Kahramanmaraş merkezli depremlere ailesiyle birlikte yakalanan Zehra Alın, felakette annesi Cemile Alın ve babası Tuncay Alın’ı kaybetti.
Kendisi enkazdan sağ olarak çıkarılan genç kadının annesinden geriye kalan tek varlığı olan yüzüğüyse geçtiğimiz günlerde tatil için geldiği Hatay’ın Arsuz ilçesinde sahil mevkisinde kayboldu.
Annesinin hatırası olan yüzüğü bulmak için sosyal medya üzerinden paylaşım yapan Alın, milyonlarca insana ulaşmayı başarmıştı.
Genç kadının yürek burkan paylaşımı üzerine Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk ve Arsuz Belediye Başkanı Sami Üstün harekete geçmiş ve sahilde dedektör ile yüzüğü arama çalışmaları başlamıştı.
Dalgıç adamların da denizden destek verdiği arama çalışmaları sonuçsuz kaldı ve Zehra öğretmen anne yadigarı yüzüğü bulamadı.
Zehra öğretmen, annesinin ve babasının Kırıkhan ilçesindeki mezarı başında dua ederek yüzüğü kaybettiği için annesinden özür diledi.
Yüzüğü bulmak için seferber olanlara teşekkürlerini dile getiren Zehra Alın, yüzüğün bir şekilde kendine geleceğini düşündüğünü söyledi.
“BİR ŞEKİLDE BANA GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Yüzüğü arama çalışmalarına katılan ve soysal medya üzerinden kendisine destek verenlere teşekkür eden 32 yaşındaki Zehra Alın, yüzüğün kaybolduktan kısa bir süre sonra başkası tarafından bulunduğunu düşündüğünü belirterek, “Yüzüğüm tüm çabalara rağmen bulunamadı. Ben yüzüğün biz aramaya başlamadan önce bulunduğunu düşünüyorum. Ona inandım, bütün bu olayın gündem olmasında da alan veya bulan kişi duyacak diye çok sevinmiştim. Halen aynı şeyi düşünüyorum. Yüzüğün bir şekilde bana geleceğini düşünüyorum. Buraya kadar Twitter’dan da destek veren, aramaya da katılan bunu sağlayan herkese tekrar teşekkür ederim. Buraya gelmemin bir tek sebebi yüzük değil, birçok böyle acıyı ortaya çıkaran bir durum. Anneme karşı yüzüğümü kaybettiğimi anladığım andan itibaren mahcubiyet, suçluluk duygusu içine girdim.” diye konuştu.
“ÇOK ÜZGÜNÜM, ANNEMDEN ÖZÜR DİLİYORUM”
Yüzüğü kaybetmesiyle birlikte annesinden özür dilemeye başladığını dile getiren Alın, şöyle devam etti:
“Yüzük kaybolduktan sonra da buraya gelmeden de kendi içimden de anneme karşı hep özür diliyordum. Beni affetmesini söylüyordum. Buraya gelince bir bağ kurulduğunu hissediyor insan. Beni duyduğunu düşünüyorum.
Ben çok üzgünüm annemden özür diliyorum. Yüzük için benim bu kadar üzülmemi istemezdi diye de düşünüyorum. Halen umudumu kesmediğim için bulan kişiye buradan sesleniyorum, bu kadar süre geçtiği için belki getirmeye çekiniyor olabilir.
Bununla alakalı hiçbir çekince içerisine girmemesini söylüyorum. Sadece yüzüğün bana geri gelmesi önemli. Onun hakkında ne düşüncemiz ya da nasıl bir şekilde karşılaşacağının hiçbiri önemli değil bunun için çekinmesine de gerek yok. Eğer biri bulduysa ki bulduğunu düşünüyorum. Yüzüğü bana bir şekilde geri getirmesini rica ediyorum buradan kendisine.”
YORUMLAR