CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Özel, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma ve örgütün lağvedilmesi çağrısıyla ilgili olarak, 2015 sürecini hatırlatarak, “TBMM’nin sayın Başkanı Numan Kurtulmuş inisiyatif almalı. Eğer çıkar ilişkilerine dayalı bir ilişki olursa bunun sonunda kim kazanır bilinmez ama Türkiye kaybeder. 2015’te doğru bir süreç yürütülseydi o günden bugüne akan kanlar olmazdı. Samimi bir iş yapılacaksa bu yüce çatı altında yapılacak. Sayın Numan Kurtulmuş’u TBMM’yi demokratik adımlar için çalıştırmaya davet ediyorum” dedi.
“DEMOKRATİKLEŞME PAKETİNE VARIZ”
Özel, “Bu sorununun demokratikleşme adımları atılarak, büyük bir demokratikleşme çabasının içine girilerek, kanunlar yapılarak çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu sürecin tam bir samimiyet ve şeffaflıkla sürdürülmesi gerektiğini altını kalın kalın bir kez daha çiziyoruz. Demokratikleşme paketine varız” diye konuştu.
Özel’in açıklamaları:
ADNAN BEKER, CHP’YE KATILDI
Adnan Beker’le birlikte ikinci bölgeyi sıkı bir çalışma için il başkanıma emanet ediyorum. Adnan Bey, grubumuza sevgili Mansur Başkanımızın da emanetidir.
EDİP AKBAYRAM’IN VEFATI
Edip Akbayram’ın vefat haberini öğrendik. Bu dakikalarda çok sayıda milletvekili arkadaşımız, belediye başkanlarımız cenaze törenindeler. Edip Akbayram yalnızca şarkıları ile iz bırakmış bir sanatçı değil, aynı zamanda yaşantısıyla da bizlere örnek olan bir mücadele insanıydı. Her daim işçinin, ezilenin hikayesini anlattı. Kendi tabiriyle ezilenlerin melodik sesiydi. Herkesin ‘hocaefendi’ diye peşinden koştuğu zamanlarda FETÖ’nün ödülünü reddetme cesaretini gösterebilmişti. Her dönemin insanı olmadı, her dönem insanlıktan yana oldu. Edip ağabey haklı çıktı. Ankara’da, İstanbul’da güzel günler görmedik mi? İnanın çocuklar, inanın. Güzel günler göreceğiz. Türkiye’de de güzel günler göreceğiz. Edip ağabey sana söz veriyoruz. Selam olsun sana. Senin huzuruna bir kez de böyle geleceğiz.
8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ: ÖZEL’DEN İSTANBUL SÖZLEŞMESİ ÇIKIŞI
Türkiye geniş tanımlı kadın işsizliğinde yüzde 38 ile tarihi zirvede. Bugün 100 kadından 38’i Türkiye’de işsiz. Kayıt dışı işlerde çalışan kadınların oranı ise yüzde 34. Bu kadınların emeğinin sömürüldüğünün en önemli kanıtı. Türkiye’de en önemli sorun kadına karşı şiddet durmuyor. 2024 yılını 445 kadın cinayeti ile kapattık. 2025’in iki ayında rakam 64’ü buldu bile. Biz sözümüzü bir kez daha hatırlatalım. Umut CHP’dedir. Umut CHP’nin iktidarındadır. O iktidar olunduğunda, bu Meclis’e bir kez daha geldiğinizde belki bu salonda olmayacağız. İktidar partisi olduğumuz için daha büyük bir salonda olacağız. Koca grubumuz burada sizler yukarlarda olacaksınız ve sizin gözünüzün içine bakarak bugünü hatırlatacak ve “Hoş geldiniz, buraya size verilen sözü tutmanın mutluluğu ile çıkmaktayım. İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe aldı TBMM” diyeceğim.
KARTALKAYA YANGIN FACİASI
Pazar günü Bolu Kartalkaya’da utanç otelinin önündeydik. Acı 40. gününde. Bir mum kaldı. Yüreği taş kesenlere karşı bu salon ve Kartalkaya’ya adalet isteyenler bir ateşi hiç söndürmeyecek olanlardır. Biz bir mumu Soma için de söndürmüyoruz. Çorlu tren kazası için de Ermenek için de söndürmüyoruz. Nerede iyi insanlar varsa onlara söz veriyoruz. Unutmuyoruz, unutturmuyoruz. Affetmeyeceğiz ve teker teker hesabını soracağız. Her şey sorumluluğunu işaret ettiği halde Turizm Bakanı otursun, onları atayan Recep Tayyip Erdoğan’a şunu söylüyorum. Bu işin siyaseti olmaz. Bakan koruması olmaz. Yandaş kayırması olmaz. Bu iş can meselesidir. O canların hesabı sorulmadan vicdanlardaki bu ateş dinmez. Bunu ya hissedeceksin ya hissedenlere saygı duyacaksın.
ÇAYIRHAN’DAKİ MADEN OCAĞI TARTIŞMASI
Ankara Çayırhan’da 1987’de maden açıldı. Gayet karlı şekilde işletilirken 20 yıl önce bu maden özelleştirildi. Altın yumurtlayan tavuğu kestiler. Türkiye’nin en zengin kömür yatakları, yanında termik santral. Bunu bir şirkete verdiler. Tavuk dirildi, bizim kümese geri girdi, özelleştirmenin günü bitti. İşçiler 4 yıldır hallerinden memnun. Madenciler eylem yaptılar, 4 ay önce bu işi durdurdular. Bugün özelleştirmenin ilk günü. Biz CHP olarak yöneticilerimizle, milletvekillerimizle birlikte işçilere olabilecek en büyük desteği verdik. Bundan sonra da Çayırhan madencilerini desteklemeye devam edeceğiz. CHP gelecektir, madenler yeniden milletin olacaktır.
Meclis’e bir siber güvenlik kanunu getirdiler. CHP, bu çağda bir siber güvenlik kanunu olması gerektiğini hep söyledi. Kurum olması gerektiğini söyledi ancak bunun hukuk çerçevesinde, güven veren kurum olmasını istedik. AK Parti’nin taslağında başkanı atama yetkisi Cumhurbaşkanı’nda. Başkana da arama yapılması ve el koyma işlemlerinin bir savcı kararı olmadan karar verebilme yetkisi veriyor. Kurumumuz buna esastan itiraz ediyor.
BEYKOZ BELEDİYE BAŞKANI ALAATTİN KÖSELER’İN TUTUKLANMASI
İstanbul’un seçilmiş 3 belediye başkanı. Alaattin başkanın suçu, Beykoz gibi bir ilçeyi bu kez AK Parti’nin elinden alıp CHP’li belediye yapmak. Dün çok sayıda yerel yönetici, Alaattin başkanın muhatap olduğu sorular ve kararı görünce şunu söylediler. Bu sorular sorulup da alınan cevaplarla, eğer bir hukuk devleti olsa bir tane AK Partili, MHP’li belediye başkanı sokakta olamaz, hepsi birden Silivri’de olurlar. Ankara’ya geliyordu, sabahın 4’ünde gittiler, evini bastılar arama yaptılar. 4. Yargı Paketi’nde övüne övüne artık gece yarısı baskınları yok, aramalar gündüz gözüyle yapılacak dediler. Gece vakti arama yapılamaz yazdılar. Bu hesaba göre İstanbul’da gün doğumu o gün 7:34, aramanın yapıldığı saat 04:00. Avrupa’ya benziyoruz, gece aramalarını bitiriyoruz diye övünen bunlar. El kaldıran bunlar. Savcıyı atayan bunlar. Arama yapan yine bunlar. Bunu yapmakla iktidarda kalabileceğini düşünüyorsan avucunu yalarsın kardeşim.
BURSA İDDİALARI
Çıkmış her uzatılan teybe aynı cevabı veriyor Adalet Bakanı. İstanbul’u AK Parti’den aldık, 37 yolsuzluk dosyası. Süleyman Soylu, o gün İçişleri Bakanı dosyalara el koydu. Nerede o dosyalar? Birine işlem yapılmış mı? Melih Gökçek dönemine dair tam 97 dosya var. Kapağını açan var mı? Hesabını soran var mı? Bir kelime konuşan var mı? Bundan sonra artık buradan konuşacağız. Ben kendimi hakim-savcı yerine koyacak değilim. Bakalım dedik, belediyelerimizin savcılıklara ne yollamış, ne işlem yapılmış. Bir Denizli var aman Allah’ım. Bir Balıkesir var utançtan yüzüne bakamazsın. Bir Manisa var aman aman. Bursa’dan başlayayım. Sadece özel kalem harcamaları. Harcama kalemleri, altında dönemin belediye başkanının onay imzası var. AK Parti özel buluşma harcaması, AK Parti il başkanlığına giden paketler kalemi, AK Parti temayül yoklaması masrafları, AK Parti Ankara’nın istediği promosyonlar, AK Parti kadın kollarına yemek, imzalamış. HÜDA-PAR il kongresi yemek bedeli, özel kalemden ödenmiş. DSP lansman gideri Bursa özel kalemden ödenmiş. TÜGVA yemek bedeli Bursa özel kalemden ödenmiş. MHP Kemalpaşa ilçe örgütü harcamaları Bursa özel kalemden ödenmiş. Senin adına bu işi yapacak biri var Bursa’da. Ey Bursa Cumhuriyet Başsavcısı. Ey Hakimler Savcılar Kurulu. Onun başkanı Adalet Bakanı. Onu atayan Recep Tayyip Erdoğan. Bu sadece Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı’nın imzasıyla ödedikleri. Bunlara soruşturma başlatacak mısın, yoksa bu millet gelip senin alnını mı karışlasın?
TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBAŞI ÖCALAN’IN ÇAĞRISI
CHP olarak tüm meselelerin demokratik yollarla çözülmesini savunan bir parti olarak 1 Ekim’de sayın Bahçeli’nin gidip DEM grubunun elini sıkmasıyla başlayan süreci dikkatle takip ediyoruz. Her ne kadar sayın Bahçeli ve sayın Erdoğan tarafından, CHP grubu tüm siyasi parti gruplarına duyduğu saygıyı DEM’e duyduğu zaman terörist ilan edilmişse, nasıl CHP sadece milletten aldıkları temiz kağıdıyla belediye başkanı seçilen kişilere kayyuma itiraz ettiğinde bu konuda eleştirilmişse de biz bunu vatandaşlarımızın vicdanlarına veriyoruz. Bize yapılan haksızlık ve bugün yapılanlar Türkiye’nin her birinin ayrı ayrı yüreğine ve vicdanına inandığım vatandaşlarımızın vicdanına emanettir. Partime, belediye başkanlarına, geçmiş dönem genel başkanımıza, milletvekillerimize yapılan tüm iftiraları, hakaretleri milletimizin vicdanına emanet ediyorum.
Biz yeniden bu sorununun Meclis çatısı altında çözülmesini savunuyoruz. Bu sorununun demokratikleşme adımları atılarak, büyük bir demokratikleşme çabasının içine girilerek, kanunlar yapılarak çözülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu sürecin tam bir samimiyet ve şeffaflıkla sürdürülmesi gerektiğini altını kalın kalın bir kez daha çiziyoruz.
Birincisi lazım olan yasaların çıkartılıp anti demokratik yasaların düzeltilip ayrıca mevcut yasaların kötü uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bu sürecin 2015 sürecinde olduğu gibi, bugün de işler kötüye gidebilir ben kenarda durayım bakış açısının aynı yanlış bakış açısı olduğunu ifade ediyorum. Sorumluluğun, bu ülkede 2015’te her şey bilgisi dahilindeyken, Dolmabahçe’de masa kurulmuşken, o süreç kendisine zarar verdiğini gördüğünde inkar edildiğini hatırlatıyorum. Dolmabahçe’de masada olanların diğer tarafında olanların tamamını hapse atan Erdoğan’ın bugün tüm aktörlerle yine birlikte olduğunu hatırlatırım.
“BU İŞ YAPILACAKSA TBMM ÇATISI ALTINDA YAPILACAK”
Buradan açık çağrı yapıyorum. Bu mesele 1 Ekim’de Bahçeli’nin DEM sıralarına gitmesiyle, Abdullah Öcalan’a sihirli değnek değmesiyle çözülmedi, çözülmeyecek. Bunun bir gerçeklik payı yok. Dünyada da Türkiye’de de böyle bir sorun çözülecekse Meclis zemininde, demokratikleşmeyle çözülecek. TBMM’nin sayın Başkanı Numan Kurtulmuş inisiyatif almalı. Eğer çıkar ilişkilerine dayalı bir ilişki olursa bunun sonunda kim kazanır bilinmez ama Türkiye kaybeder. 2015’te doğru bir süreç yürütülseydi o günden bugüne akan kanlar olmazdı. Samimi bir iş yapılacaksa bu yüce çatı altında yapılacak. Sayın Numan Kurtulmuş’u TBMM’yi demokratik adımlar için çalıştırmaya davet ediyorum.
YORUMLAR