Türk hukukunda uzlaşma kurumu

Uzlaşma kurumunun hukuk sistemimizdeki yeri nedir? Arabuluculuk kurumu ile yer yer karıştırılsa da iki kurum da temelinde anlaşmaya, iki tarafın ortak noktada buluşmasına dayalı olsa da aralarındaki en büyük fark, uzlaşma ceza davalarında; arabuluculuğun ise hukuk davalarına özgü bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olması.

Türk hukukunda uzlaşma kurumu

AV. ESRA AYDIN EKİCİ – Uzlaşma nedir?

Uzlaşma, ceza muhakemesinde mağdur tarafından şüpheli ile uzlaşma için görevlendirilmiş uzman kişi karşısında bir tutanağa bağlanarak anlaşması sonucu ceza yargılamasının sona ermesidir. Örneğin; dükkanını yakacağını iddia eden şüphelinin dükkan sahibi mağdur ile belirli bedel üzerine anlaşarak tehdit suçundan ceza almaması.

Burada dikkat edilmesi gereken her suçun uzlaşmaya tabi olmaması. Kanun koyucu genelleme yaparsak basit suçlarda uzlaşmayı kabul etmiş durumda. Kasten yaralama, taksirle yaralama, tehdit suçunun basit hali, huzur ve sükun bozma, hakaret uzlaşma kapsamına giren suçlara örnek verilebilir. Uzlaşmada taraflar bir bedel üzerinde anlaşabilecekleri gibi, bedelsiz olarak da anlaşabilirler. Hatta kanunumuz manevi olarak belirlenecek yaptırımları da kabul etmiş durumda. Mağdurun şüphelinin özür dilemesini istemesi, bunu gazete ilanı olarak yayınlatmak istemesi, adına belirli vakıf ve derneklere bağışta bulunulmasının istenmesi, adına ağaç dikilmesinin istenmesi, adına lokma dağıtılmasının istenmesi de her zaman uzlaşma kapsamında talep edilebilecektir. Burada en önemli konu ahlaka, adaba ve kanuna aykırı olmamak kaydıyla mağdur ve şüpheli her türlü talep üzerinde anlaşabileceğidir.

Örneklemekte fayda görüyoruz. Aynı mesleği icra eden iki kişi düşünelim. Bunlar A kişisi ve B kişisi olsun. A kişisinin, B kişinin yaptığı işlerde başarılı olması sebebiyle, onun çalıştığı kuruma gidip kendisinin daha iyi olduğunu iddia ederek, yerini almak istediğini düşünelim. Bunu öğrenen B kişisi A kişisine “Sen benim olduğum yere asla gelemezin, sen ancak benim artıklarımı toplarsın, hadsiz!” şeklinde beyanına ilişkin yapılacak şikayette savcılık uzlaşmaya gönderecektir. Artık A kişisi B kişisi ile ahlaka ve hukuka aykırı olmayan tüm taleplerini ileterek ceza yargılamasını sona erdirebilecektir.

Mağdur karşı tarafla anlaşmak zorunda olmadığı gibi, şüpheli de mağdurun isteklerini kabul etmek zorunda değildir. Mağdur karşı tarafın ceza almasını da isteyebileceği gibi, şüpheli de yargılanarak beraat etmek isteyebilir. Uzlaşmacı bilirkişi, tarafları bu anlaşma konusunda zorlayamaz, sadece yargılama sonucu doğabilecek muhtemel sonuçlar hakkında tarafları bilgilendirebilir. Bunu yaparken de dürüstlük kurallarına ve kanuna uygun yapmak zorundadır. Mesela 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası olan bir suçu sırf taraflar anlaşsın diye sanığa ömür boyu hapislerde yatarsın şeklinde bir söylemde bulunamayacaktır.

Uzlaşmada aslında geçtiğimiz yazılarımızda da belirttiğimiz yeni yargı paketinde mahkemelerin yükünü azaltmaya yönelik getirilmeye çalışan yenilikler gibi, mağdurunun varsa zararının en çabuk şekilde giderilmesi, şüphelinin uzun yargılamalarla karşı karşıya kalmaması bakımından kolay bir çözüm yolu olarak adlandırılabilecektir.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir