TBMM’de sinirler gerildi: İYİ Partili Türkoğlu ve MHP’li Akçay arasında arbede!

TBMM’de devam eden görüşmelerde söz alan İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun iktidara yönelik eleştirileri Genel Kurul’da gerginliğe yol açarken, Türkoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay arasında arbede yaşandı.

TBMM’de sinirler gerildi: İYİ Partili Türkoğlu ve MHP’li Akçay arasında arbede!

TBMM Genel Kurulu’nda, Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin yedinci madde üzerindeki görüşmeleri sırasında İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu, partisinin önergesi üzeri konuştu.

Tartışmanın Meclis tutanaklarına yansıyan kısmı şu şekilde gerçekleşti:

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; bakın, artık neredeyse tüm maddelerini unuttuğunuz, uygulamaktan imtina ettiğiniz, sıkça da çiğnediğiniz, bu nedenle de ısrarla değiştirmek istediğiniz Anayasa’nın 2’nci maddesi ne diyor: “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”

Yirmi iki yıllık ibretlik icraatlarınızla Anayasa’nın 2’nci maddesindeki bu tanımların içini tam anlamıyla boşalttınız. Nasıl? Önce insanlarımızı ayrıştırarak toplumun huzurunu bozdunuz, bununla birlikte millî dayanışma duygularını yok ettiniz; sonra hukuk sistemine nüfuz ederek adalet kavramını ortadan kaldırdınız, dolayısıyla insan hak ve hürriyetlerini buhar olup uçurdunuz. Hatırlasanıza, ölüleri de mezarlarından kaldırıp oy verdirerek yaptınız kol kola. Ardından, Atatürk’e zaten hiç saygınız olmadı, milliyetçiliğine de asla bağlı değildiniz, o yüzden Türk milliyetçiliğini ayaklar altına aldınız. Demokrasiden eser bırakmadığınız için demokratik davranamadınız. Güzelim dinimizi devlet işlerinin kalbine karıştırarak laikliğe de rahmet okuttunuz. En sonunda, işte, bu malum kanun teklifiyle son darbeyle de sosyal devlet sıfatını yerle yeksan etmeye çalışıyorsunuz.

(Uğultular)

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Efendim, özür dilerim, bir uğultu var ama farkında mısınız siz de?

BAŞKAN – Evet, değerli milletvekilleri, Genel Kurulda bir uğultu var. Sayın hatibi lütfen dinleyelim ve uğultuyu keselim lütfen.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Ya, bir dakika, zaten yetiştiremiyorum.

(Uğultular)

BAŞKAN – Evet, değerli milletvekilleri, uğultu var, açıkça ortada. Uyarmama fırsat vermeyin.

Sayın Türkoğlu, buyurun.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – Milletin ümüğüne âdeta sazan sarmalı yöntemiyle çöktüğünüz için de bugünlerde ilahi adalet, sizi âdeta tokat manyağına çevirdi. İlahi adalet, “demokrasi” diye “özgürlükler” diye “insan hak ve hürriyetleri” diye diye kandırdığınız milletin karşısına dediğim dedik saray rejimiyle çıkmak zorunda bıraktı sizi. İlahi adalet, yerine getirilmeyen vaatlerin, bir yığın içi boş mesnetsiz sözlerin altında her gün ezilmeye mahkûm etti. İlahi adalet, zamanında vatandaşı sigaya çektiğiniz o şirazesi kaymış kalemlerle şimdilerde sizleri terbiye ediyor. İşte, bu nedenle de ikide bir tükürdüğünüzü yalamak zorunda kalıyorsunuz. İlahi adalet, önce “Nas var, nas.” deyip sonra dünyanın faiz rekoru kıran 2 ülkesinden 1’i olma kararlarının sahibi yaptı sizi. İlahi adalet, Türkiye Futbol Federasyonu’nda bile işaret ettiğiniz kişinin Başkanlığa layık görülmemesiydi; içinde bulunduğumuz 2024’ü “emekli yılı” ilan etmeniz, buna karşı emeklileri tarihin en kötü, en yoksul ve en yoksun hâline dönüştürmenizdi. İlahi adalet, “Bu can bu bedende oldukça İsveç NATO’ya giremez!” efeliğini yapanlara, İsveç’in üyeliğine ilk imzasının metazori çaktırılmasıydı. İlahi adalet, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle oturma ve aynı karede yer alma gibi sorular karşısında “Kendimi inkâr ederim.” gibi ifadeler kullananların, kucaklaşmak zorunda kalmasaydı. “Batılı efendilerine güvenip de topraklarımıza göz dikenlerden bunun hesabını misliyle soruyoruz ve soracağız.” diyenlerin vatanın sessiz işgalinin baş müsebbibi olmasıydı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Türkoğlu, lütfen tamamlayın.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) – İlahi adalet, “hırsız” dediğinize Hazineyi, “zürriyetsiz” dediğinize ittifakı teslim etmeniz. “Aptal olma!” diyerek skandal bir mektupla tehdit edene de bin yıllık Türk devletinin onurunu çiğnetmenizdir. En kötüsü de gerçek adalete rahmet okutan firavunun adaletsizliğinden medet ummaya mahkûm edilmenizdir. İlahi adalet, güvenliğiniz dağlara kar yağdığını görmenizi sağlayan, yaşattıklarınızı mutlaka size de yaşatan, güç zehirlenmesiyle millete tepeden bakanları bir gün mutlaka biçare kılan Allah’ın adaletidir.

Saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) – Yürü!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Bir şey mi dedin?

SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) – Yürü işine! Yürü!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Her defasında bunu yapıyorsun, çok ayıp ediyorsun!

BAŞKAN – 7’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… 7’nci madde kabul edilmiştir.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Yürümüyorum! Yürümüyorum! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ALİ TAYLAN ÖZTAYLAN (Balıkesir) – İyi,  dikil orada, dikil orada!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Yürümüyorum! Sana mı soracağım?

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri… Sayın Türkoğlu… Sayın Türkoğlu… (AK PARTİ ve İYİ Parti sıralarından gürültüler)

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Sayın Başkan, her defasında bunu yapıyor! Ayıptır ya!

ALİ TAYLAN ÖZTAYLAN (Balıkesir) – Dikil orada!

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) – Oradan bağırma! “Yürü!” diyor ya! Ayıptır!

BAŞKAN – Değerli milletvekilleri… Sayın Türkoğlu…

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Yaşanan arbede sonrası oturum verilen ara sonrası devam ederken, Türkoğlu’na İç Tüzük’ün 157’nci maddesi gereğince uyarı cezası verildi.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir