Öncesi ve sonrasıyla Kutlu Adalı suikastı

Öncesi ve sonrasıyla Kutlu Adalı suikastı

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in yaptığı son açıklama 25 yıl önce işlenen bir faili meçhul cinayeti yeniden gündeme taşıdı: Kutlu Adalı suikastı… Kuzey Kıbrıs’ın muhalif kalemlerinden Kutlu Adalı, 6 Temmuz 1996 akşamı evinin önünde şakağından vurularak öldürülmüştü. İşte öncesi ve sonrasıyla Kutlu Adalı suikastı…

Takvimler 6 Temmuz 1996 tarihini gösterdiğinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden korkunç bir suikast haberi geldi.

Gazeteci Kutlu Adalı, Lefkoşa’daki evinin önünde vurularak öldürüldü. Korkunç cinayet Kuzey Kıbrıs’ta olduğu kadar Türkiye’de ve uluslararası camiada da geniş yankı yarattı.

KUTLU ADALI KİMDİR?

Kutlu Adalı 3 Ocak 1935’te Lefkoşa’da doğmuş, 3 yaşında ailesiyle birlikte Antalya’ya göç etmişti. Henüz Türkiye’de yaşadığı yıllarda Ada basınında yazıları yayımlanıyordu. 1954’te memleketine döndü. 1959’da Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonunun Nacak adlı gazetesinin yazı işleri müdürüydü. 1961-1972 yılları arasında Rauf Denktaş’ın özel kalem müdürlüğünü yaptı. Kamu görevinin sona ermesinden sonra yeniden basın dünyasına döndü.

“Kıbrıslılık” kavramını ön plana çıkaran muhalif bir kalemdi Adalı. Eleştirel, uyarıcı, kültürel birikimi olan yazılar kaleme alıyordu. Siyasilerin tepkileriyle karşılaştığı gibi evine polis baskını yapıldığı, evinin taşlanıp kurşunlandığı da olmuştu.

ST. BARNABAS BASKINI

Takvimler Mart 1996’yı gösterdiğinde Kıbrıs’ın gündeminde tarihi bir kiliseye yönelik silahlı soygun olayı vardı. Kıbrıs gazetesi, 16 Mart 1996 tarihli baskısında “St. Barnabas’a silahlı baskın” başlığı altında şu bilgileri verdi:

“Maskeli ve silahlı kişiler ikon müzesindeki üç nöbetçiyi saf dışı edip bir odaya kilitledi. Trilyonlarca liralık ikonaların korunduğu tarihi müzeden nelerin çalındığı bilinmiyor. İkon müzesi dışında bulunan St. Barnabas’ın mezarı kazıldı. Bu sabahın erken saatlerinde kadar hiçbir resmi makam açıklama yapmadı.”

Kıbrıs’ta Hristiyanlığı yaymaya çalışan Aziz Barnabas, MS 45 yılında öldürülmüştü. Bizans İmparatoru Zeno da Barbanas’ın mezarının bulunduğu yere bir kilise inşa ettirdi. Kilise tarihsel açıdan Hristiyanların büyük önem verdiği dini simgelerden biriydi.

Olay sıradan bir soygun gibi görünürken, dönemin KKTC Başbakanı Hakkı Atun’un açıklaması adeta taşları yerinden oynatır. Atun, bu olayın askeri bir operasyon olduğunu söylemiştir. O günlerde muhalif kimliğiyle bilinen Yenidüzen gazetesinde yazan Kutlu Adalı, olayla ilgili çarpıcı bilgiler içeren yazılar kaleme alır:

‘BEYAZ TOROSLAR’

“Silahlı baskın olayı 14 Mart 1996 Perşembe günü gece saat 19.00’dan saat 23.00’e kadar tam dört saat sürmüştür. Kilit altında tutulan bekçiler saat 23.00’te serbest bırakılmışlardır. Üç bekçiden birinin sağlık durumunun kötü olduğu bildirilmektedir. Baskını yapanlar 12-15 kişidir ve 4 sivil araçla gelmişlerdir. İkisi beyaz Renault Toros, biri kırmızı Isuzu Jeep, ötekisi Vitara markadır. Baskın olayı polise ve ilgililere ertesi gün sabah 9.00’da bildirilmiştir. Polisin ada çapında operasyon yaptığı bir gecede adeta bir orduyu anımsatan modern silahlı 15 kişi nasıl elini kolunu sallayarak müzeye girip çıktı?”

Kutlu Adalı, yazısında, soygun sırasında kullanılan beyaz Toroslar’dan birinin Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın KKTC’deki uzantısı Sivil Savunma Teşkilatına ait olup olmadığını da sorar.

Adalı, olayı ısrarla takip etmeye devam edince evi takip edilir, köpeği öldürülür, sürekli tehdit telefonları alır. Ve 6 Temmuz 1996 akşamı evine giderken bir anda sokağındaki lambalar söner. Şehir aydınlandığında Adalı, sol şakağından vurularak öldürülmüştür. Uzi marka bir silahla…

AİHM TÜRKİYE’Yİ MAHKUM ETTİ

Suikastın ardından başlatılan soruşturma sonuç vermez, fail meçhul kalır. Adalı’nın eşi İlkay Adalı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye aleyhine dava açar. Mahkeme, 31 Mart 2005’te cinayet hakkında yeterli ve inandırıcı araştırma yapılmadığı gerekçesi ile Türkiye’yi mahkûm eder. Türkiye’ye, İlkay Adalı’ya üç ay içinde ödenmek üzere 20 bin avro, mahkeme masrafları için de 75 bin avro olmak üzere toplam 95 bin avro ceza kesilir.  

Kutlu Adalı’nın yazılarında söz ettiği, müze soygununda kullanılan beyaz Toroslar’dan birinin KKTC Sivil Savunma Teşkilatına ait olduğu iddiası AİHM’deki davada itiraf edilir.

Adalı’nın avukatı, mahkemede, Kutlu Adalı’nın “Türk İntikam Tugayı” ve/veya “Bozkurtlar” hareketi tarafından öldürülmüş olduğuna dair ipuçları bulunduğunu, bu teşkilatların “Türk polisi ve Türk mafyasıyla doğrudan ilişki içinde olduklarını” öne sürer.

Adalı suikastinde kullanılan Uzi marka silah da tartışmalara neden olur. Gazeteci Enis Berberoğlu, Uziler’in o dönem Türkiye’de sadece Emniyet Özel Harekât Dairesinde kullanıldığını yazar.

Bir iddiaya göre de bahsi geçen silah, 3 Kasım 1996’da Susurluk kazasındaki Mercedes’in bagajından çıkmıştır. Bu iddia doğru mudur değil midir bilinmez ama şu günlerde suç örgütü lideri Sedat Peker’in yaptığı açıklamalar konuyu bir kez daha gündeme taşıyor:

SEDAT PEKER’İN KUTLU ADALI SUİKASTIYLA İLGİLİ İDDİALARI

“1996’da Kutlu Adalı’nın cinayetine değineceğiz dedik, söz namus. Belki bunu anlattığımda biraz şey olacaksınız, bizim devletimizle hiç bir alakası yok. Bi o zaman Korkut Eken, Mehmet Ağar hep beraberiz. Korkut Abi’nin odası Mehmet Ağar’ın odasının yanında. Çok iyi dinleyin burayı! Çok iyi! Genciz, vatanseveriz! işte şu PKK’ya yardım ediyor, ama genelde bana işadamlarını yönlendiriyorlar, faili meçhullerden ziyade. Bana dedi ki ‘Kıbrıs’ta bir adam var’, ‘Evet abi’ dedim.  ‘Bu…’ dedi, ‘…Kıbrıs’ı Rumlar’a satmak istiyor!’ Çocuğuz, genciz zaten. Bizi bir doldur boşalt, bir doldur boşalt.  ‘Bana iki tane profesyonel’ dedi. ‘Abi ben öz kardeşimi vereceğim sana’ dedim, öz kardeşimi! Evet. Atilla Peker’i dedim. Çok iyidir dedim bu işte, uzmandır. Sokaklardan yetişmiş. THY uçak biletleri hardisklerini atmıyor.  Bir arkadaşımdan öğrenmiştim. Tüm harddiskler geçmişten bu yana tüm bilet satışlarının olduğunu öğrenmiştim. Biletlerden bakababilirler. Korkut Eken, Atilla Yıldırım, bu cinayetten ne kadar önce gittiler? Ancak; Allah’a yemin olsun, yüce Allah o insanın kanını bize nasip etmedi! Adam namuslu adam! Bugünleri görmüş adam bunun için çalışmış. Rumlara ülkeyi satacağı yok adamın. Hep böyle yapıyorlar; vatanseverlik, milleti çoşturuyorlar! Herkesi birbirine sokuyorlar. Allah’a yemin olsun, aradan zaman geçti. Döndüler 3-4 gün sonra. Denk gelinemedi. Korkut Abi’yle konuştuk. Dedi, ‘Tekrardan gideceğiz!’, sonra orada bunlara bağlı olan başka bir ekip öldürmüş. Karşılaştık, Korkut Abi’ye. ‘Abi?’ dedim, ‘Halloldu o iş’ dedi!”

Kutlu Adalı suikastine ilişkin soruşturma yeniden başlatılır mı, önümüzdeki günlerde göreceğiz. Şimdilik tek gelişme Sedat Peker’in açıklamalarından sonra kardeşi Atilla Peker’in gözaltına alınmış olması…

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir