Seminerin açılış konuşmasını yapan BOSİAD Başkanı Rasim Çağan, BOSİAD’ın çevre, mesleki eğitim ve gençlik konularına odaklandığını belirterek, iş dünyasında X, Y ve Z kuşaklarının bir arada çalışmasının getirdiği dinamiklere dikkat çekti. “Gençleri anlamadan ve onları doğru yönlendirmeden sürdürülebilir bir iş modeli oluşturamayız. Z kuşağı teknolojiye yatkın, esneklik isteyen ve yaratıcılığı ön planda tutan bireylerden oluşuyor. Ancak iş dünyası, geleneksel değerleri koruma eğiliminde. Bu uyumsuzluk, çalışma ortamında verim kayıplarına neden olabiliyor” dedi. Ayrıca, Bursa Uludağ Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen BOSİAD Z Planı Araştırması’nın, gençlerin iş dünyasındaki beklentilerini anlamaya yönelik önemli bulgular sunduğunu belirtti.
Çağan ayrıca, gençlerin iş dünyasına uyum sağlamasını desteklemek için sosyal medya gibi araçların daha etkin kullanılması gerektiğini vurguladı. “Gençlerle iletişimde daha etkili yöntemler geliştirmeliyiz. Onlara eski sistemleri dayatmak yerine, ortak bir anlayış geliştirmek zorundayız” diyerek sanayicilere ve iş insanlarına çağrıda bulundu.
UZMANLARDAN Z KUŞAĞI ANALİZİ
Seminerin ana konuşmacısı olan ODM Vakfı Kurucu Başkanı Tamer Dövücü, Z kuşağının iş dünyasına uyumu üzerine kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Dövücü, kuşaklar arasındaki farkların sadece kültürel değil, biyolojik olarak da şekillendiğine dikkat çekti. “Günümüzde kuşak farkı, kültür farkından daha büyük hale geldi. Bir Fransız genci ile bir Hintli gencin, kendi ebeveynlerinden daha iyi anlaştığını görebiliyoruz. Bunun nedeni, değişimin hızının kuşaklar arasındaki farklılığı derinleştirmesi” diyerek yeni neslin algılama biçimlerinin tamamen değiştiğini ifade etti.
Dövücü, gençlerin odaklanma sürelerinin kısaldığını ve anlık başarı beklentisi içinde olduklarını belirterek, işverenlerin bu gerçeğe göre hareket etmesi gerektiğini söyledi. “Z kuşağı, bilgiye hızla ulaşabiliyor, ancak uzun vadeli kariyer planlamasına sıcak bakmıyor. İş dünyasının, bu nesli anlamak ve onları motive edecek stratejiler geliştirmek için yeni bir model oluşturması gerekiyor” dedi.
Dövücü, Optimum Denge Modeli (ODM) kapsamında, bireylerin ve şirketlerin sürdürülebilir bir çalışma ortamı yaratması gerektiğini vurguladı. “Gençleri geleneksel iş modellerine zorlamak yerine, onların güçlü yönlerini keşfetmeli ve bu yönleri iş dünyasına kazandırmalıyız. Şirketlerin yetenek yönetimi süreçlerini bu yeni kuşağın beklentilerine uygun hale getirmesi kritik bir faktördür” dedi.
Z KUŞAĞI VE İŞ DÜNYASI: YENİ BİR MODEL GEREKLİ
Seminerde tartışılan en önemli konulardan biri, Z kuşağının iş dünyasında nasıl daha etkili bir şekilde yer alabileceğiydi. Dövücü, “Z kuşağı, yüksek frekansta düşünüyor ve hızlı bilgi tüketiyor. Ancak bu neslin derinlemesine düşünme süreci farklı çalışıyor. İşverenler, onların zihinsel süreçlerini anlamalı ve onlara uygun görevler vermeli” dedi.
Ayrıca, yeni neslin bireyselliği ön planda tuttuğuna dikkat çeken Dövücü, “Bu kuşak geleneksel hiyerarşik sistemlerden uzak durmayı tercih ediyor. İşletmeler, gençleri anlamak ve onları doğru yönlendirmek için yeni iletişim modelleri geliştirmeli. Özellikle işverenlerin, genç çalışanların motivasyonunu artırıcı unsurlar sunması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
İŞVERENLER İÇİN YOL HARİTASI
Seminerin sonunda katılımcılar, Z kuşağına yönelik etkili iş yönetimi stratejileri hakkında bilgi aldı. Dövücü, iş dünyasında başarı sağlamak için gençleri anlamanın ve onlara uygun kariyer yolları sunmanın önemine değindi. “Eğer doğru insanları seçer, doğru eğitir ve onları iş ortamına entegre edersek, verimlilik artar. Ancak bu süreç, geleneksel yöntemlerle yönetilemez. Gençlerin beklentileri, iş hayatından alacakları tatmin ve bağlılık biçimleri değişti. Bunun farkında olmayan şirketler, yeni nesil yetenekleri ellerinde tutmakta zorlanacaktır” diyerek işverenlere uyarılarda bulundu.
GENÇLERİN KARİYER ALGISI VE MOTİVASYON FAKTÖRLERİ
Seminerde ayrıca, Z kuşağının iş dünyasına bakış açısı detaylandırıldı. Dövücü, gençlerin bireysel kimlik gelişimiyle ilgili sorunlar yaşadığını ve iş yerinde aidiyet duygusunu kolay oluşturamadığını belirtti. “Gençler, iş yerlerinde geleneksel beklentilerle karşılaştığında, çoğu zaman bu beklentilere uyum sağlamak yerine iş değiştiriyor. Uzun vadeli kariyer planlaması yapmadıkları için, şirketlerin onları motive edecek daha esnek ve bireyselleştirilmiş kariyer yolları sunması gerekiyor” dedi.
Seminer, katılımcılar arasında interaktif bir soru-cevap oturumuyla sona erdi. İş dünyasının temsilcileri, yeni nesil iş gücüyle ilgili önemli bilgiler edinirken, genç çalışanlarla sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturmanın yolları üzerine fikir alışverişinde bulundu. Etkinliğin sonunda, BOSİAD ve UİB yetkilileri, bu tür etkinliklerin devam edeceğini belirterek sanayicileri ve akademisyenleri iş birliğine davet etti.
YORUMLAR