İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Okul Öncesi Rehberlik Bölüm Başkanı Büşra Aparan Akın okula uyum süreci ile ilgili ailelere tavsiyelerini şu şekilde sıraladı:
“Öncelikle kendilerini psikolojik olarak hazırlamalıdırlar. Anne ve babasının üzüntüsünü, kaygısını hisseden çocuğun uyum süreci zor olabilir. Bu sebeple süreci çocuğa olabildiğince normal göstermeniz önemlidir.
Küçük yaş gruplarında okulla ilgili çocuğunuzun ilgisini çekecek, merak uyandıracak detaylar verin. Birlikte okulun nasıl bir yer olduğunu hayal edebilir, arkadaşların isimlerini tahmin etme ya da sınıfta neler olacağını bulma oyunu oynayabilirsiniz. Çocuğun okul ile ilgili sorduğu soruların cevaplanması da endişesini azaltacaktır. Ayrıca okul ile ilgili süreçlere çocuğu da dahil ederek motivasyonunu arttırabilirsiniz. Örneğin birlikte kırtasiye alışverişi yapabilir, odasını ders çalışmaya uygun şekilde düzenleyebilirsiniz.
Daha büyük yaş grubundaki çocukların okula psikolojik olarak hazırlanmasına yardımcı olmak için ev içerisinde okul hakkında “sence bu yıl yeni arkadaşların gelmiş midir?”, “Sence bu yıl okulda ne gibi değişikler olmuştur?” “Bu yıl için hedeflerin var mı? Varsa hedeflerin neler?” gibi sorular sorulabilir.
Çocuklar detaylara dikkat eder. Okula nasıl gideceğini, orada ne kadar kalacağını, neler yapacağını ya da yemek olacak mı gibi birçok soru sorabilir. Tüm bu soruları çocuğa doğru bir şekilde anlatmak çok önemlidir. Özellikle 7 yaşından önce çocuklarda zaman kavramı çok oturmadığı için okulda geçirilen süre somut örneklerle anlatılmalıdır.
Eğer okula uyumda zorluk yaşayan bir çocuk varsa bunun altında yatan sebepleri tespit edebilmek çok önemlidir. Yeni doğan bir kardeş, farklı bir semte taşınma, yakın zamanda yaşanan bir kayıp gibi sebepler uyumu zorlaştırabilir. Çocuğun bu düşüncelerini değiştirmek için süreç yaşına uygun bir şekilde somut ifadelerle ve net bir şekilde açıklanmalıdır.
Özellikle okula başlamak konulu pek çok animasyon ve hikâye kitabı bulunmaktadır. Bu durumlarla ilgili örnekleri çocuğa göstermek onun kendisini yalnız hissetmemesini sağlayacak ve yaşadığı kaygı, endişe, öfke gibi duyguların nasıl üstesinden gelebileceği ile ilgili yol gösterici olacaktır.
Benzer şekilde anne babalar kendi okul deneyimlerinden bahsedebilir, okul zamanlarına ait resimleri varsa gösterebilirler. Ebeveynlerinin de bu süreçlerden geçtiği duyan çocuk kendini daha güvende hissedecektir. Ayrıca çocuğunuzun okula başlamasından duyulan mutluluğun anlatılması, heyecanının paylaşılması da çocuğunuzu motive edecektir.
Okula uyum sadece derse katılımı kapsamaz. Öğretmen, arkadaş ve okul ortamındaki ilişkiyi de kapsamaktadır. Bu kadar farklı duruma uyum sağlamak için çocuğun zamana ihtiyacı vardır. Bazı çocuklar ilk günden mutlu ve istekli bir şekilde okula gitmek isterken bazı çocukların aynı heyecan ile okula başlamıyor olması normal karşılanabilecek bir durum olabilmektedir.
Kararlı ve tutarlı olmak bu süreçte çok önemlidir. Ağladığı için okula gitmeyen ve evde keyifli zaman geçiren bir çocuk “ağladığında istediğini elde edebildiğini” öğrenecek ve bunu daha sık uygulamaya başlayacaktır. Burada çocuğa şefkat ve sevgi ile yaklaşmak “seni anlıyorum, yanındayım” mesajı vermek, çocukta güven uyandıracaktır.
Çocuk özellikle belli kişilerle okulda vedalaşmakta zorlanıyorsa ki bu kişi çoğu zaman anne oluyor çocuğu okula bir başka aile bireyinin bırakması etkili olabilir.
Okula uyum konusunda zorlanan çocuk bu durumu okul ortamında hiç yansıtmıyor ama okula gelene kadar bu davranışı sergiliyor olabilir. Bu durumda sınıf öğretmeni ve rehber öğretmenle iletişime geçerek bilgilendirmek ve uzman desteği almak önemlidir.
Covid-19 sürecinde çocuklara, özellikle koşarken veya oynarken maske takmak, arkadaşları ile temasta bulunmamak zor gelebilir, üzülebilir veya sinirlendirebilir. Çocuğunuzun duygularını anlamaya çalışarak bunun geçici bir süreç olduğunu anlatmaya çalışmanızda etkili olacaktır.”
YORUMLAR