Sorun nasıl çözülecek? Yavuz Barlas’tan EYT açıklamaları…

Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Barlas Para Gündem isimli programda EYT mağduriyeti ve çözüm yollarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Sorun nasıl çözülecek? Yavuz Barlas’tan EYT açıklamaları…

EYT sorunu nasıl ortaya çıktı? Kaç kişi çözüm bekliyor? EYT’liler için ne yapılacak? Emekli maaşı nasıl hesaplanıyor? Çalıştıkça emekli maaşı düşüyor mu?

Emeklilikte Yaşa Takılan milyonlarca vatandaşın mağduriyeti Habertürk ekranlarında Paragündem’de değerlendirildi.

Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Barlas, burada konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Barlas’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“50 olan emeklilik yaşı 65 yaşa kadar çıkıyor. Son 70 yılda 10 defa emeklilik yaşını değiştirecek düzenlemeler yapıldı. Dolayısı ile artık ilerleyen yaşlarda daha fazla çalışmak mecburiyeti getirilmiş oldu. Bunun da asıl sebebinin 1999 öncesinde ekonomik krizler sonrasında bütçelerin delinmesi, SGK borçlarının çok çok artması gibi sebeplerden ötürü olduğunu belirtelim.

Formülle ilgili Hollanda, Almanya veya diğer ülkelerde belli bir indirimle maaşlarında teklifler yapılmış. Ben bu şekilde bir yöntemin kabul göreceğini düşünmüyorum. Sonrasında çok büyük tartışmalar, hukuksuzluklar doğurur.

NE KADAR EYT’Lİ VAR?

Kaba hesaplarla Türkiye’de 12-13 milyon emekli kişi var. Bunun üzerine çeşitli hesaplara göre ortalama 5 milyon kişi eklenebilir. SGK, 4.8 milyon kişi bu kapsamdadır diyor. Geniş bir kapsama yaparsak ise 6.3 milyon kişi yapıyor.

‘BU KİŞİLER BU PRİMLERİ ÖDEDİLER VE HAK EDİYORLAR’

Bu kişilerin yasayla 2023 yılında emekli olduğunu varsayalım. En düşük emekli aylığından dahi hesaplansa aylık maliyetleri 20 milyar yapar. O da 250 milyar liraya kadar ek emekli ücreti ödeme anlamına geliyor.

Şu da yanlış anlaşılmasın: Bu kişiler, bu primleri ödediler ve o primleri hak ediyorlar. Devlet cebinden çıkarıp para vermiyor. Ama bugünkü bütçe dengesine göre ek yükten bahsediyorum.

‘O GÜN KAPSAM DIŞINDA BIRAKILSAYDI BÖYLE BÜYÜK BİR YÜK İLE KARŞI KARŞIYA KALMAZDIK’

Buradaki mesele şu: Kişi işe girdiğinde bilmeli, ben şu kanunla emekli olacağım diye. O yüzden sorun yaşanıyor. Eğer bu böyle olmasaydı, o gün çalışanlar bu kapsam dışında bırakılsaydı; biz bugün böyle büyük bir yük ve garabet ile karşı karşıya kalmazdık.

Ben çalışırken ipi sürekli çekiyorsunuz. Aylık bağlanma oranlarını düşürüyorsunuz. Zaten alım gücü yerlerde sürünüyor. Şimdi bir de geçmişte aynı sınıfta çalıştığınız kişilerden daha az maaş alıyorsunuz. Çünkü formülü değiştirmişsiniz.

Memur maaşlarına yapılan zamlar her zaman önemlidir. O orandan çıkıyorsunuz ve enflasyona endeksliyorsunuz. Ama enflasyonu etkileyen çok etken var. Türkiye’ye önemli ölçüde sıcak para girdi ve enflasyon eksiye indi. Hayat öyle mi devam etti, etmedi.

‘HOLLANDA, ALMANYA DİYORUZ AMA…’

Bir de şunu unutmayalım. Altını çizmek isterim: Hollanda, Almanya diyoruz. Türkiye, sadece yüzde 22’si sanayi sektöründe, yüzde 55’i hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketlerden oluşan bir ülke. Hizmet sektörü ise her zaman gençleri istihdam eder, maliyetleri aşağı çeker. Dolayısıyla 65-70’li yaşlara kadar çalışmaya imkan vermeyebilir. Oysa bir sanayi şirketinde çalışıyorsanız uzun yıllar orada deneyiminizi aktaracakken, hizmet sektöründe olmayabilir. Patron der ki; Ben daha ucuza bu işi şuna da yaptırırım. 40 yaşında adam bir anda işsiz kalır mesela ve deneyimi hizmet sektöründe olduğu için aradığı iş yerlerinde de iş bulamayabilir.

‘İNSANLAR HAKLI OLARAK SESLERİNİ ÇIKARIYORLAR’

Önce siz sanayinizi yüzde 30-35’lere çıkaracaksınız, ondan sonra 70’leri konuşacaksınız. Sizin ekonomik altyapınız, demografik yapınıza uymayan bir emeklilik sistemi uyguluyor. Ondan sonra da insanlar mağdur oluyor, haklı olarak da seslerini çıkarıyorlar. Çünkü bu ciddi bir problem.

‘MAKSİMUM KİŞİYİ MEMNUN ETMEK GEREKİYOR’

Öyle ya da böyle insanlar emek sarfediyorlar. Uzun yıllar belli bir çalışma saati içerisinde çalışmaya gayret gösteriyorlar. O yüzden ben açıkçası bu tip mağduriyetler döneminde, işin maliyet tarafından da masaya konarak reddedilmesinden ziyade mağduriyetlerin nerede olduğunu tam net araştırıp, yapılacak maksimum kişiyi memnun etmek gerekiyor. Çünkü bu bir sorundur, açık söyleyeyim.”

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir