Thodex davasında ara karar

Kripto para borsası ‘Thodex’ üzerinden binlerce kişiyi dolandırdığı gerekçesiyle aranan Faruk Fatih Özer’in de aralarında bulunduğu 21 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunma yapan Faruk Fatih Özer’in abisi Güven Özer, suçlamaları kabul etmeyerek “Mağdur olan thodex ailesi ve Özer ailesidir” dedi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 1 Temmuz’a erteledi.

Thodex davasında ara karar

Thodex kripto para borsası üzerinden dolandırıcılık yapıldığı gerekçesiyle haklarında dava açılan firari Faruk Fatih Özer’in de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 21 sanığın yargılanmasına başlandı.

Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuklu sanıkların tamamı katıldı.

Bir kısım tutuksuz sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılım sağladığı duruşmada, taraf avukatları hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, firari sanık Özer’in hakkında çıkartılan kırmızı bültenle yakalama kararının infaz edilmediğini belirterek, bunu tutanağa geçirdi.

Duruşmada savunma yapan Faruk Fatih Özer’in abisi Güven Özer, “Suçlamaları kabul etmiyorum. Ben ve buradaki arkadaşlarım vatanına ve milletine karşı art niyetli davranışlarda bulunmamıştır. Kardeşim Faruk Fatih Özer, ‘hesabını kullanabilir miyim?’ dedi ve aile içindeki güven ilişkisinden dolayı hesabımı verdim. Yönetici konumunda olduğum söyleniyor. Bana yöneticilik yetkisi verilmemiştir” dedi.

“BURADA ASIL MAĞDUR OLAN THODEX VE ÖZER AİLESİDİR”

Kardeşinin yurt dışına çıktığını haberlerden öğrendiğini söyleyen sanık, “‘İnsanları dolandırıp kaçtı’ deniyordu. Kardeşim Faruk Fatih Özer, sahibi olduğu platform üzerinden kamuoyu açıklaması yapmıştı. Birileri insanları negatif yönde tetikleyerek itibar suikastı gerçekleştirdi. Dosyada mağdur olarak bulunan kişiler gerçek mağdurlar değildir, burada mağdur olan thodex ailesi ve Özer ailesidir. Babam zararları gideriyor. İyi niyetimiz ortadadır. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum” diye konuştu.

“BÜYÜME ENDEKSLİ OLAN BİR FİRMAYDIK”

Tutuklu sanık Serap Özer, şirkette ön muhasebeci olarak işe başladığını anlatarak, “Burada evrak takibi yapıyordum. 2018 yılından beri oradayım. Her zaman büyümeye endeksli bir firmaydı. Kardeşim yurt dışına çıkmadan önce çağrı merkezi ekibimizi büyütmeye çalışıyorduk. Biz aslında Koineks Teknoloji olarak büyüme endeksli olan bir firmaydı. Şu anda dolandırıcılık suçuyla itham ediliyoruz. Biz normal Türkiye standartlarında çalışan bir firmaydık. Benim bir hesabım vardı. Standart bir kullanıcı olarak açmıştım. Kardeşim Faruk Fatih Özer, ‘lazım’ diyerek benden kimlik ve pasaport bilgilerimi istemişti. Kardeşim olduğu için vermiştim. Sonra verdiğimi bile unuttum” dedi.

Mahkeme başkanının, sanık Serap Özer’e, “Senin hesabına 13 milyonun üzerinde bir miktarda para senin bilgilerinle yatırılmış” demesi üzerine ise sanık Serap Özer, “Bana al sat hesap hareketini gösterdiklerinde bu benim hesabım değil dedim. Faruk’a verdiğimi sonradan hatırladım. Benim 2 tane banka hesabım var şu an sadece. O parayı Faruk mu yatırdı başkası mı bilmiyorum” dedi.

“MAĞDURLARIN ZARARINI GİDERMEK İÇİN MADDİ GÜCÜM YOK”

Mahkeme başkanı mağdurların zararını gidermeyi isteyip istemediğini sordu. Sanık, “Ben şirkette sadece bir muhasebeciyim. Böyle bir maddi gücüm yok” şeklinde cevapladı.
Sanık Serap Özer savunmasının devamında, “Ben bir senedir zor şartlarda cezaevinde kalıyorum. Ben bu zamana kadar herhangi bir suça karışmadım. Eğer gerçekten suçlu olsaydım ben kaçmaz mıydım? Polisler aradıklarında teslim oldum. Tahliyemi istiyorum” diye konuştu.

“THODEX İLE İLK İLİŞKİM MÜŞTERİ OLARAK BAŞLADI”

Tutuklu sanık Cem Uzunoğlu, “Kripto varlıklara ilgim olduğundan bu borsada hesap açtım. Thodex ile ilk ilişkim müşteri olarak başladı” diyerek bir arkadaşının tavsiyesi ile şirkette yazılımcı olarak işe bulduğunu anlattı.

“YÖNETİCİ DEĞİLİM, ÇALIŞANIM”

Görev ve yetki sınırlarının haricinde kimseye bir talimat vermediğini söyleyen sanık Uzunoğlu, “Şirket yöneticisi değilim. Sadece yazılım alanında yetki verilmiş bir çalışanım. Şirket içinde iddia edildiği gibi bir örgüt var ise bu örgütte yöneticilik vasfım yoktur. Ben sistemin güvenliği ve performansını gözeten teknik kararlar dışında hiçbir karar mekanizmasına dahil olmadım. 1 yıldır haksız yere tutukluyum. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Suçlu olduğuma inanmıyorum. Zarar giderme gibi bir talebim yok” diyerek beraatini ve tahliyesini istedi.

Faruk Fatih Özer’in avukatı Sevgi Erarslan söz alarak, firari sanık Faruk Fatih Özer’in el yazısı ile yazılmış vekaletnamesini dosyaya sunduklarını ve sanık Cem Uzunoğlu’na soru sormak istediğini söyledi. Mahkeme başkanı, noter aracılığıyla sunulan bir vekaletname olmaması sebebiyle avukatın bu talebini reddetti.

TUTUKLU SANIKLARA TAHLİYE YOK

Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 1 Temmuz 2022’ye ertelendi.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kripto paranın ne olduğu, Bitcoin’in yasal statüsü, kripto borsalarında nasıl işlem yapıldığı ve borsalar arasındaki farklılıklar anlatılıyor.

Thodex isimli şirketinin 400 bin lira sermaye ile firari sanık Faruk Fatih Özer tarafından kurulduğu anlatılan iddianamede yer verilen MASAK raporunda, Thodex platformunun müştekileri iş ve işlemleri nedeniyle hileli davranışlarla aldattığı kaydediliyor.

MASAK raporunda, sanık Faruk Fatih Özer’in hakimiyeti altındaki 3 ayrı hesaptan 253 milyon 714 bin 909 lira karşılığı kripto varlık transfer edildiği vurgulanarak, bu transferlerin önemli bir kısmının sanıklar Cem Uzunoğlu, Faruk Fatih Özer ve Zuhal Özer’in ticari merkezi Malta’da bulunan Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcısı nezdinde yer alan kripto varlık cüzdanlarına transfer edildiği vurgulanıyor.

İddianamede, bu suçlar sebebiyle 356 milyon liralık zarar oluştuğuna yer veriliyor.

İSTENEN CEZALAR

İddianamede firari Faruk Fatih Özer’in de aralarında bulunduğu 6’sı tutuklu 21 sanık hakkında, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, “bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” ve “tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” suçlarından 12 bin 164’er yıldan 40 bin 562’er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir