Bir grup araştırmacı; Nepal, Vietnam ve Zambiya’da gerçekleştirdikleri araştırmalarının sonucunda, enerji kullanımı ve yoksulluk arasındaki bağlantıyı yeniden düşündürecek sonuçlara vardı.
Normal şartlarda insanlar veya genel olarak toplumlar fakirleştikçe daha az imkana sahip oldukları gerekçesiyle daha az enerji kullanırlar düşüncesi halk arasında hala varlığını sürdürmekte. Düz mantık ile düşünüldüğünde bu sonuca varmak kolay olsa da araştırmanın detaylarına inildiğinde durum değişiyor.
FAKİRLİK/YOKSULLUK NEDİR?
Fakir veya yoksul biri dendiğinde aklımıza geliri az olan kişilerin gelmesi yanlıştır. Bunu şöyle düşünebiliriz: Dünyanın en zengin insanı güncel olarak, moda devi Louis Vuitton Moet Hennesy’nin genel müdürü Bernard Arnault ve servetiyse yaklaşık 186,3 milyar dolar (yaklaşık 1.615.000.000.000 TL). Eğer bir adet ekmek, Arnault’un servetinden 1 TL fazla olsaydı ve dolayısıyla Arnault bu temel gıda ihtiyacına ulaşamasaydı, bu devasa servetine rağmen onu fakir olarak değerlendirebilirdik.
Yani kabaca geliriyle temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanları yoksul olarak değerlendirebiliriz.
İNSANLAR ZENGİNLEŞTİKÇE ENERJİ TALEBİ AZALIYOR
Yapılan araştırmaya gelirsek, başta da söylediğimiz Nepal, Vietnam ve Zambiya’da gerçekleştirilen bu araştırmada güneyde yaşayan insanların iyi bir yaşam sürmesi için ne gerektiği ve ne kadar enerjiye mal olacağını bulmak hedeflendi.
Her bir yerin tipik evlerinde binlerce cevap alınan, giderleri ve yaşam şartlarını kapsayan anketler yapıldı. Bu anketler sayesinde edinilen bilgiler Uluslararası Enerji Ajansının verileriyle ve uluslararası ticaret sayesinde edinilen giriş-çıkış verileriyle karşılaştırıldı. Bu sayede her bir evin gerek ev içindeki ışık gibi enerji giderleri gerek arabaya alınan petrol gibi kullanılan her enerji araştırmada yer aldı.
Araştırma sonuçlarına göre temiz yakıtlara, temiz suya, eğitime ve beslenmeye erişebilen evler, ülkede ortalama olarak onlara ayrılmış olan enerji diliminin sadece yarısı kadarını kullanıyor. Bu da başta belirttiğimiz kalıp düşünceye tamamen ters düşüyor. Bunun sebebi, temel ihtiyaçlara erişim sağlanamayan evlerde elektrik yerine kömür gibi daha kirli yakıtların kullanılıyor olması.
TOPLULUK HİZMETLERİ BU DURUMDAN KURTULMAK İÇİN BİR ÇIKIŞ YOLU OLABİLİR
Araştırma sonucunda; elektrik, sağlık ve toplu ulaşım gibi faktörlerin bu yoksulluğu azaltıp enerji talebini de düşürebileceği belirtiliyor. Elbette ülkenin ekonomik durumu ve geçmişte yaşadığı bir olayın devam eden etkileri de bu durumun sebeplerinden olabilir.
Araştırmacılar, bu yöntemlerin ekonomik adaletin yanında, kömür gibi yakıtların kullanımının azalmasıyla, iklim için de adaleti sağlayabileceğini söylüyor.
YORUMLAR