Çocukların özellikle pandemi sürecinde sosyal hayattan mahrumiyet, sosyal hayattan uzak kalmak, ev içinde geçirilen zamanın verdiği bir depresif duygu durumunun da ortaya çıktığını belirten Kartal, “Fakat ebeveynler bu durumun ciddiyetinin farkına sanırım yavaş yavaş varmaya başladılar. Çocuk yaş grupları bundan kaynaklı sosyal kaygı yaşar oldular. Evet, özgüven eksikliği, iletişim sorunu aynı zamanda sosyal becerilerdeki gerileme. Şu an tüm çocuklarda görülebilir bir hale geldi” dedi.

‘EBEVEYNLERE DÜŞEN SORUMLULUKLAR VAR’ 

Çocuklarda başlayan stres ve travmadan dolayı ebeveynler üzerinde sorumluluğun arttığını vurgulayan Psikolog Kartal, “Ebeveynlere düşen sorumluluklar var. Çocuklarıyla belki de teknoloji ile geçirdikleri zamanlardan daha eğlenceli ortam oluşturabilirler. Ev ortamı olabilir, dışarda olabilir. Arkadaşlarıyla geçirdikleri zamanları kontrol etme olabilir. Sosyal ortamlar oluşturulabilir. Ya da ev içinde eğlenceli ve sosyal ortamlar oluşturulabilir.”

‘ONLARLA KONUŞMAMIZ GEREK’

“Onları anlayabilmemiz için belki de onlarla konuşmamız gerekecek. Onlarla zaman geçirebilmemiz gerekecek. Bir çocuğu anlamak istiyorsak onunla oyun oynamamız gerekiyor. Danışanlarımın arasında çocuk yaş grupları çok fazla oldu. Ve bunların içinde en çokta sosyal kaygı, teknolojik bağımlılık aynı zamanda öfke sorunu. Bu tür psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkması sebebi de evet sadece pandemi süreci değil. Aynı zamanda ebeveynlerin de ilgisiz yaklaşımlarıydı.”

“Çocuk yaş grupları oyun isterler. Sosyal beceriler, psikomotor beceriler kazanmak isterler. Bunu dile getiremezlerse de ebeveynlerin bunun farkına varmaları gerekiyor. Çocuk yaş gruplarında çocuklara dair ebeveynlerin hem sosyal hem psikomotor becerileri kazanabilmesi için ev ortamında ya da dışarda beraber yapılacak etkinliklere dâhil olmalarını öneriyorum” şeklinde konuştu.