Münevver Karabulut, 7 Mart 1991 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Aslen Boluludur.
Babası Süreyya Karabulut aşçı, annesi Nagihan Karabulut ise ev hanımıydı. Beşiktaş Bingül Erdem Lisesi son sınıf öğrencisi olan Münevver Karabulut, aynı zamanda üniversite hazırlık dershanesine de gidiyordu. Dershane döneminde Cem Garipoğlu ile tanışmış ve arkadaşlıkları başlamıştır.
CİNAYET VE KATİL ZANLISI
20 Ekim 1991 doğumlu katil zanlısı Cem Garipoğlu, 3 Mart 2009 tarihinde cinayeti işlemiş, cinayetten 197 gün sonra 17 Eylül 2009 tarihinde İstanbul’da teslim olmuştur. Yargılama sonucunda 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. 10 Ekim 2014 tarihinde cezasını çektiği Silivri Cezaevinde kendini asarak intihar etmiştir.
3 Mart 2009 akşamı Münevver Karabulut’un cansız bedeni çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış hâlde bulunmuştur. Yapılan adli tıp incelemesi sonucunda başı gövdesinden ayrılmadan önce bıçak darbeleriyle yaralandığı, daha sonra öldüğü tespit edilmiştir.
SORUŞTURMA SÜRECİ
Cinayetin bir numaralı katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun olay sonrasındaki firari durumu ve yaklaşık altı ay boyunca yakalanamaması kamuoyu tarafından da yakından takip edilmiştir. Katil zanlısının yakalanması için İstanbul’da birçok yerde protesto gösterileri düzenlenmiştir. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde katil zanlısının yakalanması için özel bir ekip kurulmuştur. Türkiye dışında da Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmıştır. Dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay katil zanlısının yakalanması için İstanbul polisine talimat vermiştir. “Kızlarına sahip çıksalarmış” açıklamasını yaptığı için kamuoyunda tepki gören İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın ardından göreve gelen yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da katil zanlısının en yakın zamanda bulunacağına dair açıklamalar yapmıştır. Cinayetle ilgili soruşturma devam ederken Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporunun hatalı olduğu ortaya çıkmıştır. Otopsi sırasında başka cenazelerin DNA örneklerinin karıştırıldığı anlaşılmış ve ikinci kez otopsi raporu hazırlanmıştır. Katil zanlısının Türkiye dışına kaçtığına dair basında haberler yer alsa da İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından bu bilgi yalanlandı. 12 Eylül 2009 günü Türkiye’deki bazı gazetelerin ilk sayfasında “Garipoğlu Ermenistan’da yakalandı iddiası” haberi yer aldı ancak bu haberin asılsız olduğu ortaya çıktı. Soruşturma sürecini “TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu” da izlemiştir. Komisyona sunulan rapora göre zanlının yakalanması için polis tarafından 16 ilde 106 adrese operasyon düzenlenmiştir.17 Eylül 2009 tarihinde, cinayet gününden 197 gün sonra katil zanlısı Cem Garipoğlu İstanbul’da teslim olmuştur.
DAVA SÜRECİ
Kasım 2009’da tamamlanan soruşturma sonrası Cem Garipoğlu’nun, babasının yargılandığı davada yargılanmasına karar verilmiş ve birleştirilen iki davanın görüşülmesine 26 Şubat 2010’da başlanmıştır. Münevver Karabulut’un annesi, babası ve kardeşinin şikâyetçi olarak yer aldığı davada 7 sanık yargılanmış cinayeti işlediği iddiasıyla Cem Garipoğlu ve babası Nida Garipoğlu, “suç delillerini yok etmek” iddisıyla annesi Makbule Garipoğlu, Cem Garipoğlu’nu sakladığı iddiasıyla amcası Hayyam Garipoğlu, “suçluyu kayırmak” iddiasıyla Habib Kurt, Mehmet Karakayalı, Ahmet Batur, olay sonrası Garipoğlu’nun babası Nida Garipoğlu cinayete yardım etmek iddiasıyla tutuklanmış ancak “ikametgâhı belli bir yerde” olması gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Sonrasında 27 Nisan 2009 günü Cem Garipoğlu’nun anne ve babası gözaltına alınmış ve baba Garipoğlu çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. 2 gün sonra davanın ikinci duruşmasında serbest bırakılmıştır.
Münevver Karabulut’un annesi, babası ve kardeşi tarafından katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun ailesi aleyhine 2 milyon TL’lik manevi tazminat davası açılmıştır. 16 Nisan 2011 tarihinde Karabulut ailesi, mahkeme heyeti başkanının sanık Hayyam Gariboğlu’nun 16 yıl önce yargılandığı hileli iflas davasında beraat kararı verdiği gerekçisiyle reddi hakim talebinde bulunmuştur. Mahkeme heyeti başkanı Mevlüt Bayraktaroğlu’nun davadan çekilmesi talebi, üst mahkemece kabul edilmiştir.
Dava sonucunda Cem Garipoğlu 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Annesi ve amcasına da 3’er yıl hapis cezası verilmiştir. Babası ise beraat etmiştir. Adli tıp kurumunda yaşanan ihmal nedeniyle açılan dava kapsamında; ikisi doktor, biri otopsi teknisyeni olmak üzere üç adli tıp görevlisi yargılanmış ve yargılama sonucu doktorlar beraat ederken “görevi ihmal” gerekçesiyle otopsi teknisyeni 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.
Davanın sonuçlanmasının ardından Karabulut ailesinin Cem Garipoğlu’nun ailesine karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davası 8 Ekim 2013 tarihinde sonuçlanmıştır. Dava sonunda Garipoğlu ailesinin Karabulut ailesine 37.500 lira maddi, 1 milyon 250 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verilmiştir.
YORUMLAR