Sedef önce lenfomayı yendi sonra anne oldu

Sedef Çelik 4 yıl önce kilo kaybı, mide bulantısı gibi şikayetlerle doktora başvurdu. Yapılan testlerden sonra 24 yaşındaki genç kadına hiçbir problemi olmadığı söylendi. Şikayetleri gün geçtik artan Çelik, birçok doktor gitti ve sonunda verem teşhisi kondu. 6 ay boyunca verem ilaçları kullanan Çelik, son olarak gittiği doktorda kendisine yanlış teşhis konulduğunu ve ciğerinden alınan parçadan çıkan sonuçlara göre lenfoma olduğunu öğrendi. Hastalığın şokunu yaşayan Çelik’in en büyük destekçisi o dönemde sevgilisi, şu an ise eşi olan Muhammet Doğuş Çelik oldu. Ele ele verip kanserle mücadelen eden çift, hastalığı yendi. 2021 yılında evlenen çift, bebek hayalleri kurarken kemoterapiler nedeniyle Sedef’in yumurta rezervinin büyük oranda azaldığını öğrendi. Kişiye özel tüp bebek tedavisi uygulanarak elde edilen 2 embriyodan biri transfer edildi ve hamilelik gerçekleşti. Geçtiğimiz aylarda kızları Nehir Hafsa’yı kucağına alan anne Çelik, “Çok zorlu yollardan geçtik ama sonunda böyle bir güzelliğe kavuştuğumuz için tüm yaşadıklarımızı unuttuk. Kimse umudunu kaybedip pes etmesin, biz güçlü olduğumuz sürece imkansız diye bir şey yok” dedi.

Sedef önce lenfomayı yendi sonra anne oldu

İstanbul’da yaşayan Sedef Çelik 2019 yılında hızlı zayıflama, iştahsızlık ve mide bulantısı gibi şikayetlerle doktora gitti. Kan tahlilleri, ultrason, MR görüntüleri değerlendirildi, endoskopi yapıldı ve hiçbir sorun olmadığı söylendi. Zaman içerisinde boynunda da bir şişlik oluşan Sedef Çelik’e arka arkaya biyopsi yapıldı. Problemin ne olduğunu öğrenebilmek için gitmediği doktor kalmayan Sedef Çelik’e verem teşhisi konuldu. 6 ay boyunca verem tedavisi gördü ve sayısız ilaç aldı. Şikayetleri son bulmayan Sedef Çelik son olarak göğüs hastalıkları hastanesine gitti ve ciğerinden alınan bir parçanın sonucuna göre aslında verem değil lenfoma olduğunu öğrendi. Hastane bahçesinde annesine sarılıp dakikalarca ağladı. Tedavi süreci başladı, doktorlar kemoterapinin vereceği zarara karşı “yumurtalarını dondurabilirsin” dedi ama önceliği hızlıca tedaviye başlamak oldu.

“HAMİLE OLDUĞUMU ÖĞRENDİĞİMDE İNANAMADIM”

İlerleyen yıllarda çocuk sahibi olmasının zor bir ihtimal olduğunu öğrenen Çelik o dönemde sevgilisi, şu an ise eşi olan Muhammet Doğuş Çelik’le konuşup ayrılmak istediğini söyledi. Muhammet Doğuş Çelik ise bu düşüncenin aksine, bir an önce ailesiyle tanışıp tedavi sürecinin her anında yanında olacağını söyledi. “Birlikte her zorluğun üstesinden gelebiliriz” diyerek mücadeleye başlayan çift, kanseri yendi. Zor günleri geride bırakarak 2021 yılına hayatını birleştiren çift çocuk hayalleri kurarken Sedef’in yumurta rezervlerinin çok azaldığını öğrendi. Tüp bebek tedavisine başlanmak için Bahçeci Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Doç. Dr. Özkan Özdamar’ın kapısını çalan Çelik’e kişiye özel tedavi uygulandı. Başarılı geçen hamilelik sürecinin ardından kızına kavuşan Sedef Çelik, “Hastalığımı öğrendiğimde başıma neler gelecek diye düşündüm ama sonra hastalığımı unutup çocuğumun olmama ihtimaline odaklandım, çünkü benim en büyük hayalim bir kızımın olmasıydı. O günlerde ailemin yanı sıra en büyük destekçim Muhammet Doğuş oldu. Yaşadıklarımızı bir biz bir Allah bilir. Hastalığı atlattıktan sonra tüp bebek tedavimiz başladı. Özkan hocayla tanıştığımız an tedavinin olumlu sonuçlanacağını hissettim ve ilk denememizde anne-baba olduk çok şükür. Buralara zorlu yollardan geçerek ulaştık ama pes etmedik. Hamile olduğumu öğrendiğimde inanamadım, ellerim titremeye başladı. Anne olduğum gün ise hayatımın en güzel anlarından biriydi. Dondurulmuş bir embriyomuz var, ilerleyen yıllarda kızımıza kardeş düşünebiliriz” diye konuştu.

İLK DENEMEDE BAŞARILI SONUCA ULAŞILDI

Çelik çiftinin mucizesine kavuşmasını sağlayan Doç. Dr. Özkan Özdamar, kişiye özel uygulanan tedavi sürecine ilişkin şunları söyledi:

“Hastamız bize başvurduğunda daha önce geçirmiş olduğu 12 kür kemoterapiye bağlı olarak düşük yumurtalık rezervi söz konusuydu. Hastamızda gerekli test ve değerlendirmeleri yapıp tedavi öncesi hazırlıklarını tamamladıktan sonra tüp bebek tedavisine başladık. Hastamıza düşük yumurtalık rezervine uygun tedavi protokolü verdik. Bu süreçte hastamızdan güzel ve sağlıklı yumurtalar elde ettik. Bunların laboratuvardaki döllenme sürecinde 2 adet 5. gün embriyosu elde ettik. Bu embriyolardan bir tanesini taze embriyo transferi protokolüyle hastamıza transfer ederken diğer embriyomuzu dondurarak sakladık. Transfer ettiğimiz embriyo güzel bir şekilde anne rahmine tutundu. Hastamız da güzel bir gebelik süreci geçirdi ve bebeğini sağlıkla kucağına aldı. Lenfoma veya diğer kötü huylu hastalıkları olan hastalarımızın ister kemoterapi ister radyoterapi veya bunların birleşimini aldıktan sonra dahi gebelik şansları devam etmektedir. Bu hastalarımız lütfen umutlarını yitirmesinler. Tedavilerinin sonrasında uygun tüp bebek tedavileriyle gebe kalıp doğum yapma şansları devam etmektedir.”

KANSER TEŞHİSİ KONULAN KADINLAR YUMURTALARINI DONDURARAK ÜREME SAĞLIĞINI KORUYABİLİR

Doç. Dr. Özdamar, “Kanser tedavileri hastayı hem fiziksel hem de psikolojik açıdan yoran ciddi bir süreçtir. Bu tedaviler sırasında alınan kemoterapi ve radyoterapiler ise üreme sağlığını doğrudan etkileyerek üreme organlarına yani yumartalıklara ve içerisindeki yumurtalara zarar vermektedir. Kanser teşhisi konulan hastalarda üreme sağlığını korumak amacıyla bekar hastalara yumurta dondurulması, evli hastalara ise  embriyo dondurulması uygulanabilir. Son yıllarda sıklıkla kullanılan bu yöntem kanser tanısı alan kadınların anne olma hayallerini korumaya imkan sağlamaktadır. Yumurta dondurmanın etkin ve güvenli yapılabilmesi için bu hizmeti veren merkezin deneyimli ve teknolojik altyapısı güçlü bir embriyoloji laboratuvarının olması gerekmektedir. Kanser tedavisi sonrası ne zaman gebe kalınabileceği veya tedaviye başlanabileceği kanser türüne, evresine ve alınan ilaç süresine göre değişmektedir” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir