Mescid-i Aksa’da tansiyon neden yüksek?

Mescid-i Aksa’da tansiyon neden yüksek?

Ramazan ayında nisan ayı sonlarında Kudüs’te başlayan gerilim giderek büyüdü ve Ortadoğu’dan yine insanlık adına utanç verici görüntüler yansıdı. Bölgede tansiyon hala yüksek. Peki Mescid-i Aksa’da gerilim neden ve nasıl başladı? İşte bu sorunun yanıtı…

İsrail’de iç politikada yaşanan hükümet krizinin gölgesinde Ortadoğu bir kez daha karıştı.

İsrail’de Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, 5 Mayıs’ta Başbakan Binyamin Netanyahu’nun yeni hükümeti kurmakta başarısız olmasının ardından görevi muhalefet lideri Yair Lapid’e verdi. Ancak bir süre sonra bölgede tansiyon yükseldi.

Bazı İsrailli gruplar 10 Mayıs’taki Kudüs Gününde bir yürüyüş yapmayı planlıyordu. Yürüyüş öncesi Cuma (7 Mayıs 2021) namazı kılmak üzere Mescid-i Aksa’ya giden on binlerce Filistinli, İsrailli grupların Harem-üş Şerif’e girmemesi için üç günlük bir nöbete başladı. İsrail polisinin Mescid-i Aksa’ya ve Filistinlilere yönelik sert müdahalesiyle tansiyon yükseldi.

İsrail polisinin tazyikli su, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandığı olayların ardından 10 Mayıs Pazartesi günü (Kudüs Günü) Müslümanların Harem-üş Şerif’e, Yahudilerin de ‘Tapınak Dağı’ adı verilen bölgeye girişi yasaklandı.

10 Mayıs Pazartesi gününden itibaren tansiyon giderek yükseldi ve olaylar bölgedeki diğer şehirlere de sıçradı.

OLAYLARIN 3 NEDENİ

BBC’nin haberine göre, Doğu Kudüs’teki gerilim 3 nedeni vardı:

1.KUDÜS GÜNÜ YÜRÜYÜŞÜ

İsrail’de bazı gruplar, İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal ettiği 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın yıl dönümünü İbrani takvimine göre “Kudüs Günü” olarak kutluyor. Bu yıl bu takvime göre Kudüs günü 9-10 Mayıs’a denk geliyordu.

Her yıl İbrani takvimine göre kutlanan Kudüs Günü’nde yüzlerce Yahudi ellerinde bayraklarla Müslümanlar için kutsal olan bu bölgeye yürüyerek sloganlar atıyor ve İsrail marşları söylüyor.

Bu kutlamalar, Filistinliler için “bilerek yapılan provokasyon” olarak değerlendiriliyor. Bu yıl bu günün Ramazan ayının son günlerine denk gelmesi, Filistinli grupların Mescid-i Aksa çevresinde barikatlar oluşturarak bu grupları engellemeye yönelik daha sert bir adım atmaya itti. Kudüs dışında yaşayan yüzlerce Filistinli de hafta sonu otobüslerle Mescid-i Aksa’ya akın ederek nöbete katıldı. Ancak bu yürüyüş, bir aydır süren gerilimin sadece son parçası oldu.

2.GELENEKSEL İFTARLARIN ENGELLENMESİ

Filistinlilerin Ramazan geleneği olan, oruçlarını eski kentin Şam Kapısı’nın merdivenlerinde açmalarının engellenmesi üzerine Filistinliler İsrail polisini, geleneksel iftarları engellemek amacıyla merdivenlere bariyerler dikmekle suçladı. İsrail polisi ise barikatların yayaların eski Kudüs’e geçişinin kolaylaştırılması amacıyla kurulduğunu savundu. Bu sırada bazı Filistinlilerin, ultra-Ortodoks Yahudilere saldırdığını gösteren birkaç videonun TikTok’ta yayılması aşırı sağcı Yahudileri harekete geçirdi ve yaklaşık bir hafta boyunca Kudüs’te çok sayıda Filistinli, Yahudi gruplarının saldırısına uğradı.

3. ŞEYH CERRAH BÖLGESİNDEN TAHLİYE

Gerginliğin çok daha eskiye dayanan son nedeni de Doğu Kudüs’ün Şeyh Cerrah bölgesinde yaşayan Filistinli ailelerin tahliye edilmesi planları oldu.

Tam da 10 Mayıs’taki Kudüs Günü yürüyüşüne denk gelen bir duruşmada, İsrailli yetkililerin on yıllardır Doğu Kudüs’teki evlerinden çıkarılması için çalıştığı Filistinli ailelerden dördünün yaptığı temyiz başvurusu görüşülecekti.

Bölgede 30’dan fazla Filistinlinin yaşadığı dört evin “Yahudilere ait olduğu gerekçesiyle” boşaltılması için son karar bu yılın başında görülen bir duruşmada verildi. Uluslararası hukuka aykırı şekilde yapılan yerleşim bölgelerinde yaşayanların lehine verilen karara Filistinli dört aile itiraz etmişti. Ancak 10 Mayıs’ta yapılması gereken duruşmada Filistinlilerin tahliyesine karar verilmesi bekleniyordu.

İsrailli davacılar, ailelerine ait olan bu evlerin 1948’deki savaşta Filistinliler tarafından işgal edildiğini savunuyor. Filistinli dört aile ise, evlerin 1948-1967 arasında bölgeyi kontrol eden Ürdünlü yetkililerden satın alındığına dair belgeleri mahkemeye sunarak karara itiraz etti.

Mahkeme sonucu, bölgede 1948’de yerlerinden edilmiş yüzlerce Filistinli aile için de, İsrailli yerleşimcilerin evlerin kendilerine ait olduğuna dair iddiaları için de emsal teşkil edebilecek. Bu sebeple dava sonucu kritik önemde. Filistinliler, dava günü yaklaşırken Şeyh Cerrah bölgesinde de protestoları yoğunlaştırdı.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir