Diyarbakır’da faaliyet gösteren Rengârenk Umutlar Derneği, pandemi sürecinde artan çocuk işçiliği ile ilgili bir rapor hazırladı.
“Pandemide Artan Çocuk İşçiliği Araştırma Raporu-Diyarbakır Örneği” başlıklı raporda çocuk işçi sayısındaki durum ile ilgili veriler paylaşıldı.
Hazırladıkları raporu açıklayan dernek üyelerinden Alper Yalçın, Kovid-19 salgını sürecindeki yasak ve kısıtlamaların toplumu hem ruhen hem de ekonomik olarak olumsuz etkilediğini belirterek, çocukların da bu süreçten çok etkilendiğini kaydetti.
Yalçın, kısıtlamalar nedeniyle çocukların birçok alanda hak ihlaline maruz kaldığını ifade ederek, “Yaşanan hak ihlallerinin başında ise çocuk işçiliği gelmektedir. Kısıtlama kapsamında okulların kapatılması çocukların istihdam alanlarına yönelmelerine neden olmuştur” şeklinde konuştu.
‘PANDEMİNİN NEDEN OLDUĞU KRİZDE DE EN ÇOK ÇOCUKLAR ETKİLENDİ’
Yoksulluğun bölgesel olarak da değiştiğini ifade eden Yalçın, “TÜİK 2019 verilerine göre bölgesel olarak en düşük gelire sahip olan illerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki iller olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye’deki pek çok kriz gibi, pandeminin neden olduğu krizde de en çok çocuklar etkilenmiştir. Pandemiyle birlikte çocuklarla ilgili pek çok kısıtlama yürürlüğe konulmuştur. Ancak bu kısıtlamalar çocukların pek çok alanda hak ihlaline maruz kalmasına sebebiyet vermiştir.. Yaşanan hak ihlallerin başında ise çocuk işçiliği gelmektedir. Kısıtlama kapsamında okulların kapatılması çocukların istihdam alanlarına yönelmelerine neden olmuştur” dedi.
‘ÇOCUKLARIN BÜYÜK BİR KISMI, OKULLARIN KAPANMASI İLE ÇALIŞMAYA BAŞLADI’
Dernek olarak, pandemi boyunca yürüttükleri çalışmalara katılan çocukların büyük bir kısmının, okulların kapanması ile birlikte çeşitli iş kollarında çalışmaya başladıklarını dile getiren Yalçın şunları söyledi:
“Buradan yola çıkarak çalışan çocuk sorununa dair bir araştırma yapma ihtiyacı hissettik. Diyarbakır’ın 4 merkez ilçesini kapsayacak şekilde yürüttüğümüz çalışmada farklı iş kollarında çalışan 155 çocukla anket formu dolduruldu. Yine çalışan çocukların ebeveynlerinin hangi motivasyonla çocuklarını çalıştırdıklarını ve çalışırken ne gibi zorluklar yaşadıklarını öğrenebilmek için 14 ebeveynle mülakat gerçekleştirildi. Sahadan elde edilen verilere göre; Sosyoekonomik koşulları nedeniyle çocuklar, uzaktan eğitime bağlanabilecekleri araçlardan yoksun oldukları için eğitim hakkına erişememişlerdir.”
Yalçın raporda yer alan bazı verileri şöyle açıkladı:
“Görüştüğümüz 155 çocuktan 26’sı pandemi bitse bile okula geri dönmeyeceklerini beyan etmiştir. Okula devam edeceğini belirten 129 çocuktan 93’ü ise EBA’ya erişemediğini ifade etmiştir. Çalışan 155 çocuktan 112’si çalışma nedenini, ailesine ekonomik destekte bulunmak olduğunu belirtmiş.
155 çocuktan 30’u bir yıldan az süredir, 83’ü ise en az 1, en fazla 3 yıldır çalıştığını ifade etmiştir. 3 yıldan az çalıştığını belirten çocukların ise atık toplama ve sanayi iş kollarına yöneldikleri görülmektedir. Çocuklardan 94’ü günde 7 saatten fazla çalıştığını ifade etmiştir.
Çocuklardan 47’si çalışırken kaza geçirdiğini ifade etmiştir.”
‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİNE ALIŞMAK İSTEMİYORUZ’
Çocukların ihtiyaçlarının işverenler ve devlet tarafından görmezden gelindiğine dikkati çeken Yalçın, “Sokaklarda her geçen gün artan, buna karşın daha görünmez hale gelen çocuk işçiliğine alışmak istemiyoruz. Çocukların çalışırken maruz kaldıkları ihlallerin ciddiyetini ve bu ihlallerle ilgili doğrudan sorumlu olduklarını bilerek, çocuk koruma ile ilgili kurumlar arası koordinasyonu sağlamak ile ilgili birincil yükümlülüğe sahip kurum olan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyuna bildirmek isteriz” dedi.
YORUMLAR