19 yaşındaki Semih Çelik, 4 Ekim saat 15.30 sıralarında İstanbul Eyüpsultan’da kız arkadaşı Ayşenur Halil’i (19) boğazını keserek öldürdü. Ardından 16.00’da Edirnekapı surlarına çağırdığı İkbal Uzuner’i (19) vücudunu parçalatıp başını keserek öldürdükten sonra kendini aşağı atarak intihar etti. Bu vahşet Türkiye’yi dehşete düşürdü.
Ulusal infiale neden olan cinayetlere tepkiler, büyüyor. Ünlü isimler de tepkilerini sürdürüyor.
SERENAY SARIKAYA
Dün akşam bir davette görüntülenen Serenay Sarıkaya son günlerde yaşanan vahşetlerle ilgili konuştu.
Serenay Sarıkaya; “Yani bu konuda artık söylenecek çok bir şey yok herhalde. Çünkü istediğim gibi ardı arkası kesilmeyen, kan donduran, yani inanılamayacak şeyler yaşıyoruz. Çok kısa bir süre zarfında yaşadık hepsini. Bununla ilgili artık söylenecek bir şey yok. Bence artık yapılması gereken bir şeyler var. Onunla da ilgili herkes üzerine düşünüp kendi adını mutlaka yapıyordur ama ben de kendi adıma ne yapmam gerekiyorsa onunla ilgili araştırıyorum. Nerelerden bu konunun bir parçası olabilirim, bununla ilgilenmeye çalıştım” dedi. Ünlü oyuncu, muhabirlerin; “Siz, bir kadın olarak Türkiye’de kendinizi güvende hissediyor musunuz?” sorusu ise şöyle yanıtladı: Belki hatırlarsınız benim başıma daha önce benzer bir olay gelmişti. Dolayısıyla beni çok uzun süredir beni korkutan şeyler bunlar. Ama yolu, çözümü bizlerin bireysel olarak yapabileceğimiz şeylerle sonuçlanacak bir şey değil. Bu konuyla ilgili ciddi kararlar alınıp, ciddi yaptırımlar uygulanması lazım ki gerçek anlamda güvenli bir ülkede yaşayalım” cevabını verdi.
Serenay Sarıkaya; “Bu duruma gelmemizin sebeplerinden birinin de İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Bunlarla ilgili yani benim söyleyeceğim hakikaten bir şeyim yok. Ben bir kadın olarak daha duygusal bir tarafından bakıyorum. Binlerce sebebi var ama sonuç artık önemli.”
GÜLSE BİRSEL
Gülse Birsel ise aynı davette, “Bunun artık kadın haklarını falan geçen bambaşka bir noktadayız şu an. Yani bir güvenlik sıkıntımız var. Bu, bence şu an en acil problemimiz. Bir kadın olarak kendimi güvende hissetmiyorum. Bir kadının hava karardıktan sonra sokakta ne kadar rahat yürüdüğü, o ülkenin medeniyetinin göstergesidir. Bizim bu şu anki vaziyeti bir an önce değiştirmemiz lazım” dedi.
HÜLYA KOÇYİĞİT
Ne yazsam boş kalıyor… Yazıp çizdiğim hiçbir yazı canice canları alınan hiçbir kadını geri getirmeyecek maalesef. Hiçbir seveninin acısını, kalplerimizdeki sızıyı dindirmeyecek; ama sesimizi daha yüksek çıkarmalıyız ki; elini kolunu sallayan insan bedenindeki hiçbir canlı bir daha buna cesaret edemesin. Dilerim bu caniler en ağır şekilde cezalarını çekerler. Bunun için de ‘İnfaz Kanunu’nun tekrar gözden geçirilmesini ve de uygulanmasını dilerim.
AJDA PEKKAN
“Sadece kadın olmakta değil, aslında son yıllarda insan olmak, insan kalabilmek çok zorlaştı. Canım acıyor, acıdan yorulduk. Acımayan yerimiz kalmadı. Kime, hangisi yanalım, şaşırmış durumdayız. Sistemin koruyamadıkları liste her geçen gün kabarıyor; kadın , çocuk, hayvan, doğa, yaşlılar ve hatta salıverilmiş sabıkalıların katlettiği polis memurlarımız, Filistin, Lübnan… Ortada gitgide ağırlaşan bir tablo var. Gidecek başka bir yerimiz yok, cennet vatanımızın cehenneme dönmesine seyirci kalmak istemiyoruz. Bu topraklarda doğan büyüyen çocuklarımızın vatanlarında güvenle büyüyüp, yaşayabileceklerine olan inançlarını kimsenin zedelemeye hakkı yok .
YORUMLAR