Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan (UAEA) yapılan yazılı açıklamada, son günlerde uluslararası kamuoyunda yer alan Zaporijya’ya yönelik olası bir sabotaj iddialarına ilişkin Başkan Grossi’nin değerlendirmeleri paylaşıldı.

Grossi, Ajans uzmanlarının tesiste mayın veya patlayıcı bulunmadığını teyit edebilmek için gerekli olan ek erişim talebinde bulunduğunu belirterek, özellikle 3 ve 4 numaralı reaktör ünitelerinin çatılarına erişiminin yanı sıra türbinlerin bazı bölümlerine ve tesisteki soğutma sisteminin bazı kısımlarına erişimin çok önemli olduğunu vurguladı.

Son günlerde askeri duruma ilişkin karşıt açıklama ve iddiaların ardından UAEA ekibinin mevcut çatışmalar sırasında santrali korumaya yönelik daha önce belirtilen beş temel ilkeye tarafların tam uyumunu izlemek için tesisin tüm bölümlerini kontrol edebilmesinin önemine dikkati çeken Grossi, şöyle devam etti:

“Bu büyük nükleer santralin bulunduğu bölgede artan askeri gerilim ve faaliyetlerden ötürü uzmanlarımız sahadaki gerçekleri doğrulayabilecek durumda olmalıdır. Uzmanların Bağımsız ve tarafsız raporları, teyit edilmemiş karşılıklı iddiaların olduğu bir dönemde tesisteki mevcut durumun net bir şekilde yansıtılmasına yardımcı olması açısından çok önemlidir.”

Grossi, Zaporijya Nükleer Santrali’nde bulunan UAEA uzmanlarının son günlerde tesisin bazı kısımlarını, büyük soğutma havuzunun çevresinin bazı bölümleri dahil denetlediğini ve ayrıca tesisin genelinde düzenli yürüyüşler yaparak incelemelerde bulunduklarını kaydederek, “Şimdiye kadar herhangi bir görünür mayın veya patlayıcı belirtisine rastlanmadı.” ifadesini kullandı.

Buradaki ekibinin yakın zamanda herhangi bir bombardıman veya patlamaya ilişkin bir bildirimde bulunmadığını hatırlatan Grossi, bölgedeki askeri durumun değişmediğini aktardı.

KARŞILIKLI SABOTAJ İDDİALARI

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya’nın Zaporijya Nükleer Santrali çatısına patlayıcıya benzer maddeler yerleştirdiği iddiasında bulunmuş, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Kiev yönetiminin Zaporijya’ya sabotaj tehdidinde bulunduğunu, böylem bir adımın felaketle sonuçlanabileceğini söylemişti.