ve muhtemel toksinlerin hastaya enjekte etmesine sebep olabilir. Bir pense, cımbız ya da bir ip yardımıyla çivi çıkarır gibi kenenin gövdesine zarar vermeden çıkarmak gerekiyor. Çıkardıktan sonra da çıplak elle temas etmemek de önemlidir” şeklinde konuştu.
YORUMLAR