Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Habertürk televizyonunda Kübra Par’a açıklamalarda bulundu.
Oktay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Algılar ve gerçekler vardı. Biz iktidar olarak gerçeklerle yaşıyoruz. Gerçekler üzerinden yolculuk yapan iktidarız. Cumhurbaşkanımızın da en büyük özelliği budur. Hamdolsun milletimiz de güven ve istikrar dedi. Milletimiz hem Cumhurbaşkanınımıza ve Cumhur İttifakı’na ‘Sizinle birlikte devam etmek istiyoruz’ mesajını vermiştir. Bizim milletimizin feraseti de basireti de gerçekten çok yüksek. Sanki 85 milyon bir araya geliyor ve ülkenin geleceği ile ilgili sakin ve olabildiğince sağlıklı kararını verebiliyor. Biz de bu mesajları doğru okumaya çalışıyoruz.
‘MUHALEFET GECELİK HAREKET EDİYOR’
Muhalefetin söylemleri üzerinden gittiğimizde sonuca gitme şansımız yok. Muhalefet önceden mevsimlik hareket ediyor şimdi neredeyse gecelik hareket ediyor. Kimi zaman terörle kol kola giriyor, kimi zaman kucak kucağa giriyor. Ertesi gün masaya yumruk vuruyor. Bakıyorsunuz elinde kâğıt bir şeyler okumaya çalışıyor.
‘SEÇMEN DÜNYAYA MESAJ VERMİŞTİR’
Milletimiz dünyaya mesaj verdi; Türkiye’ye karşı atılan manşetler, Cumhurbaşkanımıza ithafen ısrarla ifade edilen manşetler. Dünyada hiçbir diktatör yok ki, yüksek katılım oranıyla girecek ve yarım puanla kaybedecek. Böyle bir dünya yok. Dünyaya mesaj şudur; Türkiye demokratik olgunluğa erişmiş, tüm seçimlerde olduğu gibi bu seçimleri şeffaf bir şekilde yapmıştır. Demokrasi tüm kurallarıyla işlemektedir.
‘ÜSTENCİ BİÇİMDE MİLLETİ SUÇLADI’
Birisi milletiyle görül bağı kuramadığı için iftira, yalan, ümitsizlik ve korku üzerine siyaset kurgulamaya çalıştığı için ve kendi yaptıklarını mutlak doğru olarak gördüğü ve algı operasyonuyla millete mal ettiği için, farklı sonuç aldığında otomatikman üstenci dille milleti suçlamaya başlıyor. Milletimiz bunu hissediyor. Bizim farkımız; herhangi olay olduğunda Cumhurbaşkanımızın en büyük özelliği hemen aynaya bakmaktır. Bize milletimiz hangi mesajı vermeye çalıştı. Biz neyi eksik yaptık? A ilinden veya B ilinden destek gelmediyse bir şey mi yapmadık? Yanlış mı yaptık? Yaptık ama anlatamadık mı?
‘MECLİS’TE HAKİMİYETİMİZ DEVAM EDİYOR’
Şu anda yüzde 35.63 oranımız. Kendi Cumhur İttifakımız olarak bileşenleri var. Zaten odaklandığımız nokta Cumhur İttifakı’yız. İttifak olarak Meclis’te hakimiyetimiz var. Ciddi oy kaybımız yok. Bir ülkeyi yönetiyorsunuz, sorunların olmaması mümkün değil. Sorunlar olmasa zaten hükümete gerek yok. 20 yıldır yapılanlara baktığınızda gerçekten Türkiye sektörel bazda çok ciddi şekilde sınıf atlamıştır. Genelde savunma sanayi konuşulur. Enerjide, sağlıkta, bilişimde, elektronik sanayi, otomasyonda aynı şeyi yapıyoruz. Sektörel olarak bir bütün olarak ülkeyi kalkındırmaya çalıştırdığımız ortamda ‘şu niye bende yok’ denildiğinde alınmamanız gerekiyor. Bir süre sonra yeni normal oluşuyor. Şu anda çok ciddi çalışma yapıyoruz.
‘SALİH KESİMLERE KENDİMİZİ ANLATACAĞIZ’
Nerelerde sorun var, oralara çalışıyoruz. Birinci yarı diye ifade edersek, ikinci tur ile birinci tur arasında farkı göreceğiz. Haritaya baktığınızda sahil kesiminde kendimizi anlatmayla ilgili sorunlarımız olabilir. Bunu ciddi çalışıyoruz. Kendimizi nasıl anlatabiliriz diye. Oralarda hem altyapı hem üstyapı olarak çok ciddi çalışmalarımız var. Bunun gereğini yapıyoruz.
‘DESTEKLEMELEYNLERLE DE BİR ARAYA GELİYORUZ’
Ankara’da tüm hemşehrilerimizle bire bir irtibat kuruyoruz. Dokunuyoruz, dinliyoruz. Sorunlarıyla bire bir yüzleşiyoruz. Konuşuyoruz ve sadece bizi destekleyenler değil desteklemeyenlerle de bir araya geliyoruz. Niye bizi desteklemediği ve ne yapabileceğimizle alakalı. Son derece medeni bir şekilde tartışabiliyorsunuz, konuşabiliyorsunuz. Demokratik olgunluk diye ifade ettiğim şey bu. Sorunlar çözülür, yeter ki iletişim açık olsun. Oturup konuşuruz.
‘SÖYLEDİKLERİMİZLE YAPTIKLARIMIZ ÖRTÜŞÜR’
Uluslararası ilişkilerde izlediğimiz tavırla bireysel ilişkilerde izlediğimiz tavır arasında çok fark yok. Çıkar amaçlı yaklaşmayız, son derece samimi ilişkiler içinde gireriz. Başkaları ‘ne alabilirim’ diye girer biz ‘ne verebilirim’ diye gireriz. Söylediğimizle yaptığımız örtüşür.
‘ZAVALLI MUHALEFETİN AĞLAMA ÇIĞLIKLARI’
Bu her seçim döneminde CHP ve muhalefetin seçim kaybettiğinde arkasına sığındığı ucuz bahaneler. Kendi ülkesine güvenmeyen, kendi insanına güvenmeyen, kurumlarına güvenmeyen, özgüveni olmayan, zavallı bir muhalefetin ağlama çığlıkları. Başka bir şey değil. Çıkıp önüne gelen herkese saldırmak, yalan ve iftira siyasetine devam etmekten ibaret. Sorumluluğu kendinden ziyade başkaları üzerinden. Muhalefet liderinin seçim merkezinde kurduğu bilişim sistemi, bırakın Türkiye’yi yönetmeyi kendi sandıkları ile genel merkez arasındaki veri akışını bile düzenleyemedi. İlk kovduğu da bilişimden sorumlu genel başkan yardımcısı oldu. Hani liyakatten bahsediyordu bunlar? Kılıçdaroğlu ve ekibinde liyakat sıfırdır.
‘KENDİ SEÇMENLERİNE YALAN SÖYLEDİLER’
Milletimiz gece boyu komediyi izledi. İki vatandaş komediyi bile beceremeyecek kadar gece millete yalan söylemeye çalıştılar. Milletten ziyade kendi seçmenine yalan söylediler. Sandıklar açılan. Oy verme işlemi sandık görevlilerin huzurunda yapılır. Sandıklar açılır. Tüm siyasi partilerin, yargının da katılımıyla sayılır. O da şeffaftır. Sonra bu ıslak imzayla ilan edilir. AA da oradan alır ve veri tabanına atar ve yayınlar. Onu mu önceleyim, bunu mu önceleyim diye bir durum olmadı. Bizim de buna ihtiyacımız yok. Bir manipülasyon konuşulacaksa koca seçimi ikinci tura giden bizim konuşmamız lazım.
‘CHP SİSTEM KURAMIYORSA BİZ KURARDIK’
AK Parti Genel Merkezi’nde çok güçlü bir veri akış sistemi var. Bilişim sistemleri. Dijital alanda bilişim sistemlerinde çok ileri ülkeyiz biz. Şu anda bizim devlette sunduğumuz hizmetlerin tamamı e devlet üzerinden. Liyakatli insanlarla kuruyorsunuz bunu. Bunlar gençler. CHP kuramıyorsa bize söylese kurardık, bugün de kurarız. Kendi kaynağına, gencine güvenmediğin zaman Amerika, Fransa, İngiltere’den ithal danışmaya topladığın zaman böyle olur işte.
‘İLK TURDA BİTİRMEYİ BEKLİYORDUK’
Farkın kapanacağını biliyorduk. Çok yakınen takip etti. Cumhurbaşkanımız İstanbul’dan takip ettik. Aynı zamanda da bizim güçlü çalışmalarımız da var. Matematiksel modellemelerimiz de var. Veri girişiyle birlikte neler olabileceğini, 50’nin üzerine kapatabiliriz diye ümit ediyorduk. Kendimizi motive etmiştik. İlk turda bu işin bitebileceğini bekliyorduk. Son haftalarda her fırsatta açıklıyorduk.
‘SEÇİM GECESİNİ ŞÖLEN HAVASINDA İZLEDİK’
Kendi çalışma ekibimiz başta olmak üzere ısrarla rehavete kapılmama anlamında son derece hassastık. Bıçak sırtında sonuna kadar devam etmek zorundayız. Bu yarışın bitişi, hakem millettir. O düdüğü millet çalacak. O düdüğü çalana kadar çalışmalar devam edecek diye. Gerçekte n bir şölen havasında izledik. Türkiye ilk kez ikinci tura gidiyor. Bu tecrübeyi hep birlikte ilk defa yaşıyoruz.
‘MİLLETİMİZ ‘BAAN DOĞRU ADIMLARLA GEL’ DEDİ’
Bence Türkiye’de olan şey şudur; milli ve manevi değerlere olan saygısını, hassasiyetini milletimiz ifade ediyor. Aynı zamanda terörle arasına çok ciddi bir mesafe koyuyor. Milletimizin verdiği mesaj buydu. Milletimiz ‘her kim olursan ol, bana doğru adımlarla, yaklaşımlarla gel, samimi gel, yalan söyleme bana’ dedi.
HDP’nin yeni ismiyle YSP’nin seçim beyannamesini hatırlayın. Yok Suriye’den, Irak’tan çekilecek, FETÖ’cüleri bırakacak, PKK’lıları bırakacak. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracaksın. Kapalı kapılar ardında görüşme yapacaksın. Açıklamadılar. Şimdi birisi çıkıyor ‘intikam’ diyor, Öcalan’la ilgili sloganı atıyor. Ona selamını gönderiyorsunuz. Her şey canlı yayınlanıyor. Millet bunu görmüyor mu?
Muharrem İnce’ye kaset operasyonu oldu, muhalefet ne yaptı Rusya vs. dedi. Bunu FETÖ’cülerin yaptığını herkes biliyor. Birisinin söylediğini diğeri reddediyor.
‘ŞİMDİ MEVSİMLİK MİLLEYETÇİ OLMUŞ OLABİLİRLER’
Bu milletin çıkarına olan bir ittifak değildi. Biz pazarlıklar bazından gitmedik, ilkeler bazında ittifak kuruldu. İlkeler de belli zaten. Kılıçdaroğlu’nun olayı mevsimlik. Mevsimlik FETÖ’cü olur, mevsimlik HDP veya siyasi uzantısı anlamında PKK’ya terör örgütü diyemez. Şimdi mevsimlik milliyetçi olmuş olabilir. Van’daki mitingleri neyle ifade etmemiz lazım?
‘BİZİM İTTİFAKIMIZ İLKELER TEMELİNDE OLUŞTURULMUŞTUR’
Bizim yaklaşımımızda hep ilkesel bazdadır. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Görüşmelerimizin tamamı bu çerçevededir. Cumhur İttifakı’nda bizi buluşturan Türkiye ortak paydası, milli ve manevi değerlerdir. Bu ortak ilkeler temelinde buluşmaktır. Millet İttifakı tam tersi. Buradaki ortak paydada olan yapının marjinale kayması şeklinde olmuştur. PKK’nın, HDP’nin, FETÖ’nün söylemlerinin zirve yaptığı şeyden bahsediyoruz. FETÖ bu ülkenin kendi vergileriyle aldığı silahları vatandaşına doğrultan terör örgütüdür.
YORUMLAR