Alzheimer hastalığının ileri yaş dışında, bazı risklere sahip kişilerde görülme ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Şükran Yurtoğulları, “Normal yaşlanma sürecinde beyinde yapısal bir takım değişiklikler olur ama bilişsel/zihinsel yetilerde belirgin bir kayıp söz konusu değildir. Alzheimer hastalığında ise, belirgin şekilde ‘yeni bilgileri öğrenme güçlüğü’ vardır” şeklinde konuştu.
Açıklamasında, alzheimer gelişmesi için aile öyküsü varlığının gerekli olmadığını ifade eden Yurtoğulları sözlerini şöyle sürdürdü: “Alzheimer’li ebeveyni veya kardeşi olanlarda, hastalığa yakalanma ihtimalinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Alzheimeri olan birden fazla birinci derece akrabası bulunanlar daha da yüksek risk altındadır. Alzheimer hastalığı tanısını kesin koyduracak bir test yoktur. Alzheimer hastalığı tanısı için nörolojik muayene, kan testleri, zihinsel testler, beyin görüntülemesi yapılmalıdır. Bazı durumlarda ise; EEG, SPECT, lomber ponksiyon gerekebilir.”
Alzheimer hastalığının kesin tedavisi henüz olmamakla birlikte süreci yavaşlatmak ve bazı belirtilerin şiddetini azaltmanın mümkün olabildiğini söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Şükran Yurtoğulları, “Semptomları tedavi etmeye yardımcı olabilecek ilaç ve ilaç dışı seçenekler vardır. İlaç tedavisi dışında psikolojik destek, egzersiz ve beslenme düzenlenmesi son derece önemlidir” dedi.
Alzheimer hastalarının yaşam tarzı ve beslenme şeklini değiştirmeleri gerektiğine de dikkat çeken Yurtoğulları, “Doymuş ve trans yağ tüketiminin azaltılması, sebze ve meyve tüketiminin artırılması, doğal besin maddelerinden alınan vitamin E tüketiminin artırılması, vitamin B12 alımının artırılması, multi-vitaminler kullanılıyorsa demir ve bakır gibi ağır metalleri içeren vitamin komplekslerinden kaçınılması, alüminyum içeren ürünlerin ve ilaçların kullanımından kaçınılması ve aerobik egzersizi de ihmal edilmemelidir” şeklinde konuştu.
YORUMLAR