Ankara Eczacı Odası Başkanı Cem Abbasoğlu yaptığı açıklamada, sahte kozmetik ürünleri ile gıda takviyelerinin gerçeğinden nasıl ayırt edilebileceği ve yol açtıkları sağlık risklerine ilişkin bilgileri paylaştı.
Söz konusu sahte ürünlerin internet üzerinden satıldığına, tüketicilerin “ucuz” olduğu düşüncesiyle buradaki satış kanallarına yöneldiğine dikkati çeken Abbasoğlu, hiçbir denetimi olmayan bu ürünlerin ciddi yan etkilere yol açabildiğini vurguladı.
Abbasoğlu, birinci basamak sağlık kuruluşu olan eczanelerin Sağlık Bakanlığının rutin denetimlerine tabi olduğunu anımsatarak, “Sağlık ürünleri, üretiminden son kullanıcıya ulaşıncaya kadar bütün aşamalarda İlaç Takip Sistemi ve Ürün Takip Sistemi üzerinden izleniyor. Bu sistemler üzerinden ürünün son kullanım tarihi, orijinalliği, saklama koşulları gibi birçok kriteri Sağlık Bakanlığı ve bizler takip edebiliyoruz. İnternetten alınan ürünlerde bu aşamaların hiçbiri denetime tabi değil.” diye konuştu.
Söz konusu ürünlerin tedarik zincirinde de aksamalar olduğunu anlatan Abbasoğlu, “Örneğin bu dönemlerde internetten sipariş edilen ürünler ciddi sıcağa da maruz kalıyor. Hangi koşullarda taşındığı, alıcıya ne şekilde ulaştığı belli değil. Bu tedarik zinciri aksadığı için ürünün bozulması ve bundan kaynaklı yan etkilerin oluşması da gayet doğal.” ifadesini kullandı.
Abbasoğlu, sağlık ürünlerinin internette “eczane” isimli firmalarca, çeşitli alışveriş platformlarında satıldığına dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Sonunda ‘eczane’ ifadesi olan internet sitelerinin aslında hiçbiri eczanelere ait değil. 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca eczanelerin internet sitesi açması yasak. Dolayısıyla oralarda halkımızın gördüğü, sonu ‘eczane’ ile biten hiçbir platform aslında bir eczaneye ait değil. Yani burada bir kandırmaca var. Zaten bizim de en büyük mücadelemiz bununla. ‘Eczane‘ ismini, eczanenin güvenilirliğini, tedarik zinciri ile ilgili konumunu internette kullanıyorlar.”
“Sonunda ‘eczane’ ifadesi olan internet sitelerinin aslında hiçbiri eczanelere ait değil. 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun uyarınca eczanelerin internet sitesi açması yasak. Dolayısıyla oralarda halkımızın gördüğü, sonu ‘eczane’ ile biten hiçbir platform aslında bir eczaneye ait değil. Yani burada bir kandırmaca var. Zaten bizim de en büyük mücadelemiz bununla. ‘Eczane’ ismini, eczanenin güvenilirliğini, tedarik zinciri ile ilgili konumunu internette kullanıyorlar.”
Sahte bir sağlık ürünü ile gerçeğinin ayırt edilmesinin çok zor olduğunu, en doğru sonucun analizle tespit edildiğini dile getiren Abbasoğlu, şunları kaydetti:
“Sahte ürünle orijinalini ayırt etmek gerçekten çok zor. Taklidini o kadar iyi yapıyorlar ki gözle görülebilir çok ince detaylar kalıyor. Geçenlerde, çok bilinen, ünlü bir dermokozmetik firmasının bir temsilcisi, bir yüz yıkama jelinin orijinali ve sahtesini getirip bana hangisinin sahte olduğunu sordu. Ürünü 5-6 dakika inceledim, ince detayları bilmiyorsanız birbirinden ayırt etmek gerçekten çok zor. Keza firma ürünü analize göndermiş ve o analizde yüz yıkama jelinin içerisinde bulaşık deterjanı çıkmış.
Sonuç olarak sahte ürünler halkın sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor. Bu tip ürünler piyasada giderek çoğalıyor, buna karşı tedbirli olunması gerekiyor. En güvenilir yöntem de bu tip ürünleri eczanelerden temin etmek. Eczaneden aldığınız ürün asla ve asla sahte olmaz.”
Ürün Takip Sistemi ve İlaç Takip Sistemi’nin dünyada örnek bir sistem olduğunun, tüm kozmetiklerin bu sistem üzerinden takip edilmesinin önem taşıdığının altını çizen Abbasoğlu, sahte ürünlerin sağlık risklerini de beraberinde getirdiğini, farklı yan etkilerin ortaya çıkabildiğini söyledi.
Özellikle gıda takviyelerinin bir uzmana danışmadan kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Abbasoğlu, “Örneğin, kalp hastalığı olan ve kan sulandırıcı kullanan birinin, kan sulandırıcı özelliğini artırdığı için kesinlikle Omega 3 takviyesi almaması gerekiyor. Fakat tavsiyeyle internetten bu ürünler alınabiliyor. Bu tarz ürünleri kullanmadan önce mutlaka doktora, eczacıya danışılması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Abbasoğlu, son kullanma tarihi geçmiş, bu nedenle etkisi azalmış, yan etkileri ortaya çıkmış ürünlerle de sıklıkla karşılaştıklarını belirterek, “Sahte ürünlerin içeriğindeki maddeler bilinmiyor, gerçekten kutunun üzerinde yazdığı gibi olup olmadığını da bilmiyoruz. Kutunun üzerinde yazan içerik, gerçekten o güneş kreminde, kullanılan tablette var mı bu büyük bir soru işareti. Tespit etmenin tek yolu da analize göndermek, çoğu analizde de üründe sağlığı tehdit eden çok ciddi sorunlar olduğu görülüyor.” dedi.
Sağlık Bakanlığının da sahte sağlık ürünleriyle ciddi şekilde mücadele ettiğine dikkati çeken Abbasoğlu, Ankara Eczası Odası olarak yaklaşık 4 yıl önce “Farma Dedektif” projesini hayata geçirdiklerini, karekodlu ilaçların taranıp, sahte olanların Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna bildirildiğini aktardı.
Abbasoğlu, “Burada en büyük iş halkımıza düşüyor. Sağlık ürünlerini ‘ucuz’ olduğu için internetten almak yerine en doğru olanı, güvenli şekilde eczanelerden satın almak. Bunun dışında farklı platformlarda satılan hiçbir sağlık ürününe güvenmesinler.” uyarısında bulundu.
YORUMLAR