Venedik Seyahat Rehberi

Venedik Seyahat Rehberi

Kanallarındaki gondol gezileri, hayran bırakan mimari güzellikleri, ünlü bir ismi görmenin çok sıradan olduğu mekanları, sanat seven sayısız insanı bir araya getiren festival ve bienaliyle Venedik görülebilecek en farklı ve bir o kadar da büyüleyici güzellikte bir yer. Masallar şehri Venedik’i en güzel noktalarıyla keşfediyoruz!

İtalya’nın kuzeydoğusunda, Adriyatik Denizi’nin suları üzerinde kurulu, dünyada eşi benzeri olmayan Venedik sokaklarında ve kanallarında dolaşırken zaman kavramını unutturan bir şehir. Su yolları üzerinde yükselen binaları, dar sokakları ve 100’den fazla küçük adacığı birbirine bağlayan renkli köprüleri ile hafızalarda kalan şehir tarihin ve sanatın izlerini de keşfetmek için harika bir yer.

Venedik Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Venedik Seyahat Rehberi

Hakkında en çok kitap yazılan, dergilerde bahsi geçen, sürekli haberlere konu olan şehir Venedik olabilir! Sayısız blog ve gezi yazılarında da yer almış; en klasik Venedik rotaları çizilmiştir. İtirazım yok, yanlış değil ama biraz eksik! O zaman önce Venedik’in nasıl oluştuğunu kısaca bir hatırlayalım.

Venedik’in Kısa Tarihi

La Serenissima Repubblica( En Huzurlu Cumhuriyet) olarak 7 ve 18’inci yüzyıl arasında Akdeniz’e hüküm kurmaya çalışan ve adalardan oluşan Venedik, ticareti genişletip halkını zenginleştirmeye; sanat, ticaret, kültür ve eğlence merkezi hâline gelmeye uğraşan bir şehir devletiymiş. Bu uğurda, aynı istikamette benzer amaçlarda bulunan Osmanlı İmparatorluğu ile de yeri gelince savaşan, yeri gelince dostluk ilişkileri kuran; günümüzde de en fazla ilgi gören cazibe rotalarından biri.

Bu cazibesini önce yüzyıllar içinde çok farklı milletlerden ticaret insanlarını, elçileri, seyyahları ağırlayarak; aynı zamanda kendi halkından da farklı ülkelere, kültürlere elçiler göndererek oluşturmuş. Doğu ile batı arasında ticaret köprüsü olurken sanata da çok önem vermiş. Önce Roma ardından baskın Bizans kültürü ve mimarisi ile gotik, Rönesans, barok dönemleri derken; İstanbul ile de sıkı ilişkiler kurmasıyla da kozmopolit hâle gelerek, kendine has eklektik mimarisi ve kültürü olan bir merkeze dönüşmüş.

Venedik Seyahat Rehberi
Venedik’in İtalya haritasındaki konumu

Venedik coğrafi olarak İtalya’nın Veneto bölgesinin baş şehri. İtalya’yı dünya haritasında uzun bir çizme olarak gözünüzde canlandırırsanız diz kapağının arkasına denk gelen yerde -yani İtalya’nın kuzeydoğusunda- Po ve Piave nehirlerine ev sahipliği yapan, Adriyatik denizine dökülen ve çoğunlukla bataklıktan oluşan bir lagün gölüdür aslında. Hâlâ tam anlamıyla hemfikir olunmasa da; yaklaşık 118 adası, 170 kanalı ve 417 köprüsü olduğu düşünülüyor. Köprülerin 300 tanesi taştan, 60 tanesi demirden ve 57 tanesi de ahşaptan oluşuyor. Köprülerin yaklaşık 72 tanesi ise özel mülkiyete ait.

Venedik Seyahat Rehberi

Venedik’e hayran olan, bir müddet şehrin farklı yerlerinde yaşayan ve şehri kapsayan kitaplar yazan Henry James, Venedik’in koridorlardan ve salonlardan oluşan bir apartman dairesi gibi olduğunu anlatmıştır. Çok hak veriyorum. Tabiri caizse kendilerine daha geniş koridorlar ve salonlar oluşturmak için de birçok kanalı kapatmışlar.

İtalyanca ve Venedik Dili

Venezia (Venetsiya) şehrin kendi dilindeki adı. İtalya’nın diğer tarihi şehir devletleri ve bölgeleri gibi Venedik’in de kendi diyalektiği var. Hatta öyle kendine has bir şehir ki birçok detayında olduğu gibi, mimarisi için bile kendince bir Venedik jargonu oluşmuş. Örnek vermek gerekirse:

Calle-Calletta (Kalle-kalletta)

Venedik Seyahat Rehberi
Via Garibaldi

Venedik dilindeki Calle, İtalyanca’da via demek. Türkçesi ise ‘sokak’! Kimi doğaldır, adacıklar üzerinde var olan yollardır; kimisi ise kanalların doldurulmasıyla elde edilmiştir (rioterra). Yok mu hiç İtalyanca olan? Var, tıpkı piazza gibi, nadir! Yine sokak demek olan strada da bir taneciktir. Strada Nova ise (İtalyanca: nuova) doğal değil, doldurulmuş kanaldır. Sadece iki tanecik via vardır; San Marco bölgesindeki lüks mağazaların bulunduğu Via 22 Marzo ve Castello bölgesindeki Via Garibaldi. En dar sokak anlamına gelen calletta’nın ise genişliği 53 cm’dir.

Bir de salizade vardır, o da sokaktır! ‘’E iyi de calle değil miydi o?’’ derseniz, fark var arada; eskiden çok eskiden tüm sokaklar toprak iken ‘kum taşı’ demek olan ‘salizada’ (tekil bu durumda) kullanılırmış. Sonradan dışardan taşlar getirilince, yollar asfaltlanınca bu değişimi belirtmek gerekmiş! ‘’Geçtiğin yolları calle deyip geçme, zira asfalttır (salizada) kendileri’’ diye eklemişler. Üşenmeden değiştirdikleri de ‘salizade’dir; tembelliğe kurban gidenleri ise hâlâ ‘calle’dir. Yani, calle geniş de olabilir dar da, meydana da açılabilir meydancığa da; ancak iki sokakta kesişiyorsa adı birden crosere oluverir.

Fontego

Venedik Seyahat Rehberi
Fontego dedi Tedeschi

Arapça ‘funduq’ kelimesinden gelen; hem ticari alan hem de otel olan mekân, bizdeki ‘han’ yani. İtalyancası ise fondaco. İki tanesi çok ünlü; Fontego dei Turchi (Türk Hanı; zamanında Osmanlıların, Türklerin kaldığı şimdi ise doğa ve tabiat müzesi), diğeri ise Fontego dei Tedeschi! İşte tam Rialto’ya nazır Fontego dei Tedeschi’ye mutlaka gitmelisiniz! Şimdilik şehrin lüks koleksiyona sahip tek alışveriş merkezi. Alt katında çok keyifli kafe restoranı da var. En üst katında ise Venedik’i tepeden görebileceğiniz; şehrin en büyüğü olan ve ücretsiz girebileceğiniz bir teras var.

Campo

Venedik Seyahat Rehberi
Caffe Florian

İtalyanca’da piazza demek olan ‘meydan’, Venedik’te campo olarak geçer. Sadece bir tane ‘piazza’ vardır; o da ‘’San Marco’’dur, hani şu en büyük meydan! Napoleon Bonaparte, San Marco Meydanı için “Dünyanın en güzel dans pistidir ve sadece mavi gökyüzü, onun çatısı olmaya layıktır” diyerek güzel tarif etmiştir. Meydanın incisi ise İtalya’nın en eski cafe’si olan; 1720’den beri dünyanın en ünlü ve en önemli misafirlerini ağırlayan Caffe Florian’dır. Bu keyifli mekânda, müzik eşliğinde dilerseniz bir kahve ya da bir kadeh prosecco ile kendinizi şımartabilirsiniz. Gideceğiniz mevsim ve meydanın güneş alma durumuna göre, Caffe Florian’ın tam karşısındaki Gran Caffe Quadri de öğle yemeği için listenize girmeli! Stendhal‘dan Woody Allen’a, Wagner’den Proust’a kadar birçok ünlüyü 1775’ten beri ağırlayan tarihi bir kafe.

Rialto

Venedik Seyahat Rehberi

‘’Büyük Kanal’’ olarak da çevrilen Rialto ya da Canal Grande üzerinde dört büyük köprü var. Venedik şehir devleti iken Rialto Köprüsü dışında başka köprü inşa edilmesine izin verilmemiş. Köprü yerine traghetto kullanılmış, hâlâ üzerindeki birkaç durak aktif olarak kullanılıyor. Yani gondol ile kanalın karşı tarafına duruma göre 6-10 kişiyle geçiliyor. Şehrin en güzel sanat rotalarına kısa mesafede olan Accademia Köprüsü’ne de yakın bir durakta, Rialto’da ya da Gritti’de keyifli bir moladan sonra ‘’S.Maria del Giglio’’ durağını kullanabilirsiniz.

Nissioetti

Sokak levhası. Genellikle küçük dikdörtgen beyaz bir kat harcın üzerine siyah kalemlerle yazılmışlardır.

Ruga ya da Rughetta

Calle gibi düşünün ama bir yanında evler, bir yanında ise dükkânlar vardır.

Venedik Seyahat Rehberi

Sotoportego

Evlerin arasında olan köşeli tünellerdir.

Masegni (Mazenyi)

İtalyan yazar ve mühendis Paolo Barbaro demiş ki; “Venedik’te gördüğün her şey bir yerlerden getirilmiş, ithal edilmiş, gizlice taşınmış ya da yağmalanmıştır.” Ne de güzel söylemiş! Bir lagün gölünden ve eski bir bataklıktan oluşan bu şehri; Balkanlar’dan, Yunan adalarından ve -en değerlileri 1204 yılındaki 4. Haçlı Seferi ile- İstanbul’dan çalınanlar olmak üzere getirilen değerli heykellerle ve taşlarla süslemişler. Sözün özü Venedik lehçesinde bir tür taş demek olan masegni‘ler de dışarıdan getirilmiş; çünkü şehirde taş yokmuş.

Venedik’e Nasıl Gidilir?

Venedik Seyahat Rehberi

Venedik bir adalar şehri ve Ponte della Liberta, yani “Özgürlük Köprüsü” ile anakaraya bağlanıyorsunuz. Bu yüzden hem su hem de kara yolu var. Kara yolunun bittiği Piazzale Roma ve Troncehtto’da araçlarınızı park edebileceğiniz ücretli park yerleri mevcut. Park yerinden de doğrudan tekne ya da deniz taksileriyle gideceğiniz yere ulaşabilirsiniz. Çok işlek bir havalimanına sahip. Havalimanından şehre water taxi’ler ile yaklaşık 25 dakikada sudan ya da karadan ulaşabilirsiniz. Konaklamanızın olduğu yere göre rota ve araç seçilebilir.

Dünyanın neredeyse her yerinden direkt uçuşlar var. İstanbul’dan yaklaşık 2 saat 20 dakikalık bir uçuşla gidebiliyorsunuz. Milano’dan ortalama her yarım saatte bir hızlı tren var, yaklaşık 2 buçuk saat sürüyor.

Venedik’e Ne Zaman Gidilir?

Venedik Seyahat Rehberi

Söz konusu Venedik olunca mevsimden çok gidilecek tarih önemli oluyor! Nisan ayının sonunda gerçekleştirilen Venedik Bienali’nin açılış haftası, Venedik Karnavalı‘na denk gelen şubat haftası ve eylül ayının başlarındaki Venedik Film Festivali gibi zamanlar şehrin en kalabalıklaştığı dönemler oluyor.

Ayrıca Regata Storica (kürek yarışları) haftası ve temmuz ayına denk gelen, şehrin en önemli bayramı Redentore zamanlarında da şehrin nüfus yoğunluğu artıyor. Bu güzel etkinlikler için gelmek istiyorsanız, çok önceden rezervasyon yapmakta fayda var. Bu sadece konaklama değil, restoranlar için de geçerli.

Venedik’i gezmek için genelde havanın ılık, günlerin yağışsız, sergi seçeneklerinin çok olduğu nisanmayıs ve ekim ayları en keyifli aylar. Şehre sadece kendine has mimarisi, sessizliği, sisler altındaki büyüleyici yansımalarıyla turist yoğunluğunun en az olduğu zamanlarda gelmek isterseniz; aralıkocak ve mart ayları da ideal olabilir.

Venedik’te Otel Önerileri

The Gritti Palace

Venedik Seyahat Rehberi
The Gritti Palace zamanında İstanbul hayranı olan çok köklü bir ailenin eski sarayı. Konaklama için uygun tarih denk gelmezse de hiç olmazsa bir yemek ya da kokteyl için uğranması şart bir mekân!
Venedik Seyahat Rehberi
The St. Regis Venice
Lüks alışverişin tam ortasında; Bauer Otel’in restorasyona girmesinin ardından, şimdilik şehrin gözde oteli The St. Regis Venice! Süit odaları muhteşem, kanal kenarındaki kahvaltı ve bar salonu inanılmaz keyifli.
Venedik Seyahat Rehberi
Nolinski
The St. Regis Venice’in neredeyse karşısına denk gelen ama kanalda olmayan ve San Marco Meydanı’na sadece 2 dakikalık mesafede, şehrin en yeni lüks ve güzel oteli ise Nolinski.
Venedik Seyahat Rehberi
Ca’di Dio
Ca’di Dio, şehrin en yeni 5 yıldızlı otellerinden biri. Tarihi önemiyle de adından bahsettiren ve bienal odaklı gelen ziyaretçiler için çok iyi konumda, sade ve rafine bir otel.
Venedik Seyahat Rehberi
Starhotels Splendid
4 yıldızlı Starhotels Splendid, Rialto ile San Marco meydanı arasındaki iyi konumuyla bütçeyi yormayan güzel, temiz bir otel.

Venedik’te Ne Yemeli?

Venedik Seyahat Rehberi

Venedik’in görkemli ve çok sesli tarihi mutfağına da yansımış durumda. Balık ağırlıklı olsa da et ve hamur işlerinin hakkını da veriyorlar.

Öncelikle İspanya’nın ‘tapas’ına benzeyen ve pek bilinmeyen cicchetti’lerden bahsetmek gerekiyor. Öğle ve akşam yemekleri öncesinde genellikle içecek yanında bu küçük ekmek üstü atıştırmalıkları deneyebilirsiniz. İtalya’da içki yanında cicchetti servis eden ufak mekânlara, tavern ya da bacaro deniyor. Her bölgede yaygın olsa da en özellerinin bulunduğu Rialto, Dorsoduro’nun Accademia civarı ve Cannaregio bölgesinin Fondamenta de la Misericordia tarafı iddialıdır.

Venedik’te Restoran Önerileri

Venedik Seyahat Rehberi

Düşünülenin aksine aslında Venedik’te restoran seçeneği oldukça fazla. Dikkat edilmesi gereken en önemli konu, rezervasyon ve hâliyle restoranların kapalı günleri. Mekânlar küçük ve talep yoğun olduğu için seyahatinizi aylar önce planlamış olsanız bile restoranlar için de önceden rezervasyon yapmanızı mutlaka öneririm.

Fine dining ve kanal manzaralı bir yer tercih ederseniz Gritti Saray Oteli’ndeki Club Del Doge Restaurant doğru tercih olabilir. Kanal ve konum önemli değil, yerel ve sakin olsun derseniz; turist akınlarından uzak Mara ve Maurizio Martin’in klasik İtalyan yemeklerini sezonun meyve-sebzeleriyle daha hafif ve modern bir tarzda sunduğu Da Fiore ve Rialto yakınlarındaki L’osteria Santa Marina sizi memnun edebilir.

Venedik Seyahat Rehberi
Trattoria Antiche Carampane

Yerel ve leziz balık ürünleri üzerine ise Rialto bölgesinde bir aile işletmesi ve aynı zamanda Hollywood’dan birçok yıldızın da favorisi olan Trattoria Antiche Carampane‘yi denemelisiniz. Restoranın sahiplerinden Francesco ile bu tatlı, küçük mekânın ve İstanbul’un üzerine de güzel bir sohbet etmenizi ayrıca tavsiye ederim.

Günlük olarak taze balıklarla ve ürünlerle menü çıkaran minik -sadece 9 masası var- ve San Marco’ya yakın çok ara bir noktada kalan Osteria alle Testiere de sizi mutlu edecektir. Bienalin açılış haftası ve film festivali sırasında 9 masayı da dünya yıldızlarıyla ve sanatçılarıyla dolu görürseniz hiç şaşırmayın.

Arsenal’e (Venedik Tersanesi) yakın bir aile işletmesi olan Al Covo Restaurant da lokal lezzetleri denemek için uğrayabileceğiniz yerlerden.

Venedik Seyahat Rehberi
Ristorante AcquaPazza

Balık iyi tamam da biraz da pizza olsun, makarna olsun, sakin bir meydanda oturup keyifle yemeğimi yerken çevreyi de, gelen geçenleri de göreyim’ diyorsanız, Venedik’te yaşasalar da Amalfi asıllı, köklerine derinden bağlı Amalfi’den gelen malzemelerle dolu menüsüyle San Marco’ya birkaç dakika yürüme mesafesindeki aile işletmesi Ristorante AcquaPazza’ yı öneririm.

Bu mekânlarda zaten yediyseniz ve farklı gurme bir restoran arayışınız varsa o zaman Ristorante Wisteria Dama ya da Bistrot de Venise listenizde olabilir.

Michelin yıldızlı ve özel bir restoran tercih etmek isterseniz, renkli evleriyle ünlü Burano Adası’na köprüyle bağlı olan Mazzorbo’daki Ristorante Venissa seçenekleriniz arasında olmalı. Adadaki yeşillikler içinde kendi minik bağı da olan keyifli bir restoran.

Venedik’te Görülecek Yerler

San Marco Bazilikası

Venedik Seyahat Rehberi

İstanbul için Ayasofya ne ise buralar için de San Marco Bazilikası o diyebiliriz. Bir ibadet yeri olsa da her anlamda hakkında saatlerce konuşulabilecek çok önemli bir tarihi mekân! Dört İncil yazarından biri olan Aziz Marco’nun kutsal emanetlerinin korunduğu kilisenin uzun kuyruğu sizi korkutmasın, mutlaka listenizde olsun!

Ziyaret ettiğinizde, İstanbul’daki sanatçılar tarafından 976 yılında yapılmış ve 2.000 civarında inanılmaz değerli taşlarla süslenmiş Altar’ın arkasındaki Pala d’Oro (Altın Sunak) ve 1204 yılındaki 4. Haçlı yağması esnasında İstanbul’daki At Meydanı’ndan getirilen dört bronz atın orijinallerini görmeden dönmeyin.

Bir de terastan meydanın harika manzarasını izlemeden lütfen ayrılmayın. Kiliseye giriş ücretli. Eğer çok sıra varsa ekstra birkaç euro ödeyerek skip the line (kuyruğu atlama) opsiyonunu değerlendirebilirsiniz.

Palazzo Ducale (Dükler Sarayı)

Venedik Seyahat Rehberi

San Marco Bazilikası’nın hemen yanındaki Serenissima‘yı (eski Venedik’i) yöneten Doge (Türkçe ‘doj, doce, düka, dük’ olarak da anılan) liderlerinin yaşadığı saray, müthiş sanat eserleriyle dolu. Çoğunluğu 1309-1424 yılları arasında yapılan Palazzo Ducale, daha önce bu alanda bulunan bir kale üzerine inşa edilmiş. Saray, 1574 yılındaki bir yangında ağır hasar gördükten sonra gotik mimariyi yansıtan özgün tasarımına göre yeniden yapılmış. (Hatta sanatçı Anselm Kieffer bu olaya gönderme yaparak 2022’de o salonlarda çok başarılı bir sergiye imza atmıştı.)

Doj’ların taç giyme törenlerinin yapıldığı Devler Merdiveni’nde (Scala dei Giganti) Mars ve Neptün isimli tanrıların heykellerini incelemeden; Doj’ların yaşadığı bölümdeki odalardaki tahta oymalar, altın varaklar kadar İtalyan Ressam Jacopo Bassano’nın “Kenan Topraklarına Dönen Yakup” ve yine İtalyan Ressam Veronese’nin “Europa’nın Kaçırılışı” görkemli eserlerini görmeden ayrılmayınız.

Venedik Seyahat Rehberi
Sala dele Quatro Porte

Altın Merdiven’den (Scala d’Oro) çıkarsanız, tavanı İncil’den sahnelerle süslenmiş olan Dört Kapılı Oda’ya (Sala dele Quatro Porte) giriyorsunuz. Büyük Konsey Odası’nın (Sala del Maggior Consiglio) tavanında ise Tintoretto tarafından yapılan ve dünyanın en büyük yağlı boya eseri olarak kabul edilen ‘’Cennet’’ eseri var. Düka tahtının üzerinde, Veronese’nin yaptığı ve Türklere karşı İnebahtı Savaşı’nda elde edilen zafer için Hz. İsa’ya teşekkürlerini sunan komutan Sebastian Venier’in resmi bulunuyor. Venedik’in İstanbul ile bağlantısının çok olduğundan bahsetmiştim. Nitekim bu sarayda da çok izler var. Tablolarda Osmanlı bayrağını görmek sizi şaşırtmasın!

Gallerie Dell’Accademia (Akademi Galerisi)

Venedik Seyahat Rehberi

Tarihi dopdolu olsa da 1750’de Venedik Senatosu tarafından şehrin güzel sanatlar okulu olarak açılan Accademia Galerisi binasında; ressamlık, heykeltıraşlık ve mimarlık eğitimleri verilmiş. Zaten önceki yapının dönüştürülme amacı da Venedik’i Avrupa’nın sanat merkezlerinden biri hâline getirmek. Şehri ‘ters s’ şeklinde adeta ikiye bölen büyük kanalın dört ünlü ve güzel köprülerinden en eski 2. köprüsü olan Accademia’nın hemen ayağında, 1817’den beri halka açık koleksiyonların sergilendiği müze; Giorgione, Giovanni Bellini, Vittore Carpaccio, Veronese, Tintoretto ile Tiziano gibi Venedik sanatının en önemli isimlerinin yanı sıra; Hollandalı Rönesans ressamı Hieronymus Bosch ve Leonardo da Vinci’nin “Vitruvius Adamı” isimli ünlü çizimine de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca Accademia Galerisi de artık bienale paralel çağdaş sanatçıları ağırlıyor.

Ca’ D’oro

Venedik Seyahat Rehberi

Çevirisi ‘altın ev’ olan Ca’ D’oro, her ne kadar eski şaşalı günlerine gönderme yapan adını korusa da bende hep sanki Fransızca j’adore (hayranlık uyandırıcı) anlamını çağrıştırıyor. Bu benim yorumum, çünkü her defasında hayranlıkla bakıyorum. En özel halılara bile taş çıkartacak güzellikteki yer mozaikleri, ev sahipliği yaptığı kalıcı eserler koleksiyonu ve geçici sergileri ile muhakkak listenizde olmalı. Oraya gittiğinizde hemen yakınındaki The Venice Venice Hotel’in terasında da bir şeyler içmenizi de tavsiye ederim.

Scuola Grande Di San Rocco

Venedik Seyahat Rehberi

Venedik’in en gösterişli yapılarından olan Scuola Grande Di San Rocco, için Venedik’in ‘Sistina Şapel’i desek abartmış olmayız! Dönemin en önemli 6 büyük scuole’si içinden (Bu konu başlı başlına derin mevzu; eğitim verilen binalar, yoncalar, mesleki kurslar veren dini eğitimi de kapsayan çoğunlukla laik olan okullar gibi düşünün) günümüzde 4 tanesi aktif.

1478 yılında Venedik’in varlıklı ailelerinin, şehri iki kere kuşatan veba salgınından korunmak için yaptırmaya başladıkları bina, 1560 yılında tamamlanabilmiş. Adını vebayla savaşan Aziz Rocco’dan alan ve yüzyıllara meydan okuyan Scuola Grande di Rocco, hem cephesiyle hem de ince ince süslenmiş salonları ve odalarıyla çok gösterişli. 1564 yılında yapının dekoratif işlerini üstlenen ünlü İtalyan Ressam Jacopo Tintoretto, 23 yılını bu binaya adamış ve her odasını ayrı boyamış. 50’den fazla çalışmasını görebileceğiniz mekânda, duvarlar ve tavanlar birbirinden güzel resimlerle süslü. Hatta Venedik hayranı Amerikalı yönetmen Woody Allen’nın ‘’Everyone Says I Love You’‘ (Herkes Seni Seviyorum Der) filminde, Julia Roberts ve Woody Allen burada filmin kahramanının Tintoretto’ya olan tutkusundan konuşuyorlardı.

Üst kattaki son odada ‘’İsa’nın Çarmıha Gerilişi’’ isimli tüm duvarı kaplayan çalışma müthiş. Gelenek bozulmamış; yüzyıllar sonra da 2020’de, pandemide kapanma bittiğinde de ilk açılan mekân olmuş, bir nevi şükran ayini yapılmıştı. Tarihe de gönderme yaparak anılan yıllar, olaylar beni çok duygulandırmış; köklerine geleneklerine bu kadar bağlı olan İtalyanlar da hâlâ pandeminin en yoğun günlerinde olsa da maskelerini takıp bu şükran duasına, açılışına katılmıştı.

Punta della Dogana (Çağdaş Sanat Merkezi)

Venedik Seyahat Rehberi

Çağdaş sanatla ilgilenen Venedik ziyaretçilerinin mutlaka ziyaret ettiği bu Punda Della Dogana, bienale paralel sergi düzenlenen çok özel bir mekân. 1678-1682 tarihleri arasında yapılan Büyük Kanal’ı ve Giudecca Kanalı’nı birbirinden ayıran; bu nedenle de üçgen bir alanda inşa edilen bu eski gümrük binası, ünlü Fransız sanat koleksiyoneri ve iş insanı Francois Pinault tarafından restore edilip galeri haline getirilmiş. Mimarlığın Nobel’i olarak gösterilen Pritzker Mimarlık Ödülü sahibi ünlü Japon mimar Tadao Ando’ya ise bu restorasyon yaptırılmış.

Bu bina ile birlikte Canal Grande üzerindeki Palazzo Grassi ayrı bir kurumun olsa da, alacağınız tek bilet ile iki binayı da gezebilirsiniz. Her yıl çok önemli ve özel sanatçıları ağırlayan bu merkezleri, yakınlarındaki diğer harika yapılarla beraber gezmenizi öneririm. Güncel sergileri sitelerinden takip edebilirsiniz. Her iki mekânın da ufak bir restoranı ve kafesi de mevcut.

Peggy Guggenheim Müzesi

Venedik Seyahat Rehberi

Şimdilik New York, Bilbao, Abu Dabi ve Venedik’te bulunan; modern ve çağdaş sanat eserlerine ev sahipliği yapan ünlü kurumlardan Guggenheim’ın, belki de en özel ve en kişisel olanı Peggy Guggenheim Müzesi diyebilirim. Müzenin sanat dünyasının futurizm, sürrealizm ve soyut ekspresyonizm gibi sanat akımlarının en önemli isimlerinin yapıtlarını barındıran kalıcı koleksiyonunda; Max Ernest, Jackson Pollock, Salvador Dali, Pablo Picasso, George Braque, Vasily Kandinsky ve Alberto Giacometti gibi pek çok önemli sanatçının eserini görebilirsiniz. Ayrıca Mart 2024’e kadar devam edecek olan Marcel Duchamp Sergisi gibi her yıl geçici özel sergilere de ev sahipliği yapıyor.

Ghetto

Venedik Seyahat Rehberi

Ghetto, günümüzde dezavantajlı konumdaki halkın ya da grupların bir bölgede toplanmasıyla nitelenen bir kent içi alan olarak bilinse de aslında Venedik diyalektiğinde “dökümevi” anlamına geliyor. 1516 yılındaki yönetim, Musevilerin şehrin politik merkezine en uzak bölgesi olan eski top döküm atölyelerinin olduğu yerde ikâmet etmelerine izin vermiş.

Şehrin en eski sinagogu ve kosher restoranları da burada bulunuyor. 2022’de sanatçı Anish Kapoor’un eski ghettonun karşısındaki saraya sergi açması ve oraya göndermede bulunarak yaptığı eseri ile yeniden gündeme gelse de, bence şehrin ez an bilinen en özel alanlarından biri. Bir öğleni burada geçirirseniz hemen Ghetto çıkışındaki Cannaregio bölgesinde bir aperatif almadan dönmeyin derim.

Yakınlarında; Tintoretto’nun eserlerine ve mezarına ev sahipliği yapan; içeriden ve dışarıdan Venedik’in en beğendiğim kiliselerinden biri olan Madonna dell’Orto bulunuyor. Burada ayrıca, eski Venedik’in en önemli dört ailesinin mezarları da mimarileri de kesinlikle görülmeye değer.

Venedik Bienali

Venedik Seyahat Rehberi

1895’te temeli atılan ve dünyanın en prestijli, en seçkin kültürel kurumlarından biri olarak kabul edilen Venedik Bienali’nde iki yılda bir olmak üzere; bir yıl sanat bir yıl ise mimarlık sergisi düzenleniyor. Genellikle nisan ile kasım aylarını kapsayan bienalde; dans, müzik, tiyatro ve film etkinlikleri de yapılıyor.

Adriano Pedrosa’nın küratörlüğünü üstlendiği ‘’Yabancılar Her Yerde’’ başlıklı 60. Uluslararası Sanat Sergisi, 20 Nisan – 24 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın koordinasyonunu üstlendiği Venedik Bienali Türkiye Pavyonu ise Türkiye güncel sanatını derinden etkileyen ve dünyada saygın bir yer edinen 50 yılı aşkın sanat pratiğinde; resim, enstalasyon, video ve performans üretimlerine eğilip; göç, yerellik, kimlik, kültürel farklılık ve toplumsal cinsiyet gibi konuları ele alan Gülsün Karamustafa’nın bienale özel üreteceği yeni bir eserine yer verecek. Serginin küratörü ise Karamustafa’nın uzun yıllardır birlikte çalıştığı Esra Sarıgedik Öktem olacak.

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir