Bursa’nın Marmara Denizi’ne kıyısı olan Gemlik ilçesinde vatandaşların başı deniz salyası ile dertte. Denizdeki salya tabakası denizdeki canlıların ölümüne sebep olurken, tekneleri de çalışmaz hale getirdi.
Gemlik Körfezinde iki üç gündür etkili olan salya istilası dün öğle saatlerinde etkisini arttırıp neredeyse tüm körfezi kapladı. Körfez tamamen sarıya boyanmış bir halde görüntülenirken, vatandaşlar körfezde İzmit ve Kocaeli örneğindeki gibi temizlik yapılmasını istediler. Uzmanlar ise 3 aydır devam eden istilanın uzun vadede ciddi balık ölümlerine ve hatta denize bile girilmesine engel olabileceğini ifade ediyor.
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan da körfezde incelemelerde bulunup konuyla ilgili açıklama yaptı.
Başkan Sertaslan, “Herkes kulaktan dolma bir takım şeyler söylüyor. Gördüğünüz gibi Gemlik’in denizinin yüzeyi görünürde bir organizma sebebi ile berbat bir görüntü ortaya çıkartıyor. Bir takım araştırmalar yaptık. Elbette Gemlik Belediyesi olarak bizden de son derece haklı bir şekilde bu durumun çözülmesi durumunda bir beklentiniz var. Maalesef yapılacak hiçbir şey yok. Bu durumu canlı bir organizma oluşturuyor. Adı bilinen hali ile müsilaj denilen bir şey. Deniz tabanın hemen üzerinde bir yerlerde fosfor ve azotun yoğunlaşması deniz suyunun sıcaklığının periyodik bir şekilde bilinenin tam tersi periyodik bir şekilde ısınmasının sebep olduğu bir durum. O organizmanın yaşam alanı bulup hızlıca çoğalması ile hızlıca ortaya çıkan bir durum. Gördüklerimiz de aslında onun ölmüş hali, ölüp yüzeye çıkan hali. Görmediğimiz aslında sorun olan ciddi bir durum suyun içinde şu an. Rüzgar olursa atıyor kendini denizin dışına deniz temizliyor kendini bir şekilde ama dediğim gibi asıl sorun içeride. Organizmalar sıcaklığın bu hali ile devam ettiği sürece çoğalmaya devam ediyor. Bir süre sonra yine ölüyor. Bazı mevsimlerde bazı yıllarda bir iki gün görülen şey uygun elverişli bir ortamı bulduğunda böyle aylarca sürebiliyor. Üniversitelerin su bölümleri ile irtibat kurduk ve konu ile ilgili bilimsel durumu anladık. Bu durumu da buradan aktarmaya çalışıyorum size de. Hava şartları böyle devam ettiği sürece kötü görüntüyü görmeye devam edeceğiz. Neden geçen yıl olmadı bu yıl oldu sorusuna da ben cevap aradım siz de arıyorsunuzdur. Sebep belli bu yıl ısınma aslında Gemlik’in mevsiminin alışık olduğu üzere kademeli olarak artış gösterdi. Onun için de en uygun ortam da buydu. Bu sayede böyle bir çoğalma ortaya çıktı. Maalesef sebebi temelde arıtılmadan körfeze karışan su. Marmara Denizine sorunu ortaya çıkartan özellikle evsel atıklar. Bütün belediyelerin evsel atıkları arıtmadan denize deşarj etmemesi lazım. Bağırıyoruz sürekli Orhangazi’nin yapılması lazım. Orhangazi’nin atıklarının buraya gelmemesi lazım. Büyükşehir Belediyesi Gemlik’te bu sorunu çözdü. İhalesi yapımı aşamasına kadar geldi. Bütçe oluşturulmaya çalışılıyor artık yapılsın bu. Orhangazi artıma ile atığı arıtılıp gelsin. Elbette Marmara Denizine kıyısı bulunan bütün belediyelerin bunu yapması gerekiyor. Son 50 yıldır evsel atıklar derinde şarj edilen bir sistem ile gözümden uzak olsun ne olursa olsun anlayışıyla belediyeler tarafından körfeze bırakıldı. Sonunu hep birlikte görüyoruz. Bunun balık popülasyonu üzerinde olumsuz etkisi var. Bizden sonra gelecek kuşaklar bizim teslim aldığımız dünya kadar bir o kadar temiz dünya almayı hak ediyorlar. Belediyelerimiz ve endüstri kurumlarımız kuruluşlarımız da ne yapıp edip arıtmadan suyu bırakmamalı körfeze” dedi.
İLK OLARAK ADRİYATİK DENİZİ’NDE GÖRÜLMÜŞ
Aynı görüntünün eskiden de yaşandığını iddia eden Sertaslan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Eskiden de oluyordu bunlar bu müsilaj dediğimiz bu varlık. İngilizce ismiyle Marinstom yani deniz karı aslında öyle deniliyor. 1700’lü yılların başından itibaren ilk olarak Adriyatik körfezinde görülmüş. Yani dünyada bu organizmalar ilk defa hayat bulmuş şeyler değil. Türkiye’de de 2006 yılından itibaren özellikle ciddi şekilde sorun çıkarmaya başlamışlar. Bazen bir iki gün bazen de bir iki ay sürmüş. Maalesef normal şartlarda buna benzer ölü organizmayı deniz kıyı ya da kumsal bulabilseydi kendine, beton bir göl haline getirmeseydik Marmara’yı hep birlikte muhtemelen bu kadar rahatsız etmezdi bizi. Her yer kaya beton bir yere de gitmiyor dibe çökene kadar bekleyeceğiz. Ya da rüzgar çıksın bunu dağıtsın hava sıcaklığı deniz suyu sıcaklığı biraz azalsın diye dua etmeye devam edeceğiz. Üstümüze düşeni yapmamız lazım. Gemlik Belediyesi bu konuda bir şeyler yapsın. Beklentisi olan arkadaşlara üzülerek söylüyorum bunu duyurmak dışında yapabileceğimiz bir şey yok. Bir canlı organizma yaşam alanı ne kadar çok endüstriyel atığı arıtmadan atarsak çoğalıyor. Bütün belediyeleri arıtılmayan evsel atık kalmasın çağrısı ile muhatap etmek istiyorum.”
YORUMLAR